Uzun yaşamın sırrı…

Bilim insanlarının yaptığı araştırmalar sonucunda depresyon ve travma sonrası yaşanan bozuklukların giderilmesinde probiyotikli gıdalar ile beslenmek büyük rol oynadığını söylüyor.

Mutluluk hormonu olan serotoninin yüzde 95’ini vücudumuzdaki probiyotiklerin sağladığını söyleyen Gıda Mühendisi Nurdan Baloğlu Tuncal, probiyotiğin bilinmeyenleri anlatıyor. Vücudumuzun yönetilmesinde beyin ve kalp ikilisinin önemli olduğu yadsınamaz. Ancak yapılan araştırmalar gösteriyor ki en az beyin ve kalp kadar önemli olan bir diğer organımızda midemiz ve sindirim sistemimiz.

Tıp dünyasında her geçen gün yapılan araştırmalar da bu savı doğruluyor durumda. Son dönemde pek çok bilim insanın da ilgisini çeken “Beyin -Bağırsak Ekseni” konusu tıp camiasından psikolojiye kadar geniş bir alanda inceleniyor.

Araştırmalar sonucunda insanoğlunun beyin ve sinir sistemi kadar etkili olan başka bir kontrol mekanizması tarafından yönetildiği ortaya çıkartıldı. Bağırsaklarımız ve sindirim sistemimiz, en az beyin kadar vücudu etkileyebiliyor. Bugün pek çok hastalığın oluşmasında bağırsak ve sindirim sistemimiz önemli rol oynuyor.

İKİNCİ BEYİN BAĞIRSAK
Columbia Üniversitesi’nde Doktora sonrası Araştırma Görevlisi olan Klinik Psikolog Dr. Bridget Callaghan, beyin ve bağırsak ekseni üzerine yaptığı araştırmalar ile bağırsak sistemimizi bir kez daha önemsememiz gerektiğini hatırlatıyor. Erken yaşta maruz kalınan travma ve stresin beyin ve bağırsak üzerine etkisinin araştırıldığı deneyde, farelerin yarısı annelerinden zorla ayrılıyor yarısı ise anneleri ile birlikte tutuluyor. Bu dönemde travmaya maruz kalan farelerin sindirim sisteminde yaşanan olumsuzluk üç kuşak sonra dahi görülebiliyor.

YOĞURT VE KEFİR DEPRESYON DÜŞMANI
Dr. Bridget Callaghan, travma sonrası oluşan sindirim sistemindeki bozuklukları normale döndürebilmenin yolunu da araştırdığı deneyinde probiyotiklerin gücünü gözlemliyor. Travma yaşayan farelerin diyetlerinde probiyotik ağırlıklı gıdalar veriliyor. Deney sonunda kefir ve yoğurtta da bol miktarda bulunan probiyotik gıdalar ile beslenen farelerde travmanın izleri daha az görülüyor. Dr. Bridget Callaghan’ın yaptığı araştırmalar, yoğurt ve kefir gibi gıdaların depresyon ve kaygı bozukluğunu azalttığını gösteriyor.

MUTLULUK HORMONU PROBİYOTİKTEN ÜRETİLİYOR
Probiyotikler vücudumuzdaki yararlı bakterilerin arttırılmasına görev yaparak, sindirim sistemimizin sağlıklı çalışmasına yardımcı olur. Sağlıklı bir sindirim sistemindeki güçlü bağırsaklar ise vücudumuzda pek çok hastalığa karşı doğal bir kalkan görevi görür. Fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra günümüzde çağın vebası olarak da bilinen depresyonun oluşmasında da probiyotiklerin eksikliği görülür. Vücudumuzda mutluluk hormonu olan serotoninin yaklaşık %95’ini vücudumuzda üretilen probiyotik sağlıyor. Bu nedenle de beslenme düzeninde mutlaka probiyotik ve prebiyotiklere yer verilmeli.” diyor.

TAZE VE DOĞAL PROBİYOTİK İÇİN EVDE MAYALAYIN
Canlı bakteri içeren yoğurt, kefir gibi gıdalarda bol miktarda probiyotik bulunduğunu belirten Baloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü; “Depresyon ve hastalıklara karşı probiyotikli gıdalara mutlaka beslenme düzeninde yer vermek gerekir. Gün içerisinde vücudumuzdaki probiyotik sayısı değişkenlik gösterir. Stresli anlarda azalan probiyotiğin yerine yenisi eklenerek depresyon ve stresin olumsuz etkilerinden kurtulabilirsiniz.” dedi.