• Bugün güne keyfim yok diye başlamayın.

Gülümseyin suratınızı asmayın.

Böyle zamanlarda mutlu olmanın tadını çıkarın.

Size sorulan sorulara sadece tebessümle yanıt verin.

Marketlerde; yağ, şeker, un, salça, süt gibi ürünlerde daha önce uygulanan 10 adet satış kotası, geçen günlerde 5’e düşürülmüş, sonra 2’ye inmiş.

Kırk yıllık hatırı olan Türk kahvesi yüzde elli zamlanmış.

Birçok markette Türk kahvesi almak isteyen vatandaşa en fazla iki adet satılabiliyormuş.

Vatandaş sokakta kuyruklarda bekleyip pazarda tezgâh tezgâh ucuz ürün ararken marketten de kotayla alışverişe mahkûm edilmiş.

Bu durumda ne yapalım derlerse?

Güler yüzle ‘‘Bana ne?..’’ ya da ‘‘Sana ne?..’’ Demek ne mümkün?

Peki o halde;

Yüzümüze pişkin pişkin bakıp gülerek ‘zamcık’ diyenlere siz de gülümseyin.

Ve elinizdeki papatya falına bakarak;

Gidiyor-gitmiyor sıralamasını yapın.

İnadına kötü hayaller kurmayın.

Yönetilemeyen ekonomimizin hâli ortada.

Dolar dolmaz söylemlerine şaşırıp,

Bunları söyleyenleri sakın kalıcı sanmayın.

Yine inadına, tuvalet kağıdı reyonunun neden boş olduğunu,

Türk lirasının yabancı paralar karşısında değer kaybetmesiyle Bulgaristan ve Yunanistan vatandaşlarının alışveriş için geldiği Edirne’de bazı işyerlerinin

yol kenarına Yunanca ve Bulgarca tabelalar yerleştirmeye başladığını aklınıza getirmeyin.

Bugün keyfim yerinde, TV’de diziyi açıp, iki saat boyunca saraylarda yaşayıp,

yenileni içileni izler yan gelir yatarımcıları hayal bile etmeyin.

‘Ne kahve kahve, ne çay çay hiç bir şeyin tadı yok’ düşüncesini silin aklınızdan.

Güneşin bulutların arkasından hiç çıkmayacağını düşünmeyin.

Doğal gaz faturası yüzünden İnsanların ısınamayacağını,

Çocukların soğuktan gülmeyeceğini gel de düşünme!

Güzel, bol ışıklı, ılık günlerin geleceğinden umudum mu kalmadı ne?

Oysa umut her zaman var.

Nas’ı bilen, günahı sevabı da bilmez mi?

Bizi nefret yönetmezse, barış ve sevgi kazanır.

Bize egemen olan nefret değil sevgi olmalı.

Gülmeyi hatırlayıp kahkahayı bastığımızda,
Mutlu yaşantımızı elimizden alanlara inat!

Yaşamın hatta olabildiğince uzun yaşamın tadına varmaz mıyız?

Neden olmasın;

Çinli yetkililer, ülkenin en yaşlı kişisi Alimihan Seyiti’nin 135 yaşında hayatını kaybettiğini duyurdu.

Güler yüzlü sevimli nenemiz tam 135 yıl yaşadı.

Çin’in en yaşlı kişisi olarak bilinen 135 yaşındaki Alimihan Seyiti, Sincan Uygur Özerk Bölgesinde geçen gün hayatını kaybetti.

Torunu Seyiti nene için basit yaşam tarzını, şarkı söylemeyi ve bahçesinde güneşlenmeyi sevdiğini,
her zaman mutlu olduğunu ve çok güldüğünü söylemiş.

İşte uzun yaşamın sırrı, gülmek ve mutlu olmakmış.

Kısaca, gülmeyi, mutlu olmayı bizlere unutturan kindarlardan kurtulmakmış.

Neyi bekliyorsunuz?

O halde,

Bugün, yarın ve daima güne keyifle başlayalım…

Erhan Yurdayüksel

20.12.2021