Başbuğ için tahliye dilekçesi verildi

İlker-Başbuğ-duruşma-1Ergenekon Davası’ndan müebbet hapis cezası alan Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer Silivri Cezaevi önünde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Anayasa Mahkemesi’nin kararının ardından Ergenekon Davası’na bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne tahliye talepli dilekçe sunduklarını anımsatan İlkay Sezer “Anayasa Mahkemesi bireysel başvurumuza ilişkin vermiş olduğu hak ihlaline ilişkin karar ile biz İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nden tahliye talebini içerir dilekçemizi sunduk ve tahliye talep ettik. Şu an itibariyle verilmiş bir karar yok. Özel Yetkili Mahkemelerin görevlerine son veren kanunun Cumhurbaşkanın onayına mütakip sonrasında Resmi Gazetede yayınlanması sonucu bu mahkemenin ne karar vereceğini yarın göreceğiz. Bu akşam bir karar verebileceklerini düşünmüyorum. Kendileri bu şekilde haber gönderdiler. Ben bu şekilde aldığım bilgiyi sizlerle paylaşıyorum” dedi.

“ASLINDA İSTANBUL NÖBETÇİ AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NCE İNCELENMELİ”
“Yarın mı görüşecekler?” şeklindeki soru üzerine Avukat Sezer, “Kanun içeriğine bakarsanız koruma tedbiri niteliğinde olan bir tutukluluk incelemesi yarından itibaren yani şu saat itibariyle derhal aslında İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’nce incelenmeli ve derhal karara bağlanmalı. Hak ihlali doğrultusunda da tahliye kararı verilmesi gerekir” diye cevap verdi.

“TAHLİYE KARARINI DERHAL İVEDİLİKLE BERABERİNDE GETİRMESİ GEREKEN BİR İHLAL KARARI”
Sezer, “Ben müvekkilimle görüştüğümde mahkeme kararını değerlendirdik. Mahkeme kararı emsal niteliğinde. Önemli bir karar. Bu kararın yansımalarını bekleyeceğiz. Ne gibi bir sonuç doğuracağını hepimiz göreceğiz. Ancak hukuki açıdan bakarsak bu bir tahliye kararını derhal ivedilikle beraberinde getirmesi gereken bir ihlal kararı” şeklinde konuştu.

“RESMİ GAZETEDE KANUNU YAYINLAMADAN ÖNCE BİR KARAR VERMİŞSE 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ YETKİLİ”
“Nöbetçi Mahkeme karar verebilir mi?” sorusu üzerine Avukat Sezer, “Eğer 13. Ağır Ceza Mahkemesi Resmi Gazetede bu mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin kanunu yayınlamadan önce bir karar vermişse 13. Ağır Ceza Mahkemesi yetkili. Yok eğer henüz bir karar vermemişse derhal derhal ama derhal İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’nin bir karar vermesi gerekir. Bu hak ihlalinin daha uzun süre sürümcemede bırakılmaması gerekir” dedi.

“GEREKÇELİ KARAR YAZILDIĞI KADARIYLA YARGITAY’A GÖNDERİLMESİ GEREKİR”
“Yarın gerekçeli karar hazırlandığında nasıl bir prosedür uygulanacak?” sorusu üzerine Avukat Sezer, “Eğer yarın böyle bir gerekçeli karar bizlere tebliğ edilirse onu da değerlendiririz. Ancak bu hak ihlalini ortadan kaldırmaz. İlk günden beri burada hak ihlalleri burada herkese karşı yapıldı. Masum insanlar burada aylardır, yıllardır tutuklu olarak cezaevlerinde şu arkamızda bulunan cezaevinde adeta esir vaziyette tutuklu bulunuyorlar, tutuluyorlar” diye konuştu. Davanın gerekçeli kararının yazıldığı kadarıyla Yargıtay’a gönderilmesi gerektiğini söyleyen Sezer, “Gerekçeli kararın dosyaya konulması gerekiyor. Ben burada verilecek olan gerekçeli kararın da hukuken kimseyi tatmin edebilecek nitelikte olacağını düşünmüyorum” diye konuştu.

