Mehmet Türker: Kin ve nefret, şiddeti yarattı!..

Mehmet Türker-2014-1Fe­ner­bah­çe fut­bol ka­fi­le­si­ne ya­pı­lan sal­dı­rı, Tür­ki­ye­’nin “gü­ven­lik­li bir ül­ke­” du­ru­mun­dan çık­tı­ğı­nın en açık ifa­de­si­dir!..
Bom­ba­nın ne za­man ne­re­de pat­la­ya­ca­ğı;
Sui­kast, adam ka­çır­ma, re­hin al­ma, in­faz, po­li­se sal­dı­rı gi­bi te­rör ey­lem­le­ri­nin ne­re­de ne za­man ya­pı­la­ca­ğı ar­tık bel­li de­ğil­dir!..
Bü­yük şe­hir­ler, AV­M’­ler, ma­ğa­za­lar, met­ro is­tas­yon­la­rı, oto­büs du­rak­la­rı, va­pur is­ke­le­le­ri, in­san­la­rın yo­ğun ol­du­ğu yer­ler ar­tık teh­li­ke­li­dir, ora­lar­da gü­ven­li­ğin kal­ma­dı­ğı or­ta­da­dır!..
* * *
Ri­ze-Trab­zon ka­ra­yo­lun­da ger­çek­leş­ti­ri­len sal­dı­rı, Fe­ner­bah­çe fut­bol ta­kı­mı­nı tam kad­ro or­ta­dan kal­dır­ma­ya yö­ne­lik­tir!..
Şo­för ma­hal­li­ne ateş açıl­ma­sıy­la, oto­bü­sün ta­ma­men kon­trol­den çı­ka­rak se­yir ha­lin­de bu­lun­du­ğu vi­ya­dük­ten aşa­ğı­ya uç­ma­sı amaç­lan­mış­tır!..
Fe­ner­bah­çe ta­kı­mı, gü­ven­lik mü­dü­rü­nün so­ğuk­kan­lı­lık­la oto­bü­sü dur­dur­ma­sı sa­ye­sin­de ola­sı fa­ci­adan kıl pa­yı kur­tul­du…
Oto­büs şo­fö­rü­nün ha­yat­ta kal­ma­sı ise bir mu­ci­zey­di…
* * *
Bu sal­dı­rı­nın bi­rey­sel mi, or­ga­ni­ze bir ha­re­ket mi ol­du­ğu he­nüz bel­li de­ğil…
An­cak…
Ül­ke­ye bu ik­ti­da­rın ek­ti­ği kin ve nef­ret to­hum­la­rı, öte­ki­leş­tir­me, ay­rış­tır­ma, düş­man­laş­tır­ma fa­ali­yet­le­ri mey­ve­le­ri­ni ve­ri­yor!..
Si­ya­si par­ti ve ku­lüp ta­raf­tar­lık­la­rı, ta­raf­tar­lık ol­mak­tan çık­tı bir­bi­ri­ne düş­man­lık ha­li­ni al­dı…
Cum­hu­ri­ye­tin, Ulu Ön­der Ata­tür­k’­ün her fır­sat­ta kö­tü­len­di­ği or­tam­da…
Cum­hu­ri­ye­tin ka­za­nım­la­rı­nı yok et­me­ye ça­lı­şa­rak Os­man­lı­cı­lık oy­na­yıp di­ni si­ya­se­tin en önem­li ens­trü­ma­nı ya­pan­la­rın oy­na­dı­ğı oyun­lar, Tür­ki­ye­’yi 3. Dün­ya ül­ke­si ha­li­ne ge­tir­di!..
Ba­kı­nız, Fe­ner­bah­çe­’de­ki ya­ban­cı fut­bol­cu­la­rı­nın ai­le­le­ri Tür­ki­ye­’yi terk et­me­ye baş­la­dı!..
* * *
Po­lis teş­ki­la­tı ve Mİ­T’­in is­tih­ba­rat za­fi­ye­ti, ön­le­yi­ci ted­bir­le­ri en dü­şük dü­ze­ye ge­tir­di…
