Bak sen şuna, koskoca padişah hazretleri oraya gelmiş, 130 koruma eşliğinde kaldırımda duruyor ve hemen yan taraftaki kafede birileri sigara içiyor!
Padişah hazretleri haklı olarak tepki gösteriyor:
“Cumhurbaşkanı burada, terbiyesiz herifler sigara içiyor.”
Hiç olacak şey mi o terbiyesiz heriflerin yaptığı!..
Tayyip’i gördüğün anda bırak sigara içmeyi bir yana, derhal esas duruşa geçip saygılarını sunacak ve padişahının elini eteğini öpeceksin.

* * * *

Olay İstanbul Esenler’de geçiyor. Peki niçin gitmiş hazret oraya?
Toplu açılış töreni bahanesiyle miting düzenlemeye gitmiş.
Adına toplu açılış töreni dedikleri bu masal, bunların miting düzenlemek için yarattığı gerekçedir.
Neyin, hangi yeni tesis veya yatırımların açılış töreni yapılmaktadır?
Hiçbir şeyin!
Yıllar önce hizmete girmiş olan binalar, kaldırımlar, köprüler, parklar, okullar, dandik yatırımlar güya o törende açılmış olur.
Hatta çoğu geçmiş iktidarlar döneminde bitmiştir, bunlar son anda diyelim ki okul binasının badanasını boyasını yenilemiştir. O binanın bile toplu açılışını (!) yapmaktan utanmazlar.
Maksat miting düzenleyip nutuk atmaktır.
Sadrazamlık döneminde iken yapıyordun, diyelim ki anladık.
Şimdi koskoca padişah oldun, yine mi aynı masallar!
Dikkat ediniz, 12 yıllık iktidarları döneminde bunlar belki binlerce toplu açılış töreni düzenlediler.
Birinde olsun açılışını yaptıkları tesis ve yatırımların listesini topluma verdiler mi?
O listelerde -eğer varsa- neler olduğunu bilen bir Allah kulu var mı?

* * * *

Artık sadrazam olmadığını bu şahsa birilerinin iyice anlatması gerekiyor:
“Bak muhterem, sen o makama seçildiğinde Meclis kürsüsüne çıktın, namusun ve şerefin üzerine tarafsızlık yemini ettin. Şimdi ise her fırsatta muhalefet partilerine bindiriyorsun. Kendi ettiğin yemini kendin paspas gibi çiğniyorsun. Nerede kaldı senin namus ve şerefin?..”
Yeni sadrazam Ahmet derseniz, Tayyip’in gölgesinde kaldığının farkında.
Bu açığını kapatmak için o da her gün konuşuyor ki, partilileri onu benimseyip bünyeye kabul etsin, “Vaaay, bunun da ağzı laf yapıyormuş” desin!

* * * *

Size Tayyip’le ilgili ilginç bir anımsatma daha yapmak isterim. Eğer izleme zahmetine katlanıyorsanız Batı dünyasına, ABD, AB, Birleşmiş Milletler ve neredeyse bütün uluslararası kuruluşlara Türkiye’de nasıl posta koyup sert çıktığını biliyorsunuz demektir.
Bunların arasında ilk sırayı çoğunlukla AB alır!
“Zaten Hristiyan kulübü oldunuz. Bizi aranıza almazsanız almayın, biz kendi işimize bakarız ve siz zararlı çıkarsınız!..”
Bu sözleri kendi ağzından yüzlerce kez duyduk.
Geçen hafta Fransa gezisinde cumhurbaşkanı Hollande ile birlikte idi…
Ve bakınız Fransa karşımıza çıkardığı engelleri kaldırsın diye, AB’ye girebilmek umuduyla ona nasıl yalvarıp yakarıyordu:
“Bugün değerli mevkidaşımdan böyle bir MÜJDEYİ özellikle almanın beklentisi içindeyim. Kendileri bir ışık yaktılar.
Ama bu ışık diyorum, biraz daha net olursa… Flu olmasın. Net olsun ki ben Türkiye’ye bu müjde ile gideyim. Bunu özellikle istiyorum. Türkiye ile AB artık bütünleşsin istiyorum.”
Müjdeyi alamadan döndü.
Türkiye’de sağa sola dayılanan, posta koyan, kendisine “Anamız ağladı” diyen çiftçiyi “Ananı al da git lan” diye azarlayan, kendisi oradan geçerken kafede sigara içen vatandaşları “Terbiyesiz herifler” diye fırçalayan, Danıştay töreninde Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’na bağırıp çağırmaya yeltenen ve töreni terk edip giden bu şahıs, Fransa Cumhurbaşkanı’nın yanında kibarlaşıyor, süt dökmüş uysal bir kedicik oluyor ve “Lütfen bana bir müjde veriniz” diye yalvarışa geçiyor!
Biz bunun nesine güvenelim, nasıl güvenelim!

* * * *

Önceki gece İstanbul’da yandaş havuz medyası tarafından düzenlenen şair Necip Fazıl Kısakürek gecesine katılıp konuşma yaptı, merhumdan övgülerle söz etti ve onun adına konulan ödülleri dağıttı.
Kısakürek bunların idolüdür… Ancak bazı gerçekleri görmezden gelirler.
Menderes döneminde çıkarmakta olduğu İslamcı Büyük Doğu Dergisi için Necip Fazıl’a örtülü ödenekten bol kepçe paralar ödenmiştir. Menderes’e yalvarma mektupları vardır.
Atatürk öldüğünde yazılarında övgüler düzmüş, sonrasında düşman olmuştur.
Bu İslamcı şair bir zamanlar alkol ve kumar düşkünlüğü ile ün yapmıştır. Polis tarafından kumarhanede basıldığında, orada sosyal araştırma yaptığını söylemiştir!
Tayyip tarafından adına verilen ödülleri fazlasıyla hak etmiştir!

* * * *

Hükümet dün resmen açıkladı. 2015 yılı için bütün vergi, harç ve cezalara yüzde 10 zam geldi.
Hükümetin yetkisi var, zam oranını yüzde 15 yapabilir.
Birkaç hafta önce de elektrik ve doğalgaza yüzde 9 zam yaptıklarını anımsayacaksınız.
Az bile!
Bunca saraylar yapılıyor, Ankara’daki bin odalı kaçak saray hizmete girdi girecek!..
Vahdettin Köşkü yeniden yapılıyor.
Beyleri taşısın diye yeni süperlüks uçaklar ve helikopterler alındı ki böylesi Obama’da bile yok.
Bu beylerin bütün lüks harcamaları devlet kesesinden. Onlara para lazım.
Bütçe açıkları artık yama tutmuyor…
Ama ceplerinden çıkan bir kuruş bile yok. O halde tek çare sürekli zam yapmak.
Benim anasını alıp giden terbiyesiz vatandaşım, bu son zamların yüzde 10 dolaylarında olmasına şükretsin!
Allah korusun, bu vurgun ve lüks harcama furyasında yüzde 100 yapmaları da mümkündü.
Herkes sineye çeksin, razı olsun, eleştirip bunları uyandırmasın!

SÖZCÜ