“DOSYANIN İSTANBUL NÖBETÇİ AĞIR CEZA MAHKEMESİ TARAFINDAN KARARA BAĞLANMASI GEREKİR”
“Bir belirsizlik mi var?” şeklindeki soru üzerine Sezer, “Hayır belirsizlik yok. Kanun çok açık. Diyor ki, ‘Kaldırılan mahkemelerde dosyaların devir işlemleri yapılıncaya kadar o yer mahkemeleri ve hakimleri yetkilidir’ diyor. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Resmi Gazetede bu kanunun yayınlanmasıyla yürürlükten kaldırıldı mı? Bir karar verilmemişse o zaman İstanbul Mahkemleri ve hakimleri yetkilidir. Ve İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesini işaret eder. Onun bir karar vermesini bekleriz. Ama hemen derhal bir karar vermesini bekleriz. Çünkü ortada Anayasa Mahkemesi’nin tespit ettiği bir ihlal vardır. Bu ihlalin şu ya da bu şekilde devam ettirilmesi hukuken mümkün değil. Şuan itibariyle bu dosyanın İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlanması gerekir. Eğer bu mahkeme yetkili olmadığına hükmediyorsa o zaman derhal İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermeli, ve Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi bu ihlali daha fazla uzatmadan bugün kararını vermeli” şeklinde konuştu.

***

Anayasa Mahkemesi, Eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ’un özgürlükten yoksun bırakmanın hukuki olmadığı iddiasının, “yerel mahkemece etkili bir şekilde incelenmeden reddedilmesi ve mahkumiyete ilişkin gerekçeli kararın açıklanmamasından” dolayı Yargıtay önüne götürülememiş olması nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliğine ilişkin haklarının ihlal edildiğine karar verdi.

Başbuğ için 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne tahliye dilekçesi verildi.

Anayasa Mahkemesi, ihlal kararı nedeniyle gereğinin yapılması ve İlker Başbuğ’un tahliye talebi hakkında karar verilmesi amacıyla karar örneğinin yerel mahkemeye gönderilmesine karar verdi.

Başvurucu tarafından yapılan 206,10 lira başvuru harcı ve bin 500 lira vekalet ücretinden oluşan toplam bin 706 lira 10 kuruş yargılama giderinin başvurucuya ödenmesine oy birliğiyle karar verildi.

Anayasa’nın “Kişi hürriyeti ve güvenliği”ni düzenleyen 19. maddesinin sekizinci fıkrası, “Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir” hükmünü içeriyor.

BAŞBUĞ’UN AVUKATI: TAHLİYE KARARI VERİLMESİ GEREKİR
Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer ise, Hürriyet’in sorusu üzerine, “tahliye kararı verilmesi gerekir” dedi.
Sezer, Anayasa Mahkemesi kararında, yaptığı başvuruda yer alan “görev itirazına” ilişkin bir şey göremediğini de vurguladı.

DİLEKÇE MAHKEMEDE
Anayasa Mahkemesi’nin kararının ardından İlker Başbuğ’un avukatı,13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne “tahliye talepli” dilekçeyi sundu.

BAŞBUĞ, 5 OCAK 2012’DE TUTUKLANMIŞTI

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, 5 Ocak 2012’de tutklanmış ve cezaevine konulmuştu. Ergenekon Davası’na bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, davayla ilgili kararını 5 Ağustos 2013’de verdi ancak 7 ay geçmesine rağmen hala gerekçeli kararının yazımını tamamlayarak dosyayı Yargıtay’a göndermedi.

Adalet Bakanlığı, bireysel başvuruyla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne gönderdiği görüşünde, ilk derece mahkemesi kararıyla Başbuğ’un tutukluğunun sona erdiğini, bu nedenle tutukluluk süresinin 1 yıl 7 ay olduğunu belirtmişti.

Leave a Reply

Your email address will not be published.