Moody's'dan Commerzbank'a not tehdidi

Avrupa bankaları büyük bir korku içinde.
Kâr etmek istemeyen bankalar, ellerindeki parayı da yastık altında saklıyor. Uzmanlar bu güvensizliğin devam etmesinin kredi darboğazına neden olabileceği uyarısında bulunuyor.
Özel bankaların bir günlüğüne Avrupa Merkez Bankası’nda (AMB) park ettikleri paranın hacmi salı günü 500 milyar euro ile rekor düzeye çıktı. Bir gün sonra AMB’ye 528 milyar euro emanet eden bankalar daha sonra bu miktarı biraz düşürdüler. Bu rakam, ticari bankaların 2007’de, yani finans krizinden önce merkez bankasına yatırdıkları gecelik paranın bin katına tekabül ediyor.
Bu kadar parayı bir günlüğüne merkez bankasına yatırmak, parayı işletmeyip yastık altında saklamakla aynı anlama geliyor. Nerede kullanacaklarını bilemedikleri paranın emin ellerde olmasını tercih ediyorlar. Bu işlemden para kazanmıyorlar. Çünkü merkez bankası gecelik mevduata yüzde 0,5’lik yıllık faiz uyguluyor.
Finans sistemindeki muhtemel şokların, tıpkı Lehman Brothers’in iflasına yol açan 2008 yılındaki gibi zincirleme reaksiyon başlatmasından endişe ediliyor. 2008’de de sermaye piyasasını korku sarmış, interbank işlemleri durma noktasına gelmiş, konjonktür motoru istop etmişti. Aynı senaryonun tekrarlanabileceğini söyleyenlerin sayısı artıyor.
‘Die Welt’ gazetesi, ‘kaynaklara’ dayanarak yayınladığı haberde bu Alman bankasının kısa zamanda 6 milyar euro bulması gerektiğini yazdı.
Commerzbank’ın zarardaki yan kuruluşu Eurohyp’ alıcı bulamadı. Şimdi bu gayrimenkul ve devlet finansörünün tasfiye edileceği bildiriliyor. Bunun için de, şimdiye kadar Eurohyp’in satılması için Commerzbank’ı sıkıştıran Avrupa Birliği Komisyonu’nun onay vermesi gerekiyor.
Bütün bunlar yetmezmiş gibi hafta ortasında da derecelendirme şirketi Moody’s, Commerzbank’ın kredi notunu düşürme tehdidinde bulundu. Bu Alman bankasının kasasında, bol miktarda ıskartaya çıkmış Yunan devlet tahvili bulunuyor. Yunanistan ile özel alacaklıları arasında devam etmekte olan pazarlıkta bu ülkenin borçlarının daha önce kararlaştırılandan çok daha büyük bir bölümünün silinmesi gerektiği ortaya çıktı. Bu da Commerzbank ve diğer alacaklı bankalara daha fazla plan dışı amortisman mecburiyeti doğuruyor.
Bankaların aynı zamanda aleyhinde anayasal gerekçeler de sayarak devlet iştirakine karşı çıkmalarının altında, öz sermaye artışının sermaye sahiplerinin rantını düşürecek olması yatıyor. Tabii, siyasi otoritenin işlerine karışmasını da istemiyorlar. Özel bankalar aynı zamanda, ‘zorla devlet ortaklığında batık bankaların kurtarılmasının bütün riskleriyle birlikte yine vergi mükellefine ödetileceği’, tezine sığınıyorlar.

Leave a Reply

Your email address will not be published.