İzmir Tabip Odası (İTO) ile Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (KLİMUD) ortak açıklama yaparak son günlerde PCR testlerinde çıkan, bilinen hiçbir varyanta ait olmayan sonuçları dile getirdi. Yeni bir varyanta dikkat çekti. İTO Başkanı Lütfi Çamlı yaptığı açıklamada, “Burada çok önemli soru şu; Mevcut kitler bozuk olduğu için mi varyantları tespit edemiyor veya Türkiye’ye özgü yeni bir varyant mı var öğrenmek istiyoruz” dedi.
Çeşitli ülke isimleriyle anılan Alfa, Beta, Gama, Delta gibi varyantları rahatlıkla tespit eden PCR testlerinin belirleyemediği yeni bir grubun ortaya çıktığını belirten İTO ile KLİMUD, “Eğer muhtemel yeni varyantlar mevcut ise, bunun çok hızlı şekilde paylaşılması ve bu bilgiden hareketle, bu varyantların özelliklerinin tespiti gerekir” uyarısı yaptı. Yeni varyant şüphesiyle ilgili ilk defa kurumsal bir açıklamanın yapıldığını söyleyen İTO Başkanı Lütfi Çamlı, “Son dönemde bu mutasyonların dışında tanımlayamayan sonuçlar çıkmaya başladı. Bir grup var ki daha önceki hiçbir varyanta dahil değil. Bu kitlerle tanımlayamadığımız bu sonuçlar yeni bir varyant mı var, Türkiye’ye özgü bir varyant mı sözkonusu sorularını gündeme getiriyor” dedi.
İZMİR’DE DURUMU ÖRNEK GÖSTERDİ
Çamlı, hiçbir varyanta ait olmayan yeni grubun tüm Türkiye’de konuşulduğunu, Rize’de bir bilim insanının vakaların yüzde 60’ının bu tanımlanamayan gruba ait olduğunu kamuoyu ile paylaştığını hatırlattı.
İzmir’de en son yapılan 5 bin testten 800’ünün pozitif çıktığını söyleyen Çamlı, “Bunların 250’si varyant. Yaklaşık 170’i Delta varyantı, 1-2 İngiltere Brezilya varyantı. Geri kalanları ise tanımlanamayan, bilinen grupların dışında bir grup. Bu yeni bir varyant mı değil mi belli değil. Sonuçların bir bölümü analizleri yapılmak üzere Ankara Halk Sağlığı Genel Müdürlüğüne gönderildi. Analizleri yapılıyor ancak sonuçlar bilim insanlarıyla paylaşılmadığı için ne olduğu bilinmiyor” şeklinde konuştu.
“ÖLÜM ORANLARI ÖNCEKİ DÖNEME GÖRE ÇOK YÜKSEK”
Yeni varyant demek yeni tedbirler, yeni halk sağlığı önlemleri, stratejik planlama ve yeni koruma tedbirleri anlamına geldiğini belirten Lütfi Çamlı, “Son dönemde vaka sayısına göre ölüm oranları önceki dönemlere göre çok daha yüksek. Her gün 200’ü aşkın ölüm var. Buna karşın vaka sayıları çok yüksek değil gibi. Aşı olanlar ve daha önce hastalık geçirenlerde hastalığın tekrar çıkması söz konusu. Eğer bu yeni varyantın etkisiyse bunun adının bir an önce konması, bir takım önlemlerin alınması gerekir. Aşının ne kadar etkili olduğunu bilebilmemiz için öncelikle bu tanımlanamayan grubun kimliğinin belirlenmesi, virüsün genetik yapısına bakılması gerekir” diyerek turizm ekonomi gibi nedenlerle bu konunun pek konuşulmak istenmediğini söyledi.
“ANALİZLER SADECE ANKARA’DA YAPILMAMALI”
Varyantlar üzerindeki araştırmaların sadece Ankara’da yapılmasının zaman kaybına neden olduğunu söyleyen Çamlı, yeni varyantların erken tespitinin yapılabilmesi için bir çok üniversitenin bu olanaklara sahip olduğunu kaydetti.
Çamlı, “İlk zamanlarda PCR testleri sadece Ankara’da yapılıyordu, sonra tüm illere yaygınlaştırıldı. Yeni varyantların tespitini sağlayacak çalışmalar da bir çok üniversitede yapılabilir. Bunun için sadece devletin maddi desteği gerekiyor. Bu da yeni varyantların erken tespitini sağlayabilecek” ifadelerini kullandı.