Beste Serim Erbak: Kanada – Québec

Kanada
Québec Mart 2015
Buz otelden ayrılarak Québec Şehrini gezmeye gidiyoruz. Martin bize şehrin tarihini anlatıyor.

Québec, eyaletin başkenti. Kanada’nın en büyük şehirlerinden biri. Şehir, Saint Lawrence Nehri üzerindeki konumu, tarihi surları ve merkezi ile ünlü. Surları Kuzey Amerika’da günümüze kadar ulaşan en eski tarihi eserler. Bu nedenle 1985’te Eski Québec tarihi bölgesi, UNESCO Dünya Mirasları listesine alınmış.
1535 yılında Fransa Saint-Malo’dan,JacquesCartier, üç gemi dolusu Fransız ile buralara gelmiş. Böylece Fransızların bölgeye yerleşmeleri gerçekleşmiş. Notre-Dame-des-Victoires kilisesi, Krallık meydanına 1688 yılında yapılmış. Québec şehri,Nouvelle-France ’ın(Yeni Fransa )başkenti olarak kabul edilmiş. Daha sonraları şehri İngilizler almak istemişler. Yani bu bölgede Fransızca konuşulmasının nedeni buymuş. Ottawa, Kanada’nın başkenti olunca, Québec şehri de, Québec eyaletinin başkenti olmuş.

Kocaman, geniş yolları yok ama orijinal evleri ve tarihi yapıları ile çok şirin bir yer. ChâteauFrontenac şehrin simgesi. 1800’lerin sonunda Canadian Pacific Railway şirketi için yaptırılmış. 1940’larda Roosevelt ve Churchill tarihi buluşması burada gerçekleşmiş. 1893’ten beri de otel olarak kullanılıyor. Saint-Laurent nehri kıyısında. Ve tepede olduğu için her yerden görülebiliyor. Hava çok soğuk. Bugün biraz da rüzgâr var. Bu arada güneş parlıyor, ama ısıtmıyor.

Önce eski şehirde öğle yemeği yemek istiyoruz. Çok güzel bir restorana yer ayırttık. Buralarda Fransa havası esiyor.“Le PetitCochonDingue”. Kapıların duvarların renkliliği insanın içini açıyor.Eski bir restoran.Özellikle et konusunda mükemmel.1979’da açılmış.”PetitChamplain ” bölgesinde. İçerisi hoş bir biçimde döşenmiş duvarlarda özlü sözler yazılı. Restoranın ismi nedeniyle “Domuz” ile ilgili birçok söz.
Buradan çıktıktan sonra tarihi şehrin dar sokakları, değişik duvarları, ilgi çekici atmosferinde ilerliyoruz. Meydana ulaşıyoruz. Burada tepedeki ChâteauFrontenac ’a çıkmak için bir füniküler bulunuyor.Ona bineceğiz ama çıkmadan önce meydanı geziyoruz.

Sous-le-Fort Sokağı.Küçük şirin dükkânlar. İnce bir zevk.Ve dükkânların önünde buzdan heykeller. Bazıları erimeye yüz tutmuş. Daha önce de bahsettiğim gibi her yerde Noel süsleri bulunuyor. XIV. Louis’nin bronz büstü. Québec’in taştan yapılmış en eski kilisesi “Notre-DamedesVictoires” .Burası Samuel de la Champlain bölgesi ve kilise “PlaceRoyal” Krallık Meydanında. Meydanda binalar oldukça değişik bir tarzda yapılmış. Louis-FornelEvi.

Soğuk şiddetini iyice arttırdı. Québec’te yüksek duvarlara muhteşem resimler yapılıyor. Duvar freskleri. Yaklaşık on beş yıldır bu sanat yapılmaktaymış. Bu yıl duvar resim sayıları on bire yükselmiş. Özellikle eski Québec ’te bulunan bir fresk, en ünlülerinden biri.“La FresquedesQuébécois” 1999’da tamamlanmış. Bu duvar freski 420 metrekarelik bir alanı kapsıyor ve Samuel de Champlain (Fransız kaşif ve Quebec’in kurucusu), Marie Guyart, LordDufferin ve FélixLeclerc gibi önemli figürleri betimleyerek Québec ’in 400 yıllık tarihini anlatıyor. Hakikaten fazlasıyla etkileyici. Perspektif o denli iyi kullanılmış, detaylar o denli fazla ki insan şaşırıyor. Önünde durunca resmin içindeymiş hissi veriyor. Mükemmel. Bu ne güzel bir fikir. Ne güzel bir sanat. Çok değişik.

Fünikülere binerek tepeye çıkıyoruz. Québec’i yukarıdan seyredeceğiz. Nehir donduğu için buz kitlelerinin akışını gözlemliyoruz. Soğuğa bir de rüzgâr ilave olunca dondurucu oluyor. Parmaklarımı hissetmiyorum. Frontenac şatosu tam heybetiyle yükseliyor. Hakikaten fevkalade bir yapı. Buraya Dufferin Terası deniliyor. Manzara muhteşem. Yazları bu terasta pek çok gösteri yapılıyormuş.
Birçok konferans bu otelde yapılıyormuş. Yavaş yavaş Trois- Rivieres’edönüp, akşam yemeğini bir Yunan restoranında yiyoruz. Buralarda pek ünlüymüş. Restoran dolup taşıyor.“RestaurantGrecBaie- Jolie” Kanada’ya yıllar önce yerleşen bir Yunanlı bir aile 1959 yılından beri burayı işletiliyormuş. Şimdi burası ailenin üçüncü kuşağı tarafından çalıştırılıyormuş. Yunan yemeklerinin yanında çeşitli seçenekler sunuyor.
Québecçok güzel bir şehir. Başka bir türlü medeniyet. Hatta diyebilirim ki Montréal’den daha güzel.