Boğaz iltihabına ne iyi gelir?

Günlük hayatta sıklıkla karşılaşılan sağlık sorunlarından biri boğaz iltihabıdır.

Özellikle soğuk havalarda toplumda görülme sıklığı artan boğaz iltihabı, zamanında ve yerinde müdahaleyle tedavi edilmezse daha ciddi sağlık sorunlarıyla sonuçlanabilir.

Bu yüzden boğaz iltihabının nedenlerini, belirtilerini ve tedavide nelerin yapılabileceğini bilmek, sağlığımız adına oldukça önemlidir.

Tıbbi olarak akut tonsillofarenjit olarak adlandırılan boğaz iltihabı, anatomik olarak geniz (nazofarenks) şeklinde tabir edilen bölgeden gırtlağa kadar (larenks) olan bölgenin çeşitli etkenler tarafından iltihabı reaksiyona maruz kalmasıdır. Bu bölge anatomik olarak bademcikleri (tonsiller) ve yutak bölgesini (orofarenksin de dahil olduğu tüm farenks) içerir.

İltihabı reaksiyona neden olan etkenler virüsler, bakteriler veya mantarlar gibi çeşitli mikroorganizmaların enfeksiyonları olabileceği gibi, bazı romatolojik ve immünolojik hastalıklar da olabilir.

Boğaz iltihabı neden olur?
Vücudumuz dışarıdan gelen yabancı etkenlerden kendini korumak adına, bazı savunma bölgeleri bulundurur. Bunların başında yiyecek ve içeceklerin ilk giriş noktası olan ağız içi gelir. Ağız boşluğunun hemen arkasında bademcikler (tonsiller) vardır. Burası vücudun savunma hücrelerince zengin bir dokudur. Bu doğrultuda bademcikler, ağız yoluyla alınabilecek mikroorganizmalarla savaşarak vücudun ilk savunma hatlarından birini oluşturur. Bu esnada, çeşitli mikroogranizmalar bademciklere veya ağız boşluğunun gerisindeki boğaz dokularına yerleşerek enfeksiyona neden olabilir. Aynı şekilde, okul çağındaki çocuklar sıklıkla başkalarıyla yakın temas halinde olduğundan hapşırma, öksürük gibi solunum yolundaki sıvıların çevreye dağıldığı durumlarda, çok çeşitli mikroorganizmalarla karşılaşma eğilimindedir. Bu nedenle özellikle bu yaşta boğaz iltihabı daha sık görülür.

Boğaz iltihabı eğer mikroorganizmalardan kaynaklanıyorsa, hangi tür enfeksiyondan kaynaklandığına göre altta yatan durum değişkenlik gösterir. Bazı mikroorganizmalar sağlıklı bireylerde doğrudan iltihaba neden olabilirken, bazıları vücut direncinin düştüğü durumlarda enfeksiyon yapabilir. Yine altta yatan çeşitli immünolojik veya romatolojik hastalıkların varlığında, herhangi bir mikroorganizmanın enfeksiyonu söz konusu olmadan da, boğazda iltihap gelişebilir. Tüm bu nedenlerden ötürü boğaz iltihabının varlığında hastanın uzman bir hekim tarafından değerlendirilmesi son derece önemlidir.

Ayrıca, boğaz iltihabının sebebi belirlendikten sonra, doğru şekilde tedavisine başlanmazsa, hayatı tehdit edebilecek daha ileri sağlık sorunları gelişebilir. Bu yüzden, boğaz iltihabı durumunda vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmak oldukça önemlidir.

Aşağıda özetlenen belli başlı hastalıklar boğaz iltihabı ile karşımıza çıkabilir:

Streptokok gibi bakteri enfeksiyonları: Halk arasında “beta mikrobu” olarak meşhur olan streptokok enfeksiyonları en sık görülen boğaz iltihabı sebeplerinden biridir. Boğaz iltihabı vakalarının %15 – 30’undan steptokok enfeksiyonları sorumludur.

Yine difteri basili, travma sonucu ağız içinde yer alan anaerobik bakteriler, mycoplasma gibi bakteri enfeksiyonları da boğaz iltihabı yapabilir.

Adenovirüs gibi viral enfeksiyonlar: Toplumda görülen boğaz iltihaplarının en sık etkenleri virüslerdir. Bunlar arasında adenovirüs, Coxsackie virüsleri, öpücük hastalığı etkeni EBV ve CMV sayılabilir.

