Bahçeli, 19 Mayıs kutlamalarının kaldırılmasıyla ilgili açıklama yaptı


MHP lideri Bahçeli, 19 Mayıs kutlamalarının kaldırılmasıyla ilgili açıklama yaptı.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 19 Mayıs törenlerine ilişkin düzenlemeyi Türk milletinin değerleri ve tarihi emanetlerinin yıpratılması ve anlamsızlığa sürüklenmesi olarak değerlendirdi. Bahçeli “19 Mayıs kutlamaları üzerinden yürütülen ve daha hangi gelişmelere yol açacağı belirsiz olan art niyetli girişim ve niyetlerin, milletimizin varlık değerlerine tam anlamıyla kast eden bir duruma geldiği anlaşılmıştır”dedi.
Gündemdeki gelişmelere ilişkin yazılı bir açıklama yapan Bahçeli, son zamanlardaki tartışmaların seyri ve muhtevasına bakıldığında, Türkiye’nin çok tehlikeli ve yüksek gerilimli bir alanın içine sıkıştığını kaydetti. Bahçeli 19 Mayıs törenlerinin Ankara ve İstanbul dışındaki illerde iptali konusunda yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti:
“Aşama aşama Türk milletinin değerleri ve tarihi emanetleri yıpratılmakta ve anlamsızlığa sürüklenmektedir.Türkiye sistemli bir karşı duruşun, Cumhuriyet’in kanına girmeyi gündemine alan ayırıcı dinamiklerin baskı ve tuzakları ile yüz yüze kalmıştır.19 Mayıs kutlamaları üzerinden yürütülen ve daha hangi gelişmelere yol açacağı belirsiz olan art niyetli girişim ve niyetlerin, milletimizin varlık değerlerine tam anlamıyla kast eden bir duruma geldiği anlaşılmıştır. Cumhuriyet’in ilanına giden sürecin miladı olan 19 Mayıs tarihini hezeyan dolu bahanelerle çarpıtmak, çaptan ve gözden düşürmeye cüret etmek AKP’nin gizli gündemleri paralelinde hareket ettiğini bir kez daha teyit etmiştir.”
BAŞBUĞ’UN TUTUKLANMASI
Bahçeli eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un tutuklanması ve nerede yargılanacağı konusundaki tartışmalara da değindiği açıklamasında, adalet alanındaki sübjektif ve tek taraflı değerlendirmelerin, siyasi maksat gözeten uygulamaların ve intikamcı heveslerin aynı zamanda demokrasinin olgunlaşmasına ve kök salmasına endişe verici şekilde zarar verdiğini belirtti. AKP zihniyetinin yargı kurumlarını kuşattığını ve hukuk ilkelerini siyasal menfaat çarkında öğüttüğünü ifade eden Bahçeli “Bu nedenle hukukun inandırıcılığı her geçen gün aşınmakta, uzayan soruşturma ve kovuşturma süreçleri mağduriyetleri, hak kayıplarını ve feryatları çoğaltmaktadır. Bilhassa “Özel Yetkili Mahkemeler”in tutum, eğilim ve kararları münasebetiyle cezaevleri toplumun her kesiminden insanlarla dolup taşmakta ve bu itibarla ülkemiz yeni bir açmazın içine sürüklenmektedir… Yargının AKP güdümüne girerek, objektif ve tarafsız kimliğinden sıyrıldığı, bu yüzden de kriz, karmaşa ve kutuplaşma ürettiği her açıdan görünür hale gelmiştir. Öyle ki, Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un tutuklanmasının arkasından ortaya çıkan haklı ve meşru eleştiriler tüm çıplaklığıyla bunu göstermektedir. Ayrıca meselenin manidar bir başka yanı ise AKP Hükümeti’nde, Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ’un tutuklanması ve nerede yargılanacağı konusunda yaşanan ikilemlerin ve çelişkilerin iyice su üstüne çıkmasıdır” dedi.
12 EYLÜL İDDİANAMESİ
MHP Lideri açıklamasında 12 Eylül iddianamesinin kabul edilmesi konusunda ise şu değerlendirmelerde bulundu:
“Birinci olarak AKP Hükümeti, bu meseleyi siyasi istismar malzemesi olarak kullanmakta ve hukuken sonuç alamayacağını bildiği bir konu üzerinden aziz milletimizi oyalamayı tercih etmektedir. Görülmektedir ki, AKP’nin yeni bir aldatma ve kandırma süreci bu karanlık dönemde bir kez daha devreye sokulmuştur.
İkinci olarak, 12 Eylül zulmünün ve çilesinin faturası iki kişiye ihale edilemeyecek kadar derin ve kabarıktır.
Bu durum karşısında dönemin tüm faillerinin, esrarengiz bağlantıların, insanlık dışı muamelelerin, işkencecilerin, kirli ilişkilerin ve yaşanan tüm trajedilerin de mutlaka ele alınması ve nihayetinde zalimlikle bütünleşmiş ara rejim yıllarının kuytuda kalan taraflarının aydınlatılması gerekmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi, 12 Eylül’ün acısını ve zorluklarını yaşamış bir tecrübeyle, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin geçmişin çilelerini propaganda malzemesi olarak kullanma kurnazlığına asla müsaade etmeyecek, şehitlerinin ve gazilerinin aziz hatıralarının incitilmesine kesinlikle fırsat tanımayacaktır. Unutulmamalıdır ki, 12 Eylül 1980’de hukukun boğazına yağlı urgan geçiren vicdansızlarla; 12 Eylül 2010 tarihinde adaletin terazisini kıran bozguncu zihniyetin aynı alanda kümelendiklerini ve benzer hedefler taşıdıklarını bir gün herkes görecek ve mutlaka idrak edecektir. O gün geldiğinde ise AKP zihniyeti hesap vermekten asla kaçamayacak ve Türk milletinin kudretli hükmünden kurtulamayacaktır.” (ANKA)

Leave a Reply

Your email address will not be published.