Balbay: Silivri cezaevine güneş doğmuyor

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Silivri’de ziyaret ettiği muhabirimiz Gökmen Ulu hakkındaki ‘sorgu tutanağı’ ve Cumhuriyet yazarları iddianamesinin hukuki belge olmadığını belirterek, “Bunu yazanın ve bir belge olarak kabul edenin, hukuk bilgisinden şüphe ediyorum. Bunu reddediyorum, bunu yere atıyorum. Kabul etmiyorum. Çöpe atsam hurda değeri vardır” dedi.

TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, sözde gazeteci Fehmi Koru’nun FETÖ lideri Fetullah Gülen ile çekilen fotoğrafını da gösteren Balbay, “Bu kişiler örgüte tam üye olmakla beraber hiç soruşturulmayacak, kıllarına dokunulmayacak. Ama onlarca kişi üye olmamakla beraber o suçu işledi diye yargılanacak” diye konuştu. Balbay şunlşarı söyledi:

SİLİVRİ’YE GÜNEŞ DOĞMUYOR!
“Silivri’ye gittim. Sözcü muhabiri Gökmen Ulu ve Cumhuriyet yazarları ile görüştüm. Saat sabah 10.30’da bile Silivri cezaevine güneş doğmuyor. En uzun günde bile öğleye doğru doğuyor, ikindi sonrasında batıyor. 3 ay hiç güneş doğmuyor. Havalandırma bölümü 7 metre yüksekliğinde mukavva kutusunu andırıyor. Kasım-Şubat arasında güneş doğmuyor. Mektuplaşmak yasak. Heyet görüşü yasak, telefonla 15 günde bir görüşme yapılıyor. Hapis içinde hapis demek. Gökmen’i dimdik buldum. Bütün olumsuzluklara rağmen ‘sadece gazetecilik yaptık’ duygusu vardı.

RAPOR O İDDİAYI ÇÜRÜTÜYOR
Şu elimde bulunan biri Cumhuriyet iddianamesi diğeri Sözcü Gazetesi sorgu zaptı. Geri kalan dosya avukatlar dahi herkese kapalı durumda. Sözcü’nün bu zaptında baştan sona Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 15 Temmuz günü akşam saatlerinde Marmaris’te olduğuna ilişkin internet sitesinde yer alan haber delil olarak gösteriliyor. Savcının basit bir araştırmayla dahi bulabileceği bir şeyi paylaşmak istiyorum. 15 Temmuz günü saat 16.25’te ‘Sözcü Erdoğan’ı buldu’ diye yaptığı haber. Marmaris’teki yerel yayın organı Marmaris Postası 14 Temmuz günü 18.25’te bulmuş. Şimdi Gökmen Ulu’ya ‘bu darbeciler senin haberinden Erdoğan’ın yerini buldu’ diyorlar. TBMM’nin 15 Temmuz darbe komisyonu raporu, 12-13 Temmuz’da Diyarbakır ve Ankara’dan kalkan uçakların Dalaman’a gittiği yazıyor.

FETÖ’YLE MÜCADELE Mİ, MUKAVELE Mİ VAR?
Cumhuriyet ve Sözcü operasyonunda en çok sözü edilen kişinin bulunduğu masanın fotoğrafı. Bu masa çok önemli. Burada Fehmi Koru, Burhan Kuzu, Hüseyin Gülerce, terör örgütü başı Gülen’le aynı masada. Koru, Ergenekon başlamasında en önemli rolü oynayan kişi. Sözcü operasyonunun başlatılmasında da aynı rolü oynuyor. Aklımızla alay mı ediyorlar. 2007’de Koru’nun yazısıyla başlayan operasyon, 2017’de aynı Koru’nun ifadesiyle başlayan Sözcü operasyonu. Burada Fetö’yle mücadele mi var? Yoksa Fetö’nün bir dalıyla mukavele mi var. Siz mücadele içinde misiniz, yoksa kendi iktidarınızı sağlamlaştırmak, bütün muhalif yayın organlarını aynı çuvala koyup, akla zarar davalarla Türkiye’yi büyük bir cezaevi haline mi getirmek istiyorsunuz. Atatürk’e hakaretten 15-20 günde çıkıyorsunuz. Ama Gökmen, Mediha 13 gündür içeride. Cumhuriyet yazarları 200 küsur gündür içeride. Televizyonlarda milyonların gözü önünde Atatürk’e hakaret ettiği sabit kişiler 19 günde serbest kalıyor.

‘BELGE DEĞİL’ DİYE YERE ATTI
AİHM bir karar aldı, gazetecilerle ilgili davaları öne alacağım dedi. Yakın gelecekte Avrupa’daki imajımızı düşünün. Cumhuriyet iddianamesi iddianame değildir. Bunu yazanın, bir belge olarak kabul edenin hukuk bilgisinden şüphe ediyorum. Bunu reddediyorum, bunu gözününüz önünde yere atıyorum. Kabul etmiyorum. Çöpe atsam hurda değeri vardır. Gerçek zamanın çocuğudur. Ortaya çıkacaktır. Sözcü’nün sorgu tutanağı da Cumhuriyet iddianamesi de belge niteliği taşımıyor. Türkiye bu girdaptan çıkacak. Umudumuzu yitirmedik.

YÜZDE 60 SÖZCÜ’YE DESTEK VERİYOR
10 yıl önce bize kumpas kuran kişinin iddiasıyla Türkiye’nin en etkili yayın organı susturulmaya çalışılıyor. Bir araştırma şirketiyle konuştum. Sözcü gazetesinin Türkiye’de kabul görme oranı, ‘Ben Sözcü okuruyum, Sözcü’yü savunurum, gerçekleri anlatır, her fırsatta’ bakarım diyenlerin oranı yüzde 60. Nüfus 80 milyon. 45 milyon insan ‘bu gazete gibi düşünüyorum, sürekli almasam da bu gazete gerçekleri yazar’ dediği bir yayın organına böyle bir suçlama yapıyorsunuz. Hakimler ve savcılar makam uğruna hukuku çiğnemesinler, katletmesinler. Sözcü için iddia ‘örgüte üye olmamakla beraber’ diye başlıyor. Yardım etti, üye gibi faaliyet gösterdi deniyor. Ramazan günü Allah’tan korkun. Her şeyi bozmuşsunuz, orucunuzu bozmayın. O kişileri attığınız Silivri, Pınarhisar cezaevi değil.

Leave a Reply

Your email address will not be published.