Kudüs Müftüsü’nün Atatürk’e yazdığı mektup

Gazeteci, yazar Murat Bardakçı, dönemin Kudüs Büyük Müftüsü’nün 19 Temmuz 1937’de Atatürk’e hitaben yazdığı ve bugün Cumhurbaşkanlığı Arşivi’nde muhafaza edilen mektubun Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan bir çevirisini okuyucularla buluşturdu.

Murat Bardakçı Habertürk’teki köşesinde, tarihe ışık tutan önemli bir belgeye yer verdi. Yazar, dönemin Kudüs Büyük Müftüsü ve Mescid-i Aksa’nın en kıdemli idarecisi Emin el-Hüseynî’nin 19 Temmuz 1937’de Atatürk’e gönderdiği, aslı Arapça olan 13 sayfalık mektubun, Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılmış tercümesinden bazı bölümleri aktardı.

Müftü el-Hüseynî mektubunda özetle, Filistin’e yönelik Yahudi göçünün engellenmesi için Atatürk’ten destek istiyordu. El-Hüseynî, bu göçe izin verildiği takdirde, “Müslümanlar’ın Kudüs’te azınlığa düşeceğine, kendilerine ait mülklerin ellerinden alınacağına ve bölgede bir Yahudi Devleti kurulması halinde Kudüs’ün ilhak edileceğine” yönelik endişelerini dile getiriyordu.

Kudüs Büyük Müftüsü Emin el-Hüseynî

İşte, o mektuptan kesitler:

İLHAK VURGUSU
“…Şüphesiz ki, bu mıntıka ve bilhassa Kudüs şehri, bir cihetten Yahudi mıntıkasının sığamayacağı veyahut Kudüs’te İngiltere’nin himayesi altında yaşamak isteyen Yahudiler için hicret yeri olacaktır. Diğer cihetten, mandadan nefret eden Araplar mandanın arada daimî kalacağını anladıktan sanra ya kendiliklerinden veyahut tabiî bir sâikle, meselâ mandaya sadık kalamayacak vaziyette bulunacaklarından görecekleri zulüm ve itisaftan (doğruluktan sapmadan) dolayı manda mıntıkasını bırakmaya mecbur kalacaklardır. Böylelikle az bir zaman zarfında bu mıntıka sekenesinin (sâkinlerinin) ekserileri Yahudi olacak ve Kudüs’deki Müslümanlar kendilerine envâi (çeşitli) mezalim ve ihanet yapılacak ve bu suretle bunlar kahir (ezici) bir Yahudi ekseriyeti (çoğunluğu) karşısında az bir ekalliyet kalacaklardır. Netice itibariyle bu mıntıka Yahudi kalacak ve âkibeti müruruzamanla (zamanın geçmesi ile) Yahudi devletine ilhak edilecektir. Emâkin-i mukaddese (kutsal mekânlar) ve bilhassa Mescid-i Aksa ve Harem-i Şerîf, Yahudiler’in âtıfetine tâbî ve bilfiil tehditleri ve otoriteleri altında bulunmuş olacaktır. Her Müslüman, Yahudiler’in ricâli ile heyetlerinin açıktan açığa çok kere söyledikleri sözlerden onların tamahkârlıklarını anlamıştır…”

Emin el-Hüseynî, Atatürk’e yazdığı mektubu, “Bu mukaddes arazide bulunan Müslüman ve Hristiyan Araplar memleketlerini emperyalizm ve Yahudileştirme ve parçalama şerrinden kurtarmak ve oradaki millî, dinî ve tabiî haklarını muhafaza etmek yolunda sarfedeceğiniz mesainin neticelerini sabırsızlık ve endişe ile bekliyorlar. Cenâb-ı Hak Hazretleri kendi avn ü inâyeti ile sizi muhafaza ve nusrat ve kuvvet ile yardımcınız olsun. Kezâ, yüksek şahsiyetinizi Araplık ve Müslümanlığa bağışlasın. Allah’ın selâmı ve rahmeti ve berekâtı üzerinize olsun” sözleri ile bitiriyor…