Deprem sırasında veya ardından okunacak dualar…

İzmir’de meydana gelen 6.6 büyüklüğünde depremin ardından deprem duası araştırılıyor.

Deprem sırasında ya da depremin ardından okunacak dualar vatandaşlar tarafından merak ediliyor.

Depremde okunacak dualar…

DEPREM DUASI

Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor: ‘Tedbir kadar akıllı bir davranış yoktur. Gece olunca yemek ve su kaplarınızın üstüne kapatın. Uyumadan ateşi söndürün, ateşi yanık bırakmayın

İbni Abbas (r.a) rivayetine göre, Peygamber Efendimiz (SAV)’in kendisine “Ya Resulallah başım dertten kurtulmuyor. Afet ve musibetlerden korkuyorum.” denildiğinde sabahları şu duayı okumasını tavsiye etmişti: “Bismillahi ala nefsi ve ehli ve mali.”
Peygamber Efendimiz (SAV)’in kaza ve beladan korunmak için tavsiye ettiği dua:

“Bir kimse her gün sabah akşam şu duayı üç defa okursa, ona keza bela gelmez.” (Ebu Davud, Edeb, 5/324;İbni Mâce, Dua, 3869)

“Bismillahi hayril Esmâi. Bismillahillezî lâ yedurru ma’a’smihi şey’ün fil ardı velâ fissemâi ve hüves Sem’îul Alîm.”

Manası: “O Allah’ın ismiyle (akşamladım) ki, O’nun ismiyle birlikte ne yerde, ne de gökte hiç birşey zarar veremez. O ki hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.”

“Rabbî küllü şey’in hâdimüke, Rabbî fe’hfaznâ ve’nsurnâ ve’rhamnâ”

Ey Rabbim her şey senin hizmetindedir. Sen bizi koru, bize yardım et ve bize rahmet et.

“Allahümmâğfezni min beyni yedeyye ve min halfi ve an yemini ve an şimâlî ve min fevkî ve eûzü biazametike en uğtâle tahtî.”

‘Allah’ım, önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan, gökten ve yerden gelecek bütün felaketlerden beni koru’

“Allahümme lâ tektülnâ bi gadabike velâ tühliknâ bi azâbike ve âfinâ kable zâlik.”

(Allahım, bizi gazabınla öldürme. Azabınla helâk etme! Bunlardan önce bize afiyet ver.)

“Bismillahi lâ yedurru mea ismihî şey’in fil ardi ve lâ fi’s-semai.”

(İşime) Allahın adıyla başlarım. Onun ismi ve yardımı olduktan sonra ne yeryüzü ve ne de gökyüzünün hiçbir bela ve sıkıntısı zarar vermez.

Anlamı: “Allah’ın ismiyle, kendimi, ailemi ve malımı Allah’a havale ediyor. O’nun yüce himayesine bırakıyorum.”

“Allahümmâğfezni min beyni yedeyye ve min halfi ve an yemini ve an şimâlî ve min fevkî ve eûzü biazametike en uğtâle tahtî.”

Anlamı: Allah’ım! Önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan, gökten ve yerden gelebilecek bütün felaketlerden beni koru

İŞTE DEPREMLE İLGİLİ AYETLER

De ki (Allah),üzerinizden veya ayaklarınızın altından, azap göndermeye kadirdir. Yahut bir fırkayı(milleti) musallat ederek bazınıza, bazınızın azabını tattırır. Bak! Ayetlerimizi nasıl açıklıyoruz? Umulur ki fıkhederler(aklederler).

[EN’AM(6)/65]

(Arkasından) onları, bir ‘sarsıntı’ yakaladı. Yurtlarında diz çökmüş olarak sabahladılar.

[ARAF (7)/ 78]

Böylece onları bir ‘sarsıntı’ tuttu. Arkasından da yurtlarında, diz çökmüş olarak sabahladılar.

[ARAF(7)/91]

Arz’da, birbirine komşu ‘kıtalar’, üzüm bağları, ekinler, çatallı ve çatalsız hurmalıklar vardır. Öyle ki bunlar, aynı su ile sulandığı halde, ürünlerden bazısını bazısından üstün kılıyoruz. Muhakkak bunda, akledecek bir kavim için, ayetler vardır.

[RAD(13)/4]

Sizi, sarsmasın diye, Arz’a dağlar bıraktı. Irmaklar ve yollar (kıldı). Umulur ki doğru yolu bulursunuz.

[NAHL(16)/15]

Onlardan öncekiler de plan(düzen-tuzak) kurdular. Allah, binalarının temellerinden geldi, tavanlarını üzerlerine çökertti. Onlara azap, şuurunda olmadıkları bir yerden geldi.

[NAHL(16)/26]

O kötülükle, plan(tuzak-düzen) kuran kimseler, Allah’ın kendilerini, yere geçirmeyeceğinden veya şuurunda olmadıkları bir yerden, onlara azabın gelmesinden emin mi oldular?

[NAHL(16)/45]

(Allah’ın),kara tarafında(yanında) sizi, yere batırmayacağından yahut üzerinize “taş-dolu kasırgası” göndermeyeceğinden emin misiniz? Sonra, kendinize bir vekil de bulamazsınız.

[İSRA(17)/68]

Ve onları sarsmasın diye, Arz da dağları kıldık(yarattık). Yine onda(dağlarda),yollar açtık, umulur ki hidayet(doğru yolu) bulurlar.

[ENBİYA(21)/31]

Biz, onların her birini günahlarıyla yakaladık. Onlardan kiminin üzerine, ‘taş-dolu kasırgası’ gönderdik, kimini, ‘şiddetli bir ses’ yakaladı, kimini, ‘yerin dibine’ geçirdik ve kimini de suda boğduk. Allah, onlara zulmetmedi, ancak onlar kendilerine zulmettiler.

[ANKEBUT(29)/40]

İnsanların elleriyle kazandıkları(yaptıkları) dolayısıyla, karada ve denizde fesat(büyük olaylar) ortaya çıktı. (O) bazı yaptıkları(şeylerin) karşılığını tatmaları için! Umulur ki dönerler!

[RUM(30)/41]

(Allah),Gökleri, dayanak olmaksızın yarattı, siz onu görüyorsunuz. Sizi sarsmasın diye, Arz’a, dağlar bıraktı ve orada her canlıdan yaydı. Biz Gök’ten su indirdik, böylece orada, her kerim(güzel) çiftten bitki bitirdik.

[LOKMAN(31)/10]

Onlar, Gök’ten ve Arz’dan, arkalarında(geçmişte) ve önlerinde(gelecekte) olacakları görmüyorlar mı? Şayet dilersek, onları ‘Arz’a batırırız’ veya üzerlerine ‘Gök’ten bir kütle(göktaşı)’ düşürürüz. Muhakkak bunda, (Allah’a) yönelen köleler için bir ayet vardır.

[SEBE(34)/9]

Gök’te ki o kimsenin(Mikail’in),sizi Arz’a geçirmeyeceğinden emin mi oldunuz? O zaman Arz sarsılır(depremler olur).

O’nun üzerinize “taş-dolu kasırgası” göndermeyeceğinden emin misiniz? Yakında bileceksiniz, Benim uyarım(korkutmam) nasılmış?

[MÜLK(67)/16-17]

Fay sahibi Arz’a andolsun!