Beste Serim Erbak: Portekiz – Aveiro – Costa Nova

Kırmızıyı seven Portekizliler (5)
“Portekiz’in Venedik’i” Aveiro- Costa Nova 0cak 2015

XVII. yüzyıla kadar önemli bir liman kenti olan Aveiro, şehrin içinden geçen kanal ve bu kanalda sefer yapan uzun, rengârenk desenli kayıklarıyla , “Portekiz’in Venedik’i” olarak tanınıyor. Bu kayıklar eskiden tuz ve deniz yosunu toplamak için kullanılıyormuş. Düz omurgalı ve çok ilginç. Hava soğuk, zaman zaman yağmur yağıyor ama biz kesinlikle bu kayıklara bineceğiz. Bunlara “Moliceiros”deniliyor. Yarım ay şeklindeler. Burası ülkenin en önemli balıkçı kasabalarından. Ayrıca halen işletilen tuz madenleri en dikkat çekici noktalardan. Porselen üretimi, balık konservesi üretimi yapılıyor. Meydanda Portekizli denizci ve kâşif “JoaoAfonso de Aveiro”nun heykeli var.

Şirin, canlı renklerle boyanmış evler oldukça hoş gözüküyor. Kanallarda dolaştığınızda buranın neden Venedik şehrine benzetildiğini daha iyi anlayabiliyorsunuz. Sanki bir film stüdyosu. Çarşıya girip yürüyoruz.
Bir yandan da gördüğümüz her Azulejo kaplı duvarın önünde poz veriyoruz. Bizim için oldukça değişik güzellikler.
“FerroRestorant” Yöresel yemekler ve balık yapıyormuş. Burada öğle yemeği yemek istiyoruz. Balıkçı kasabasında balık yemeli. Ayrıca Portekiz’de yapılan sebze çorbaları pek leziz. Ama doğrusu balık bir harika. Hem sunumu hem de tadı. Restoran sahipleri çok içten insanlar. Yardımcı olmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Restoranın arka bölümünde de bir pansiyon işletiyorlar. Anlaşılan yazın turist bol oluyor. Tüm eşyalar eski ve orijinal. Pek hoş.
Restorandan çıktıktan sonra küçük zarif dükkânları dolaşıyoruz. Burada evler de dâhil sanki her şey ufak. Bir minyatür kasaba. Bu arada muhteşem grafitiler var. Portekizliler resim sanatını çok seviyorlar.

“Casa de ChaArte Nova” Sokak arasında çok güzel bir kafe. Renkler insanın içini ferahlatıyor. Zaten bir renk cümbüşüdür gidiyor bu sevimli yerde.
Eh artık vakit geldi. Artık kanallarda gezeceğiz. Her kayıkta bir rehber var. Size önünden geçtiğiniz yapılar hakkında bilgi veriyor. Hava oldukça serin ama bu güzellikler karşısında bizi pek etkileyemiyor. Hepimize can yeleği ve yağmurluk veriyorlar. Kayıktan kayığa geçip biniyorsunuz.
Güzel bir gezi. Modern ve tarihi binaların yakınından geçiyorsunuz. Kayıklar Tayland’daki gibi renkli. Sanatçılar resim çizdikten sonra kayığa kendi adlarını yazmışlar. Su ve renkler. Tam bir armoni. Bir saat kanallarda dolaşıyoruz. Tuz fabrikası ve tuzla hoş gözüküyor.

Modern köprüler çok orijinal. Bu da yayaların karşıdan karşıya geçmeleri için yapılmış.”PontePedonalCircular”. Zarif. Kanalda dolaşırken eski taş köprülerin altından geçiyorsunuz.“Carcavelos Köprüsü” dikkatimizi çekiyor.
Kıyıda palmiye ağaçları İzmir’i hatırlatıyor. Burası çok güzel, romantik bir yer. Eminim yaz mevsiminde oldukça hareketlidir. Portekizlilerin tatil kasabası. Keşke daha fazla vakit ayırabilseydik… Bugün Porto’ya geçiyoruz. Daha yolda uğrayacağımız yerler var. CostaNova‘ya doğru yol alıyoruz. Atlantik okyanusu kıyısında tatil yeri. Plajların olduğu kıyı. Buranın özelliği evlerinin boyuna çizgilerle boyanmış olması. Görünüş çok hoş ve ilginç. Kıyıda geniş bir cadde var. Birkaç açık mağaza ve pastane burayı kışın ziyaret eden yazlıkçılara hizmet veriyor. Bizde oturup buraya ait tatlılardan yiyoruz. Güzel de bir limanı var.
Artık Porto’ya gitme vakti. Karanlığa kaldık. Bakalım bizim navigatör oteli nasıl bulacak. Kendisiyle sorun yaşıyoruz.