Erhan Yurdayüksel: Derin sessizlik…

DSÖ, Dünyada sağlık harcamalarının yıllık maliyetini 7,3 trilyon dolar olarak açıkladı.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yayınlanan rapora göre Dünya’da yıllık olarak sağlık hizmeti harcamaları küresel gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 10’una denk geliyor.

Rapor, düşük ve orta gelirli ülkeler ile zengin ülkeler arasında sağlık hizmetlerine ayrılan mali kaynak açısından derin uçurumu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Rapora göre, zengin ülkelerde kamu sağlık harcamaları olarak kişi başına ortalama 2 bin 257 dolar ödüyor.

Sağlık harcamaları için orta ve ortanın üstü gelir grubundaki ülkelerin hükümetleri, her bir vatandaşı için yılda 270 dolara kadar; Orta gelir grubunun altındaki ülkelerin hükümetleri ise 58 dolar kaynak ayırıyor.

Paranın ne önemi var mühim olan insanlık ve sağlık diyerek gelişmeleri yorumlayacak olursak…

Alanında uzman bilim insanlarından oluşan bir uluslararası heyet, Dünya’nın giderek büyüyen ve milyonların ölümüne sebep olabilecek bir salgın hastalık riskiyle karşı karşıya olduğunu ve bu hastalığın küresel ekonomiyi ciddi derecede zarar vereceğini açıkladılar.

Dünya Bankası’nın ve Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) bir araya getirdiği, Batı Afrika’da ebola salgınından sonra kurulan Küresel Hazırlık Gözetim Kurulu (Global Preparedness Monitoring Board, GPMB) adlı yeni kurul, hükümetlerin bu riske karşı hazırlanmak ve riski azaltmak için çok daha fazla çaba sarf etmesi gerektiğini belirtiyor.

Temiz bir çevre, insan sağlığı ve refahı için yaşamsal anlamda büyük önem taşımaktadır.

Ancak çevre ve insan sağlığı arasındaki etkileşimler son derece karmaşık olup;
Rant beklentileri ile vijdan cüzdan üçgeni arasında değerlendirilmeleri güçtür.

Sağlığa ilişkin en iyi bilinen etkiler ortam havası kirliliği, kötü su kalitesi ve yetersiz sıhhi temizliğe bağlıdır.

Tehlikeli kimyasalların sağlığa etkileri ile ilgili ise çok az şey bilinmektedir.

Gürültü, cihazların yaydığı radyasyon ve nükleer radyasyon da yeni ortaya çıkan bir başka çevre ve sağlık sorunudur.

İklim değişikliği, biyolojik çeşitliliğin kaybı ve toprak dejenerasyonu da insan sağlığını etkileyen diğer faktörlerdir.

İnsanların sağlıklı olarak hayatlarını devam ettirmeleri için çevre sağlığının çok temel bir kavram olduğunu belirten bilim insanları;

Hastalıkların ortaya çıkmasında en önemli etkenlerin başında çevre geldiğini, çevrenin, hastalıklara zemin hazırlayabileceğine, doğrudan hastalık nedeni olabileceğini, hastalıkların yayılmasını kolaylaştırabileceğini, yeterli miktarda sağlıklı ve temiz su temin edilememesi sonucunda ortaya çıkan sağlık sorunlarına, suyla bulaşan enfeksiyonlara, su kirliliği nedeniyle kimyasal maddelere maruz kalma sonucu oluşan, gıdaların biyolojik ve kimyasal etkenlerle kirlenmesi sonucu görülen hastalıklara olmak üzere gıdaların yetiştirilmesi,işlenmesi ve saklanması aşamalarında kullanılan değişik hormon, katkı maddeleri ve kimyasal zehirlere bağlı gelişen kanserlere, alerjik hastalıklara,

öte yandan yaşanılan toplumsal şartların getirdiği fakirlik ve sosyal faktörlere bağlı olarak beslenme yetersizlikleri, psikolojik rahatsızlıklar da çevresel şartlara bağlı olarak gelişen, çeşitli hastalıkların sonucunu etkileyebileceğini vurgu yapmaktadırlar.

Bilim insanlarının çevre ve sağlık hakkında söylediklerini bu sayfaya sığdırmam mümkün değil fakat, tüm bu olumsuz yaşam şatlarına rağmen;

Gün, sağlıklı bir çevre, sağlıklı insanlar demek olduğu bilinciyle hareket ederek, gürültüden uzak ama doğa ve çevre katliamına da sessiz kalmadan, derin sessizliği bozma günüdür…

01.11.2019

Erhan Yurdayüksel