Sonar Araştırma Şirketi Başkanı Hakan Bayrakçı, 30 Mart yerel seçimlerine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Araştırma yaptıkları büyükşehirlerle ilgili sonuçları açıklayan Bayrakçı “Seçime kadar sokak gösterileri yapmamak gerek. Zira o tür olaylarla AKP seçmeni konsololide oluyor” dedi.
“BAHÇELİ BİLE İNANAMAYACAK”
MHP’nin yerel seçimlerinde büyük bir sürpriz yapacağına da dikkat çeken Bayrak “MHP’deki oy artışına Devlet Bahçeli bile inanamayacak” şeklinde konuştu.
İşte Hakan Bayrakçı’nın açıklamalarından satırbaşları;
KAYSERİ:
Kayseri’de seçimleri yüksek oy farkı ile Ak Parti kazanacak. Bu ilde MHP’nin oy oranında büyük bir artış var. Kayseri’de genel seçimde işler değişebilir.
AYDIN:
Aydın’da seçimleri yüksek oy farkıyla CHP adayı Özlem Çerçioğlu kazanacak.
İZMİR:
Ak Parti’nin 30 Mart seçimlerinde almak istediği illerin başında gelen İzmir’de Binali Yıldırım çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Ancak İzmir’de CHP ile Ak Parti arasındaki fark 10 puan olur. CHP kazanır.
MANİSA:
Manisa’da MHP’nin üstünlüğü var. İkinci parti konumunda AKP var.
ADANA:
Aytaç Durak’ın adaylıktan çekilmesinin ardından bu ilde MHP’nin oylarında büyük bir artış oldu. Seçimlere 15 gün kala, MHP Adana’da çok rahat.
***
MHP lideri Bahçeli’den Kayseri’de bilye yanıtı
MHP Lideri Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın ‘bilye’ eleştirisine Berkin’in bilye oynayacak yaşta olduğunu hatırlatarak yanıt verdi. Bahçeli, “Bunu bile anlamıyor. Husumet zehri ekiyor” dedi.
Bahçeli iki günlük Kayseri ziyaretinde şehrin ilçelerini gezerek halka hitap etti ve şu mesajları verdi:
GEÇMİŞTEKİLERDEN ÇOK DAHA ANLAMLI: “30 Mart mahalli idareler seçimleri sadece belediye başkanlarımızı seçmekle kalmayacaktır. Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı sosyal ve ekonomik sorunların gittikçe ağırlaştığı bir dönemde, tehlikelerin arttığı bir ortamda yapılan bir seçimdir. Bu seçimin bir başlangıç olmasının ardından ,28 Ağustos’ta Cumhurbaşkanlığı seçimi, daha sonra da 2015’te de milletvekilliği genel seçimleri olacaktır. Bu nedenle, bu seçimler geçmiş dönemkilerden çok daha farklı bir anlam yüklenmektedir.
ATEŞ VE BARUT BİRARADA YAŞAMAZ: Bir toplumda iki önemli toplumsal hastalık vardır. Biri işsizliğin sürekli oluşu halidir. İşsizlik her evde mutlaka var ise aynı zamanda o evde sosyal patlamaya hazır bir dinamit de var demektir. Her evde patlamaya hazır dinamitler alevlenirse Türkiye karma karışık olur. Bu böyle devam ederken bir başka sosyal hastalık da başlamaya başlarsa o zaman tehlike daha da artar. Bu da yolsuzluk ve rüşvettir. Toplumu çürütür, devleti çökertir, kalıcı ve yerleşik hale de gelirse kanser gibi toplumun her kesimine yayılır. Böyle bir durum işsizlikle beraber o topluma da görülürse ateş ve barut gibi kolay yaşayamaz. Birisi burada bir ateşi, barutun üzerine sürerse ortalık karmakarışık hale gelir.
TÜRKİYE’Yİ DE YAKIYORSUN: Başbakan memleketin meseleleriyle uğraşmak senin asli görevindir. Yolsuzlukları komplo olarak reddediyorsan o zaman kendinle beraber Türkiye’yi de yakmaya başlıyorsun demektir. Yolsuzluk ve rüşvetten hesap sormadığın sürece vatandaşımızı ikna edemezsin. Vatandaşımız bir gün bunun gereğini yapar. Nasıl gelmişsen sandığa da o şekilde gömer gider. Bunların üstünü örtmek için kışkırtıcı eylemlerle milleti birbirine düşürmeye çalışıyorlar. Bu çok tehlikedir. Biz bin yıllık kardeşliğimizle bir arada yaşayan, etnik mezhep temelimiz ne olursa olsun, her birini bu milletin aziz evlatları olarak kabul ettiğimiz insanları sağda solda olaylar çıkartarak, yolsuzlukların üstünü örtmeye çalışıyorsun; ama milletin birliğini tahrip eden kışkırtıcılıklarla husumet zehri ekiyorsun. Bir yandan dolar alıyor kazanıyorsun, bir yandan öbür yandan zehir saçıyorsun.
HERKESE SÖVÜP SAYIYORSUN: Demokrasi içerisinde gelsen de diktatör olsan da senin gidişini hızlandıracak olan yolsuzluk ve rüşvet olaylarıdır. Mısırda Mübarek’in gidişi yolsuzluk ve rüşvettir. Libya 46 yıldır Kaddafi ile yönetiliyordu gitti. Türkiye nereye kadar sabır gösterecek. Yaşanan bu yollar denenmiştir ve sonu felaket olmuştur. Sokakla sandık arasında bir tercih olacaksa bu mutlaka sandıkta olması lazım. Kaos kutuplaşma ortamlarında başka yollar denenmemelidir. AKP güç delisi olmuş, ne yapacağını şaşırmıştır. Gece gündüz hakaret eden herkese sayan, söven anlayıştan bir yönetimden ülkeyi kurtarmak için bir uyarıda bulunmak lazımdır. Yüzde 50’yi aşan oyunu aşağı doğru çekmek lazım.
BU GİDİŞATTA HAYIR YOK: Recep Tayyip Erdoğan kendisine çeki düzen vermezse, bu gidişatta hayır yoktur ve Recep Tayyip Erdoğan kazan kazan oynunu oynayamaz. Bu gidişattan hiçbir uyarda bulunmazsanız, Türkiye yangın yerine döndüğünde, bu vebalin altından kimse kalkamaz. Başbakan Mısır’a gidip Mursi’ye destek olup geldiğinde bir işaret ortaya koydu. Elini böyle yaptı ve Rabia işaretidir dedi. Her yerde bu işareti yaptı. Esmanın adını duyar duymaz da hüngür hüngür ağladı. Ayşe’den, Fatma’dan, Elif’den hiç haberi yok.
BİLYE OYNAYACAK YAŞTAYDI: Üç evladımız, üç gün içerisinde hayatını kaybetti, hala televizyona çıkmış ‘bilye ne geziyordu orda’ diyor. Bilye orada çocuğun isteği üzerine bulunmuyor. ‘Bilye oynayacak yaştaki çocuğun başına bu geldi’ diyor. Bunu dahi anlamıyor. Bunu yapmaz hale geldi; çünkü Rabia ile alakası kalmadı. Bu işaret dört bakan ve çocukları demek. Bunun hesabı sorulmalı.”