Cüneyt Arcayürek: Tek Engel

Cüneyt Arcayürek-2013-1Bir söylediğini yalanlamak, inkâr etmek için araya bir hafta, bir ay koyardı.
Toplum belleğinin tepkilerle karşılanan söylemini unuttuğunu sandığı gün ilk söylediğini inkâr ederdi.
Bu kez ilk söylediğini yalanlamak için araya uzun bir ara koymadı.
Sabah söylediğini öğleden sonra yalanladı!
***
Oysa Slovenya’ya gider ayak TV’den canlı yayımlanan açıklamalarında ne kadar güçlü, devleti tepeden yönettiğini iftihar eden bir üslup içinde; “Sayın Başbakan başkanlık sistemi ile ilgili bizzat kaleme aldığı anlayışını bayağı detaylı ele almış, ben de okudum. Seçim beyannamesi içerisine başkanlık sistemiyle ilgili düşüncelerini yansıtacaklar” dedi.
Ankara’dan vesayeti altındaki Başbakanı zor durumda bıraktığı uyarıları almış olacak ki; beş saat sonra “Başbakan başkanlık sistemiyle ilgili görüşlerini bizzat yazdığını söyledi. Ben de görüşlerimi söyledim. Yoksa seçim beyannamesini okumadım” dedi.
***
Muhalefet Bay RTE’nin bir söylediğini sonra inkâr ettiğine alışık ama bu kez hükümeti bu denli emri altında tutan davranışını suçüstü yakalayınca haklı olarak kıyametler koparıyor.
Başbakan ise seçim beyannamesine başkanlık için yazacaklarına daha sonra Bay RTE’nin hiddetle karşı çıkması olasılığını göze alamıyor.
Bu konuyu yazıyor, beyannameye almadan önce Bay RTE’nin onayına sunuyor.
Tabii bu davranışı CHP liderini; “Yahu sen seçim beyannamesi yazmaktan aciz Başbakansan ne diye o koltukta oturuyorsun” demek zorunda bırakıyor.
***
Fakat RTE’nin AD’nin başbakanlığının yadsınamaz biçimde tartışılmasına yol açması umurunda bile değil.
O kendi egosunu tatmin ediyor, o kadar.
Eee tabii çözüm sürecini içeren hükümet politikalarını darmadağın etmesinden sonra Başbakan yardımcısı Yalçın Akdoğan aracılığıyla hükümet, “Cumhurbaşkanı’nın sözleri bize talimattır” diye teslim bayrağını açarsa… Bay RTE seçim beyannamesini de okur, düzeltir. Başka işlere de burnunu sokar!
Başbakan’dan gelen aday listelerinde de dilediği gibi kimi isimleri karalar. Sözünden çıkmayacak isimleri listelere aldırır elbette!
***
Bu adam Başbakan dahil partide kendine karşı duracak kimse bırakmadı.
Her sözü ve davranışıyla ben söyledim mi söz bir Allah bir demektir özetinde bir dünya yarattı.
Muhalefetin bütün uyarılarına karşın AD dahil parti yönetimindeki kocaman kocaman adamlar tepedeki zorbanın ihtirasını tatmin etmek için dayattığı başkanlık sistemini sindirmiş görünüyorlar.
***
Şimdi şayet başkanlık sistemine geçilmezse devlet yönetimine iki başlılık egemen olacak diyen bir gerekçe tutturdu.
Bu gerekçe RTE palavralarının yeni daniskası.
Halkın seçeceği cumhurbaşkanı namusu ve şerefi üzerine andına sadık kalırsa, anayasanın kendisine verdiği yetkileri çiğnemez, ülkeyi yöneten başbakanın anayasal haklarına riayet eder, her konuya burnunu sokmaz, anayasaya tecavüz etmezse; tepedeki yöneticiler birbirinin hukukuna saygılı olurlarsa…
…ne çift başlılık rezaletleri yaşanır, ne de RTE’nin zorbalık borazanından tatsız sesler duyurulabilir.
***
Gereksinimimiz başkanlık değil; yüzyılın koşullarına uygun özgürlükçü, demokratik bir anayasa.
Tek engel olan RTE tasfiye edilmedikçe ne barış, ne huzur gelir bu ülkeye ne de gerçek demokrasi!
Cumhuriyet

Leave a Reply

Your email address will not be published.