Arkadaşımız Bekir Batu, büyük bir habercilik başarısına imza attı.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in gerçekleri söylemediğini kanıtladı.

Önce olayı anımsatayım:

Arkadaşımız, 2 Ekim 2014 tarihli Aydınlık’ta Melih Gökçek’in, AKP’li bakan çocuklarının gözaltına alındığı 17 Aralık 2013 tarihinde Ankara’da 6 daire birden aldığını yazdı.

Haberinde 17 Aralık sabahı, Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmesine de atıfta bulundu. Çünkü ses kayıtlarına göre Bilal, babasının talimatıyla evdeki paraları “sıfırlamış” ve İstanbul Şehrizar Konakları’ndan 6 lüks daire birden almıştı…

Bekir, Melih Gökçek’in de Bilal’le aynı şeyi, hem de aynı gün yaptığını iddia ediyordu.

***

Haberin yayınlanmasından sonra artık klasikleşen bir “Melih Gökçek şovu” izledik.

Hemen basın toplantısı düzenledi ve eline aldığı Aydınlık’ı yandaş gazetelerin muhabirlerinin burunlarına doğru sallayarak, “Bu haber yalan! Şerefli insanlar iddialarını kanıtlar” dedi.

***

Ancak arkadaşımız bu tehdide pabuç bırakmadı. Hemen ertesi gün, o 6 dairenin tapu bilgilerini yayınladı.

Bunun üzerine Gökçek, çok iyi kullandığı Twitter’dan bir açıklama yaptı ve bu altı daireden üçünün kendisine ait olduğunu itiraf etti.

Ancak daireleri operasyonun yapıldığı 17 Aralık günü üzerine aldığını yalanlamaya devam etti!

Sonra da geçen hafta, Aydınlık hakkında “iftira” gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.

***

Bekir yine boş durmadı. 14 Ekim tarihli gazetemizde, iddiaya konu altı dairenin tapu kayıtlarını yayınlayarak Gökçek’e “bitirici” darbeyi indirdi.

Kayıtlara göre Pursaklar ilçesi Merkez Mahallesi’ndeki 95012 ada 6 parsel 2 bin 500 metrekareik arazide yapılan 11 katlı binadaki zemin kattaki bir daire ile 11, 12, 13, 14, ve 24 numaralı daireler, 17 Aralık’ta Gökçek’e geçmişti!

Bekir’in bu son haberi, sosyal medyada büyük ilgi gördü. Twitter’de TT oldu, ayrıca dünyanın en çok yorum alan gönderileri listesine girdi.

Ve daha da ilginci…

Yıllardır günün her saatinde Twitter’dan herkese laf yetiştiren Melih Gökçek, ilk kez sustu. Tek satır bile yazamadı!

Ancak sosyal medyada olay yaratan bu haber, klasik medyadan ilgi görmedi!

Doğrudan yandaş gazeteleri zaten bir kenara bırakıyorum da Hürriyet, Milliyet, Haber Türk gibi holding gazeteleri de doğruluğu kesinleşmiş bu haberi, okuyucularıyla paylaşmaya çekindi.

Çünkü Melih Gökçek’in şerrinden korktular!

***

Son sözüm Melih Bey’e:

Ne demiştin kardeş?

Şeref, meref; bir şeyler mi?

Biz kanıtladık; sıra sende:

Eğer şerefliysen, o tapu kayıtlarının sahte olduğunu kanıtla!

Yapamazsan “gerçekten şerefli” her siyasetçinin yapması gerektiği gibi…

İstifa et!

DİŞ REFORMU!

Sayıştay’ın kamu hastaneleri denetiminden vurgun çıkmış!

1 lira 27 kuruşluk “iğne ucu” için 3 bin 240, 1 lira 54 kuruşluk latex eldiven için de 5 bin 300 liralık fatura ödemesi yapılmış…

Daha da vahimi var:

Bir sağlık tesisinde, 16 bin kişinin aynı dişi, iki kez çekilmiş!

Yani bizim “reformcu” arkadaşlar, sadece “Sağlıkta Reformu” hayata geçirmekle kalmamışlar; “Olmayan Dişi Çekme Reformu”nu da yapmışlar!

Emeği geçen herkesi yürekten kutluyor ve “Yiyin efendiler, yiyin” diye şiir okumak istiyorum!

GÜNÜN SORUSU

Belçika, 127 kiloluk siyasetçi Maggie De Block’un “Sağlık Bakanlığı”na getirilmesi yüzünden karışmış… Çünkü vatandaşların önemli bir bölümü, 25 yıllık doktor olmasına rağmen, kendi sağlığına dikkat etmeyen birinin Sağlık Bakanı yapılmasını saçma buluyormuş! Sorum ortaya:

Bu Belçikalılar, “Ali Dibo” olarak bilinen bir yolsuzluk soruşturmasının şüphelisinin bizim ülkemizde yıllarca Adalet Bakanlığı yaptığını öğrenseler acaba ne düşünürler?

HANGİ ŞİRKET GÜMLEDİ?

Dün bir gazetenin ekonomi sayfasında tek sütuna yedi santim yer bulabilen küçücük bir haber vardı:

“Bankaların takipteki net alacakları bir haftada 1 milyar 249 milyon lira artarak 9 milyar 928 milyon liraya yükseldi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun haftalık bültenine göre bankaların net takipteki alacak tutarı, 3 Ekim itibarıyla 26 Eylül’e göre yüzde 14,43 arttı.”

Böylesine yüksek oranlı bir artış kesinlikle normal değil…

Bu haberin “Türkçesi” şu:

26 Eylül-3 Ekim tarihleri arasında çok büyük bir şirket ya da grup gümledi ve borçlarını ödeyemez hale düştü…

Yakında kokusu ortaya çıkar!

GÜNÜN İSYANI

Devlet Tiyatrosu’nda sahneye konulan “Güneş Batarken Bile Büyük” isimli oyundaki, “Seninle yatmak istiyorum” repliği Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sansürüne takılınca Genel Müdür Vekili Mustafa Kurt görevinden istifa etmiş… İsyanım sözüm ona “Kültür” Bakanı Ömer Çelik’e:

Siz hiç yatmaz mısınız? Ayakta mı şey edersiniz? Yani uyursunuz?

Aydınlık