Sul­ta­nah­me­t’­te po­li­se sal­dı­rı­da bu­lu­nan can­lı bom­ba ola­rak ilan edi­len ve son­ra olay­la il­gi­si ol­ma­dı­ğı an­la­şı­lan te­rö­rist ka­dın bir-iki gün son­ra ka­me­ra­la­rın kar­şı­sı­na ge­çip, “Be­nim adı­mı ka­rış­tı­rı­yor­lar, ne il­gi­si var?.. Bi­zim ye­ri­miz yur­du­muz bel­li­” de­miş­ti…
Ama ye­ri yur­du bel­li olan bu ka­dın iz­len­me­di­ği, is­tih­ba­rat sağ­la­na­ma­dı­ğı için bir­kaç ay son­ra Va­tan Cad­de­si­’n­de­ki İs­tan­bul Em­ni­yet Mü­dür­lü­ğü­’nün önün­de or­ta­ya çık­tı, “po­li­sin kal­bi­ne­” sal­dı­rı­da bu­lun­du ve vu­ru­la­rak öl­dü­rül­dü!..
* * *
Bü­tün bun­lar ül­ke­nin ne ka­dar sa­hip­siz kal­dı­ğı­nı gös­te­ri­yor…
Po­lis, po­li­sin pe­şi­ne düş­müş, mes­lek­taş­la­rı­nı ke­lep­çe­le­yip gö­tü­rü­yor…
Ama bu­nu ya­pan po­lis de ya­rı­nın­dan emin de­ğil; “dev­ran dö­ner ve bu de­fa da be­ni ke­lep­çe­ler­ler mi?” di­ye dü­şün­me­den ede­mi­yor…
Bu mo­ral­le po­lis iş ya­pa­bi­lir mi?..
Ya­rı­nın­dan emin ola­ma­yan bir teş­ki­lat ül­ke­de gü­ven­li­ği sağ­la­ya­bi­lir mi?..
* * *
Tür­ki­ye al­lak bul­lak!..
Bu ik­ti­da­rın ek­ti­ği kin ve nef­ret to­hum­la­rı, bir­bi­ri­ne düş­man top­lu­luk­lar ya­rat­tı…
Bu­nun­la bir­lik­te Tay­yi­p’­in gün­de üç pos­ta mey­dan­lar­da ba­ğı­rıp ça­ğır­ma­sı ül­ke­nin psi­ko­lo­ji­si­ni, ayar­la­rı­nı boz­du!..
Bu du­rum, Tür­ki­ye için bö­lü­cü te­rör­den bi­le da­ha teh­li­ke­li­dir!..
Aciz­lik için­de­ki ik­ti­dar, Tür­ki­ye­’yi yö­net­me ka­bi­li­ye­ti­ni ta­ma­men kay­bet­miş­tir!..
“Ne başkanlığı yaaa!”
Başkanlık hikayesine İlber Hoca da katıldı…
İyi de yaptı…
Ünlü tarihçi Prof. İlber Ortaylı, bir TV kanalında başkanlık konusu açılınca en güzel lafı söyledi:
“Canı Başkan olmak istiyor… Ne Başkanlığı kardeşim yaaa!.. Burası Uruguay mı?”
Daha beteri…
Uruguay değil Uganda…
Afganistan’dan farkımız mı kaldı?..
Orta Amerika’daki diktatörler bile daha akıllı…
Arının bal yapmak için çiçekleri dolaşması gibi biz de başkanlık için her yerden bir tutam alacakmışız, içine bir tutam kereviz tozu, bir tutam kakule, iki diş sarımsak, yarım kilo soğan koyup kendi sistemimizi yaratacakmışız…
“Sistemi kendi kafama göre kurdum bile” diyemiyor, bize hikaye anlatıyor!..
SÖZCÜ

Leave a Reply

Your email address will not be published.