Kandida gibi mantar enfeksiyonları: Özellikle bağışıklık sistemi baskılanmış hastalarda fırsatçı enfeksiyonlara neden olan kandida gibi mantarlar ciddi boğaz iltihabına sebep olabilir.

Kawasaki hastalığı gibi immünolojik hastalıklar: Bazı sistemik hastalıklarda enfeksiyon odağı olmaksızın boğaz dokularında iltihabi reaksiyon gelişebilir.

Bunların dışında bazı hastalıklar boğaz ağrısına sebep olarak boğaz iltihabı ile karıştırılabilir. Bunlar arasında tiroid iltihapları (tiroiditler), gastoözefageal reflü ve çeşitli boğaz tümörleri sayılabilir.

Bakteri enfeksiyonları başta olmak üzere, boğaz iltihabına neden olan çeşitli durumlarda eğer zamanında ve yeterli tedavi verilmezse, boğaz iltihabı hayatı tehdit edebilen daha ciddi sağlık sorunlarıyla sonuçlanabilir. Bunlar arasında, çocuklarda görülen akut romatizmal ateş (kalp romatizması), böbreklerde hasara neden olan glomerulonefrit; ayrıca abse, menenjit, orta ve iç kulak enfeksiyonları, beyin damarlarında pıhtılaşma, hidrosefali gibi ciddi sağlık sorunları sayılabilir.

Boğaz iltihabının belirtileri nelerdir?

Boğaz iltihabının klinikte görülen belirtileri, iltihaba neden olan etkene bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bununla beraber sıklıkla aşağıdaki belirtilerin izlendiği söylenebilir:

Boğaz ağrısı: Boğaz iltihabının en sık görülen belirtisidir. Hastalığın şiddetiyle doğru orantılı görülebilir. Yutkunmayla beraber olabileceği gibi, sürekli karakterde de izlenebilir.

Ateş ve titreme: Sıklıkla 38 derece ve üstünde ateş izlenir. Ateş yükseldikçe titreme de eşlik edebilir. Ateşin varlığı bakteri enfeksiyonu açısından fikir vermekle beraber bazı viral enfeksiyonlarda da görülebilir.

Yutma güçlüğü: Genellikle boğaz ağrısına eşlik eder. Yutma güçlüğü ağrıdan veya boğazda gelişen şişlikler nedeniyle pasajın daralmasından ileri gelebilir.

Öksürük: Boğazdaki iltihabi reaksiyonun gırtlağı tahriş etmesi nedeniyle öksürük refleksi meydana gelebilir. Aynı şekilde geniz akıntısının eşlik ettiği iltihaplarda da görülebilir.
Burun veya geniz akıntısı: Özellikle viral enfeksiyonlar nedeniyle gelişen iltihaplarda burun ve/veya geniz akıntısı eşlik edebilir.

Burun tıkanıklığı: Viral enfeksiyon kaynaklı iltihaplarda burun veya geniz akıntısıyla beraber sık görülür.

Gözlerde yaşarma ve kızarıklık: Yine viral enfeksiyonların etkisiyle gözlerde konjuktivit oluşarak yaşarma ve kızarma görülebilir.

Halsizlik – yorgunluk: İltihabi reaksiyonun sistemik bir etkisi olarak hasta halsiz ve bitkin hissedebilir.

Boğazda şişlik – beze oluşumu: İltihabi reaksiyonun bir sonucu olarak boyun bölgesindeki lenf bezleri şişer ve boğazda şişliğe neden olur. Aynı şekilde bademciklerin (tonsiller) şişmesi de boyundan hissedilebilir veya yutma güçlüğü ile beraber yutkunma esnasında hissedilebilir.

Boyun veya kulak ağrısı: Boğaz dokuları orta kulak veya boyundaki anatomik yapılarla yakın komşuluk içinde olduğundan, bu bölgelerde de iltihap etkisiyle ağrı gelişebilir.
Ciltte döküntü: Bazı bakteri veya viral enfeksiyonlarda ciltte kızarıklıklar ve döküntüler meydana gelebilir. Bunlar arasında çocukluk çağında görülen kızamıkçık, 6. hastalık, el-ayak hastalığı gibi viral hastalıklar veya kızıl hastalığı sayılabilir.

Baş ağrısı: Boğaz iltihabına çoğunlukla baş ağrısı eşlik edebilir.
Bulantı – kusma: Yutma güçlüğü, ateş, boğaz ağrısı ve şişlik hissi ile beraber bulantı ve kusma şikayeti de hastalarda izlenebilir.

Karın ağrısı: Bazı hastalarda, özellikle viral enfeksiyonların seyrinde, karın içi lenf bezlerinin etkisiyle karın ağrısı ve ishal görülebilir.

