Beste Serim Erbak: Anadolu'da 3500km.Bölüm 14

DEVREK-İZNİK-BURSA-SUSURLUK
Beste Serim ErbakDevrek’te arkadaşlarımız bizi karşılıyor.İki dağ arasında ağaçlar,yeşilin her türü.Akşam, tepeye yerleşmiş güzel ve şirin bir evde kalıyoruz. Devrek ışıklarını seyrederek nefis bir yemek yiyoruz.Karadeniz mutfağı.Evin bahçesine kara lahana ekilmiş.Karadenizde kara lahananın her türlü yemeği pişiriliyor.Anadolu turumuz sırasında yediğimiz her şey doğal.Biz bu yiyecekleri organik diye İzmir’de ayrı ayrı yerden alıyoruz.Yine de lezzet farklı.Hava tertemiz biraz da serin.İki üç gün önce fırtına varmış.
Ertesi gün Devrek’in merkezine iniyoruz.Devrek bastonlarıyla meşhur.Kızılcık ağacının dallından yapılıyormuş.Bu dallar bir yıl bekletildikten sonra işleniyormuş.Çarşıda en eski usta Tansel ustaymış.DEVAS AĞAÇ SANAYİ diye bir de kuruluşları var.Işık Bastonculuk.Dediklerine göre herkes bir gün yaşlanacak ve yürümek için desteğe ihtiyacı olacak.İşte o zaman bir bastona gerek duyulacak.Doğru söze ne denir.O kadar güzel işlemeler var ki insan şaşırıyor.Ucuz bastonlar olduğu gibi değerli taşlar ile süslenmiş çok pahalı olanları da var.El işlemeciliği harika. Ne emek.Bizde bir tane alıyoruz.Zaten insan bunlara dayanmaya kıyamaz.Devrek’te Baston Festivali yapılıyormuş.
Devrek meydanında da baston heykeli var.Çok sakin ,güzel bir belde.Sanki zaman durmuş.Herkes birbiriyle selamlaşıyor.Ağaç işlemeciliği buralarda çok geçerli.Ağaçtan anahtarlıktan tutun mutfak kaşıklarına kadar herşey yapılmış.Hatta ben bir kaşık alınca üzerine hemen “Beste Hanım’ın Mutfağı” diye yazdılar.Öğlene kadar vakit geçiriyoruz.
Sonraki rotamız İznik. Anadolu Selçukluları’na başkent olmuş bir şehir.Haçlı seferleri sırasında birçok kez el değiştirmiş.M.S 325 yılında Roma İmparatoru Konstantin zamanında burada toplanan kilise babaları Hiristiyanlığın Roma İmparatorluğunun resmi dini olmasına karar vermişler.İznik böylece Hiristiyanlığın kutsal mekanı olarak Haçlılar döneminde birçok kez işgal edilmiş.Şehir daha sonra Anadolu Selçuklularına geçmiş.Bu dönemden başlayarak Osmanlı zamanı da dahil olmak üzere İznik ,çini sanatının merkezi olmuş.Zamanla bu Çini Atölyelerinin sayıları azalmış ama şimdilerde yine önem kazanmış.Antik Roma devrinde yapılmış olan şehir surları son derece güzel. Surlardaki şehrin giriş kapıları”Lefke Kapı,Yenişehir Kapı,İstanbul Kapı” gerçekten harika.
İznik Gölü’nün etrafında parklar,bahçeler var.Orada oturup bir çay içiyoruz.Gölden ziyada denize benziyor.Etraftaki evler çok güzel.Belli ki buralara yazlık yapılmış.Şehrin meydanında “Ayasofya Kilisesi”ni geziyoruz.Şimdi camii ve müze olmuş.
“Yeşil Camii”İznik’in sembolü.Yeşil çinili,tuğlalı bir minaresi var.Gerçekten çok güzel görünüyor.Çarşıda çini atölyelerini geziyoruz.Harikalar yaratmışlar.Eski bir hamamda çini atölyesi gezilmeye değer.Burada tarihi çini fırınları kazıları başlatılmış.İznik çinisinin tarihi araştırılıyormuş.
İznik görülmesi gereken yerlerden.Çok daha fazla zaman geçirilebilir.
Bursa’ya doğru gidiyoruz.Bursa birçok kez geldiğimiz yer.Ama her seferinde başka bir güzellik gördüğümüz bir şehir.Bu sefer Uludağ yolu üzerinde İnkaya Köyü’nde bulunan Anıt Ağaç 600 yıllık” Doğu Çınarı”na gittik.O kadar ulu ki! Yeşil eski dallar ,her tarafa yayılmış”.Tarihi Çınaraltı Aile Çay Bahçesi”inde çınarın altında çayımızı yudumluyoruz.Aynı Abant’ta olduğu gibi burada da Arap turistler var. İstanbul ve Bursa onların en sevdikleri ve en çok ziyaret ettikleri şehirler.
Karagöz ve Hacivat’ın mezarını ziyaret ediyoruz.Hacivat ve Karagöz bir efsaneye göre Bursa Ulu Camii’nin yapımında çalışan iki işçiymiş.Yaptıkları şakalarla diğer işçilerin çalışmalarına mani oldukları için inşaatı gezen padişah tarafından cezalandırılmışlar.Daha sonra verdiği cezaya üzülen padişah Şeyh Küsteri’ye bu iki kişinin affedelip ebedileştirilmesini söylüyor.O da Hacivat ve Karagöz’ü geleneksel Gölge Tiyatrosunun iki kahramanı yapıyor.
Yeşil Cami ve Yeşil Türbe’nin bulunduğu meydanda “Hünkar” restoranda bursa döneri yiyoruz.Enfes.
Bursa’dan Susurluk’a gidiyoruz.Burası ana yolda ve çok tanınan bir yer.Ayranı ve tostuyla meşhur. Susurluk çok güzel bir yer.İlk defa gezdim.Hoşuma gitti.
Böylece Anadolu’da 3500km yolumuzu tamamlıyor.İzmir’imize dönüyoruz.Bundan sonraki Türkiye rotamız Doğu Anadolu olacak diye düşünüyorum.Gez gez bitmez memleketim….
Beste Serim Erbak

Leave a Reply

Your email address will not be published.