Emin Çölaşan: Rezaletin böylesi

Sevgili okurlarım, piyasaya en son çıkan tarikatçı şeyh olayını hep birlikte ve utanarak izlemeye devam ediyoruz.

Bu, Türkiye’de bu gibi tiplerin bulaştığı nice olaylardan biri…

Bunların amacı kandırılan küçük çocuklara sarkıntılık etmektir.

Kız çocuğu ya da oğlan çocuğu, bunlar açısından hiç fark etmez.

★★★

Bunların özellikle yoğunlaştığı bir alan vardır:

Fakir fukara ailelerin çocuklarını şu veya bu biçimde yanlarına çekip kendi cinsel istekleri doğrultusunda kullanmak…

Onlar aynı zamanda cahil, eğitilmemiş ailelerin gariban çocuklarıdır.

Kimini okutmak, kimini yedirip içirip beslemek koşuluyla yanlarına çekerler…

Ve bu süreçte Allah’ın adını bol bol kullanırlar.

Yanlarına gelen kandırılmışlara cennet vaat ederler.

Onlar Allah’ın yer yüzündeki elçileridir!

O gariban kız ve oğlan çocuklarını bu soysuzlara emanet eden aileler ise artık mutludur!

Tarikata emanet edilen çocukları sayesinde kendileri için hem Allah’ın, hem de cennetin yolunu açtıklarını zannederler.

★★★

Atatürk, Allah’a inanan, Müslümanlıktan her zaman saygıyla söz eden, peygamberimizi her fırsatta öven bir liderdi.

Dikkat ediniz…

En güçlü olduğu dönemlerde bile dinimize saygısızlık sergileyen bir tek cümlesi bile yoktur.

Onun hedefinde her zaman din ticareti, din sömürücüleri olmuştur.

O yüzden dinde reformlar yaptırmış, Müslümanlığın millete doğru öğretilmesi için Diyanet İşleri Başkanlığı kurmuştur…

Zira milletin karşısında yer alan kitlelerin ‘Marifetlerini’ Atatürk çok iyi biliyordu.

★★★

Milli Mücadele olanca hızıyla sürerken, Mehmetçik cephelerde şehit düşerken, Türkiye’nin dört bir yanında dinci isyanlar çıkmıştı.

Bunlar “Şeriat isterük” diye haykırarak isyan etmişti.

Konya, Gerede, Düzce, Yozgat…

Bunların İskilipli Atıf gibi bazı şeyhleri o milli mücadele döneminde açıkça Yunan ordusundan yana tavır almıştı.

Atıf yakalandı, İstiklal Mahkemesi tarafından yargılandı ve idama mahkûm edildi.

Ancak bu olayın tantanasını hiçbir zaman bitirmediler…

Yalanları ilginçti:

“Atıf hocayı önce astılar, sonra yargıladılar! İdam sehpasına cesedini astılar.”

★★★

Zavallı küçük çocuklar…

Ve onların zavallı, bilinçsiz ana babaları…

Bu gibilerin kucağına oturtulan çocuk doğal olarak bilinçsizdir.

Ne olduğunu, ne olacağını, başına neler geleceğini çoğu zaman bilmez. Bilse de değişen bir şey olmaz…

Çünkü şeyh, onun ailesiyle de ilişki kurmuştur.

Zavallı gariban aile ise olup bitenleri bilse bile çoktaan razıdır.

Şeyhin hayır duasını (!) çocuğu üzerinden alabilmek bile onlar için büyük bir nimettir.

Bu soygun düzeninde onların payına düşecek başka bir nimet yoktur ki!..

★★★

Sevgili okurlarım, Türkiye ne çekiyorsa bu şahte şeyhlerden, sahte tarikat liderlerinden çekiyor.

Bunlar aslında Türkiye’nin “Güçlü” adamlarıdır.

Çoğu zaman devlet protokolünde bile yerleri vardır.

Oy avcılığı peşinde dolanan siyasetçilerin yanında yer alırlar, birlikte fotoğraflar çektirirler, kürsülere çıkarlar.

Bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları ve yörenin eşrafı bunların çevresinde pervane gibi dönerler.

★★★

Diyanet bu olanları hepimizden iyi bilir ama tepki vermez…

Allah’la kulun arasına giren bu aymazlara hiçbir zaman tepki göstermez.

“Bunlar dinimizi temsil edemez” demeye Diyanet’in dili varmaz…

Ve Müslümanlık böyle üçkağıtçılara devlet desteği ile peşkeş çekilir.

Başlarında takke ve sarık…

Üzerlerinde şalvar…

Ve her türlü üçkağıt onlarda…

★★★

Bir şeyh efendinin son olay sonrasında tutuklandığına falan siz hiç bakmayın!

Pislik ortaya çıktı ve kamuoyu büyük tepki gösterdiği için tutuklandı.

Göreceksiniz, hadise kitabına uydurulacak ve en kısa zamanda tahliye edilecektir!

★★★

Bu sahte şeyh olayı, tecavüze uğrayan çocuklar falan bu alanda tanık olduğumuz Allah bilir kaçıncı rezalet…

Hiç kuşkunuz olmasın, bundan sonra da daha nicelerine tanık olacağız.

Günümüzün iktidarı bile onlardan medet umarken!..

Dünya 21. yüzyılda bilim ve uygarlık çağını yaşarken Türkiye Cumhuriyeti’nde işte bunlar olmakta!

Emin Çölaşan/SÖZCÜ

Sözcü gazetesi yazarı Emin Çölaşan, Türkiye’ye cemaat ve tarikatların gerçeğini bir kez daha hatırlatan ‘Uşşaki Tarikatı’nda yaşanan çocuk istismarını köşesine taşıdı.

“Bir şeyh efendinin son olay sonrasında tutuklandığına falan siz hiç bakmayın!” diyen Çölaşan, “Göreceksiniz, hadise kitabına uydurulacak ve en kısa zamanda tahliye edilecektir! Bu sahte şeyh olayı, tecavüze uğrayan çocuklar falan bu alanda tanık olduğumuz Allah bilir kaçıncı rezalet…

Hiç kuşkunuz olmasın, bundan sonra da daha nicelerine tanık olacağız.

Günümüzün iktidarı bile onlardan medet umarken!..

Dünya 21. yüzyılda bilim ve uygarlık çağını yaşarken Türkiye Cumhuriyeti’nde işte bunlar olmakta” ifadelerini kullandı.