Cüneyt Arcayürek: Kim Sorumlu?

Cüneyt Arcayürek-2013-1YAZARLAR-Devleti devlet yapan kurumlar birbirine düşmüş, her kafadan bir çözüm önerisi ya da eleştiri çıkıyor.
Devletin içine düştüğü açmazdan nasıl çıkılacağını bir türlü göremeyen, bulamayan, bu hale gelmemizin baş sorumlusu Bay Başbakan; toplantı üstüne toplantı yapıyor.
Bakanlarıyla ve tabii iç ve dış konularda yol göstericisi MİT Müsteşarı’yla sabah akşam bir arada çözüm yolları arıyor…
Devlet krizi, yolsuzluk soruşturması başlatan ve açıklayan savcı değil ki tutup kolundan atasın.
Devletin temel öğeleri sarsıldı, çöküş başladı mı, yüzyılın en büyük lideri olduğunu söyleyenlerin palavrasına inansan da, siyasetin ustası olsan da sökmüyor.
Çaresizlik böyle insanlara kudretli döneminde burun kıvırdığı, suratını görmeyi istemediği, örneğinBarolar Birliği Başkan Metin Feyzioğlu’nun ürettiği çözüm çarelerinden medet umacak duruma getiriyor.
Feyzioğlu, özel mahkemelerin tümden kaldırılarak verdikleri mahkûmiyet kararlarının bozulmasını, örneğin Balyoz gibi kesinleşen kararlar için yeniden yargılama zorunluluğu getirilmesini gerekli görüyor.
Özel mahkemeleri ve kararlarını savunan ve bunlar yargının bağımsızlığı gereği diye yıllardır söyleyegelen RTE; şayet Feyzioğlu’nun önerilerini yaşama geçirecek olursa 11 yıldır savunageldiği, hatta sözüm ona bağımsız yargının baştan sona hatalı, yanlış, hukuk ilkelerine aykırı kararlar verdiğini kabul etmiş olmayacak mı?
Ama devlet adamlığının başlıca erdemi hatalarını kabul ederek düzeltmektir diye düşünüyorsanız; kuşkusuz bir iki saniye RTE yönetiminde değil, gerçek demokrasilerin işlediği ve uydurma değil, gerçek devlet adamlarının yönetimindeki sanal bir Türkiye’yi düşlüyor olmalısınız!
***
İktidarın kodamanları öyle açıklamalar yapıyor ki, adeta her biri bir itiraf veya içine düştüğümüz devlet krizinin kimi öğelerini içeriyor.
Son günlerde dillerden düşmüyor.
Meğer kuvvetler ayrılığı diye “bir şey” varmış!
İktidardaki kimileri de ortalığa düştü. Şimdi birbirine karışmaması gereken yargı, yasama ve yürüme erklerini çöp sepetine atan sorumluları arıyor.
Artık kapanmaz yaraya dönüşen kimi konularda da iktidardan yakınmalar geliyor.
Örneğin Meclis Başkanı Cemil Çiçek, gazetecilere, savcılık hangi önemli soruşturmaya başlarsa ertesi gün tutanaklar sizin elinizde diye soruşturmanın gizliliği ilkesinin hiçe sayıldığından şikâyet ediyor.
Kendinden sonraki Bakan M. Ali Şahin döneminde Ergenekon soruşturmasının tutanakları her gün gazete manşetlerindeydi ve kimin adı geçti ise hemen ya darbeci ya da darbecilerle işbirliği yaptı diye o kişiler afişe ediliyordu.
Yıllarca Adalet Bakanlığı yapan Cemil Çiçek, ne kendi dönemindeki ne de kendinden sonraki M. Ali Şahin’in bakanlığı döneminde soruşturma tutanaklarının nasıl ve kimler tarafından sızdırıldığına ilişkin hiçbir ciddi gayretleri olmadığını unutmuş görünüyor…
Her konuyu siyaseten tartıştığımız, yeri geldiğinde de hukuku siyasetin enstrümanı yaptığımızdan da yakınıyor ama, hukuku izlediği siyasette malzeme gibi kullanan baş aktörün lideri olduğunu söylemek aklının ucundan bile geçmiyor tabii.
***
Başkan Çiçek; hâkimlerin görevlerinde bağımsız olduklarını, yargıçların anayasaya ve kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirken hiçbir organdan, makamdan, merci ve kişiden emir ve talimat, tavsiye alamayacağını ifade eden anayasanın 138’inci maddesinin öldüğünü söyledi. Yargıçlar bağımsız değil, dedi.
Ama 138’inci maddenin işlemez hale, yargıç bağımsızlığı yerine yargının bağımlı duruma getirilmesine kimin önayak ve bundan sorumlu olduğuna değinmiyor bile.
Genel ifadelerle hâkimlerin bağımsızlığının kalmadığını söylüyor.
***
Yapma Sayın Meclis Başkanı, etme eyleme:
Son üç beş yılın gazete koleksiyonlarını lütfen gözden geçirtiver.
Başbakan’ın, Ergenekon davasını gören özel mahkemeye ve mahkemelere dönük eleştirilere karşı“Ben o davanın savcısıyım” diye yaptığı ve yargıyı över görünürken baktıkları davalarla ilgili talimat niteliğindeki konuşmalarına bir göz atıver.
Koleksiyonlarda yalnız; anayasanın 138’inci maddesini kimin öldürdüğünü, yargıyı ve yargıçların bağımsızlığına kimin son verdiğini değil…
…devleti çöküşün içine sürükleyenin kim olduğunu da göreceksin!
Cumhuriyet

Leave a Reply

Your email address will not be published.