Kas ve eklem ağrıları: Halsizlik ve yorgunluk şikayetleri ile beraber vücutta yaygın kas ve eklem ağrıları sıklıkla izlenir.

Ses kısıklığı: Boğazın şişmesi ile beraber, geniz akıntısı, öksürük gibi şikayetlerin yanında gırtlaktaki pasajın daralmasının etkisiyle ses kısıklığı görülebilir.
Boğaz iltihabı tedavisinde neler yapılır?
Tedavide tercih edilecek yöntem, boğaz iltihabına neden olan altta yatan hastalığın tespit edilmesine bağlıdır. Her boğaz iltihabında aynı tedavi veya antibiyotik tedavisi verilmez. Doğru tanıyla beraber doğru tedavinin planlanması, boğaz iltihabının iyileşmesi ve tedaviden maksimum verim alabilmek açısından mutlak gereklidir.

Eğer sorun bakteri enfeksiyonlarından kaynaklanıyorsa, öncelikli olarak antibiyotik tedavisine başlanır. Burada önemli olan nokta, hangi bakteri türünün boğaz iltihabına neden olduğunun belirlenmesidir. Bazı bakteri türleri çeşitli antibiyotiklere dirençli olabildiği için, verilen ilaç tedavisinin etkili olması öncesinde yapılacak kültür ve direnç çalışmalarına bağlıdır. Bunun için, bakteri enfeksiyonu şüphesi durumunda hastadan boğaz kültürü alınır ve sonuçlara antibiyotik direnç testi yapılır. Bunun sonucuna göre uygun antibiyotik belirlenerek reçete edilir.

Problem viral enfeksiyonlardan kaynaklanıyorsa, sıklıkla semptomatik tedaviler ile hasta rahatlatılır ve istirahat önerilir. Mevcut boğaz iltihabına neden olan viral etkenlere yönelik antiviral tedaviler geliştirilmediğinden, bu yönde bir tedavi uygulanmaz. Viral boğaz iltihaplarında sıklıkla hastalar 7-10 gün içerisinde boğaz iltihabını atlatırlar. Bu nedenle semptomatik tedavi bu durumlarda yeterli olur.

Altta yatan diğer sebepler mevcutsa, bu hastalıklara yönelik spesifik tedaviler uygulanır.

Bunların yanında genel olarak hastalara ağrı kesici, iltihap giderici ilaçlar reçete edilir. Hastalara yatak istirahati ile beraber bol sıvı almaları önerilir.

Boğaz iltihabına ne iyi gelir?
Hekim tarafından tedavi planlamasının yanında birey olarak evde de çeşitli tedbirlerle boğaz iltihabıyla mücadele edilebilir. Bu anlamda şunlar yapılabilir:

İstirahat etmek: Yatak istirahati vücudun direncinin toparlanmasında ve iyileşmenin hızlandırılmasında etkilidir.

Bol sıvı alımı: Boğaz dokularının kurumasını önlemek, bölgenin iyileşmesini hızlandırır. Ayrıca boğaz iltihabına eşlik eden ateş gibi belirtiler vücudun hızla sıvı kaybetmesine neden olduğundan bağışıklığın ve vücut sağlığının güçlendirilmesi için de önemlidir.

Sıcak ve soğuk gıdaların tüketimi: Boğazda yer alan dokuların iltihap nedeniyle şişmesini önlemek için sıvı ağırlıklı olmak üzere sıcak ve soğuk gıdaların tüketilmesi şikayetlerin giderilmesinde etkilidir.
Ortam havasının nemlendirilmesi: Kuru hava boğaz dokularını tahriş etmeye yatkın olduğundan soğuk buhar yardımıyla hava nemlendirilebilir. Kalorifere ıslak havlu asılması da başka bir yöntemdir.
Tuzlu su ile gargara: Az tuzla hazırlanmış tuzlu su solüsyonu ile gargara yapmak şikayetlerin azaltılmasında faydalı olabilir.

Boğazın tahriş edilmesinin önlenmesi: Sigara dumanı gibi boğaz dokularını tahriş edecek etkenlerden uzak durulmalıdır.

Pastil kullanımı: Boğaz iltihabına bağlı boğaz ağrısının giderilerek yutma güçlüğünü azaltmada etkili olabilir.

Eğer boğaz iltihabına işaret eden şikayetleriniz varsa, vakit kaybetmeden uzman bir hekimin yer aldığı bir sağlık kuruluşuna başvurmalısınız.