Bekir Coşkun: Sana sevdanın yolları…

Bekir Coşkun-1Hep merak ettim; bestekar öldüğünde ezberindeki notalar nereye gider?..
Müzisyen öldüğünde parmaklarındaki duyarlılık nereye gider?..
Romancı öldüğünde aklındaki öyküleri nereye gider?..
Şarkıcı öldüğünde o ses nereye gider?..
Şair öldüğünde duyguları nereye gider?..
*
Dün Kayahan öldü…
Onu hep yağmurlu bir kumsalda, elinde gitarı ağlarken düşünürdüm…
Gözlerinde yaşlar vardı;
“Kıyametler kopuyor zavallı yüreğimde
Tükendim tükendim tükendim artık
Hiç mi özlemedin hiç mi hakkım yok
Bir ara, bir sor Allah aşkına…”
*
Onu çok sevmemin belki de nedeni, alkol ve parfüm kokan aynı loş sahneden geçmiş olmamızdı…
Kızılay’dan Koleje giderken köşedeki “Beyaz Fil”in sahnesinden inince, o gitarını bırakıp bir okulun bahçesinde dondurma satmaya gitmişti, ben Cebeci’deki okulda okumaya…
“Kıyametler kopuyordu zavallı yüreklerimizde…”
*
Yürekten yüreğe elçi olur şarkılar….
Kayahan’ın şarkıları ile kim bilir nerelerde ne çok sevda dile getirildi, ne çok aşkı anlattılar birbirlerine sevenler…
Ne çok el o şarkılarla uzanıp tuttu sevgiliyi, ne çok mutluluklar yaşandı, ne çok yeni yeni yaşamlar kuruldu, ya da ne çok acılar o şarkılarla anlatıldı…
Bilemeyiz…
Aklımda kalan; yağmurlu kumsaldaki adamın gözlerinde yaşlar vardı:
“Asırlardır yalnızım, pişmanım alın yazım
Bir öfkeye mahkum ettik her şeyi
Bir yemin ettim ki dönemem

Seni versinler ellere beni vursunlar…
Sana sevdanın yolları bana kurşunlar”
*
İyi de gülüm…
Sevenler öldüğünde yüreklerindeki sevda nereye gider?..
SÖZCÜ

Leave a Reply

Your email address will not be published.