Sadrazam Ahmet miting meydanlarında “Onlar konuşur, ak parti yapar” diye kükrüyor!..
İktidarın reklam filmleri TV kanallarında “Onlar konuşur ak parti yapar” diye dönüyor…
Peki, yaptı da…
Neler yaptı acaba?..
Türkiye tarihinde ilk defa ot-saman ithal eden ülke oldu…
Ülkede kurbanlık kalmadı Angus ve koyun ithal ettiler…
Türkiye halen buğdayı, mercimeği, fasulyeyi, pirinci ithal ediyor…
* * *
Daha başka neler yaptılar?..
İktidar, ülkeyi “benden olanlar-benden olmayanlar” diye ikiye böldü, halkı keskin hatlarla kutuplaştırdı…
Bölücü terör örgütüne şirinlik olsun diye tabelalardan Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden T.C’yi kaldırıldılar….
Atatürk’ü unutturmaya, cumhuriyetin kazanımlarını yok etmeye çalıştılar…
İnsanların hayat tarzına karıştılar, kadınların kaç çocuk doğuracağına karar verdiler, kürtajı cinayet saydılar…
Eğitim sistemi berbat oldu, eğitimi imamlaştırdılar…
* * *
Başka, başka?..
Terörle mücadeleyi bırakıp, teröristlerle pazarlık masasına oturdular, Apo’yu muhatap alıp Dolmabahçe’de 10 maddelik “mutabakat metni açıkladılar…
Bugün “terör örgütü” dedikleri Fethullahçılarla ortaklık yaptılar, devleti bölüştüler…
Onların eliyle Balyoz ve Ergenekon gibi davalarda kuvvet komutanları, generaller, amiraller, seçkin subaylar, bilim insanları, siyasetçiler, gazeteciler içeri atılırken sevinçten zıp zıp zıpladılar…
“Türkiye bağırsaklarını temizliyor” dediler…
Şimdi açığa alınıp dava edilen zamanın dehşetengiz savcısının altına başbakanın zırhlı Mercedes’ini çektiler…
Sonra da “Saflığımıza geldi”, “Aldatıldık” dediler…
* * *
Başka neler yaptılar?..
Kıbrıs’ı çözecekler, Türkiye’yi AB’ye sokacaklardı… Kıbrıs Türk halkına Annan planı için “Yes be annem” dedirttiler, Rum halkı hayır deyince… Rumlar AB’ye girdi, Türkiye kapıda kaldı…
“Komşularla sıfır sorun” derken sorunumuz olmayan ülke bırakmadılar, Irak’ın, Suriye’nin, Libya’nın, Mısır’ın, Yemen’in içişlerine burunlarını soktular, hepsiyle Türkiye’yi düşman ettiler…
“Esad haftalar içinde gidecek” dediler, radikal İslamcıları desteklediler, o zamandan bu zamana geçen 3 yıl içinde 2 milyon Suriyeli Türkiye’ye dağıldı onlara halkın cebinden 5 milyar dolar harcadılar…
Yaptılar…
Türkiye’nin bugün 7 ülkede büyükelçisi yok!..
* * *
Evet yaptılar…
Tayyip Bey’e 1 katrilyon 370 trilyon liraya 1150 odalı saray yaptılar…
780 trilyonluk süper lüks uçak aldılar…
Buna karşılık nüfusun yüzde 10’unu işsiz, nüfusun üçte ikisini yoksulluk ve açlık sınırında…
Evet yaptılar…
Polis teşkilatını dağıttılar, yargıyı paramparça ettiler…
Demokrasinin, hukukun, özgürlüklerin içine yaptılar…
Dahası var da, yer kalmadı…
Kim yalancı?..
Düşünün, daha 10 ay öncesine kadar Cumhurbaşkanı olan AKP kurucusu Abdullah Gül, günümüzün Başbakanı ve AKP Genel Başkanı Ahmet’i “yalancı” yapıyor…
Dönemin Cumhurbaşkanı ile Dışişleri Bakanı birbirine düşüyor…
Olayı biliyorsunuz Ahmet, Pensilvan-
ya’da Fethullah’ı ziyaret ettiği patlayınca “Cumhurbaşkanı’nın bilgisi dahilinde
gittim” demiş, Abdullah Gül ise haberi olmadığını söylemişti…
Ahmet, “Benim zihnim berrak” diye üstelemiş, Gül’ün zihninin ise berrak olmadığını ima etmişti…
Gazeteci Fehmi Koru’nun bu durum üzerine konuştuğu Abdullah Gül, “Benim zihnim de berrak” diyerek, birlikte New York’ta olduklarını, kendisi Türkiye’ye döndükten sonra Ahmet’in Fethullah’a gidişini öğrendiğini belirtiyor… Hatta Fethullah’a gitmesine kızmış ve bu kızgınlığını bazı siyasilerle de paylaşmış…
Hadi konuş bakalım Ahmet, kim yalancı?..
SÖZCÜ