Taksim, anıttır.
Taksim, betondur.
Taksim, oteldir.
Taksim, metrodur.
Taksim, çiçektir.
Taksim, polistir.
Taksim, telaştır.
Taksim, sudur.
Taksim, avaredir.
Taksim, külhanbeyidir.
Taksim, tarihtir.
Taksim, tramvaydır.
Taksim, dilencidir.
Taksim, yardımseverdir.
Taksim, Gezi’dir.
Taksim, gençtir.
Taksim, TOMA’dır.
Taksim, enternasyonaldir.
Taksim, ıslak hamburgerdir.
Taksim, ‘rock’tur.
Taksim, arabesktir.
Taksim, biber gazıdır.
Taksim, aşktır.
Taksim, coptur.
Taksim, firardır.
Taksim, slogandır.
Taksim, AKM’dir.
Taksim, çapkınlıktır.
Taksim, eğlencedir.
Taksim, taksidir.
Taksim, turizmdir.
Taksim, çılgınlıktır.
Taksim, hüzündür.
Taksim, kapkaçtır.
Taksim, tacizdir.
Taksim, ayazdır.
Taksim, sarhoştur.
Taksim, fuhuştur.
Taksim, acıdır…
Taksim, 1 Mayıs 1977’dir.
Taksim, 34 ölü, 130 yaralıdır.
Taksim, derin devlettir.
Taksim, ‘fail-i meçhul’dür.
Taksim, sancıdır.
Taksim, onurdur.
Taksim, korkudur.
Taksim, gelecektir.
Taksim, işçidir, emekçidir!
Taksim, sadece 1 Mayıs’larda değil…
Her gün, her saat, her dakika…
Türkiye İşçi Sınıfı’nın kalbinin attığı yerdir!
Ve biz elbette… Çok yakın bir gelecekte bayramımızı yine Taksim’de yine omuz omuza, yine coşkuyla kutlayacağız…
Bundan zerrece kuşkum yok!
Çünkü…
Taksim, yemindir!
55 KURUŞ!
Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Mazotu 1,5 liraya indireceğim” sözüne hem Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, hem de Enerji Bakanı Taner Yıldız tepki göstermiş…
Ancak bu tepkilerdeki detay oldukça ilginç…
Çünkü Maliye Bakanı mazotun rafineri çıkış fiyatının 1,76, Enerji Bakanı ise 1,21 lira olduğunu söylemiş…
Bu durumda 55 kuruş kayıp!
İki bakana da soruyorum:
Mazotun litresindeki 55 kuruşluk fark kimin cebine giriyor?
GÜNÜN SORUSU
Bilal bugün hangi müdürlerle toplantı yapacak?
EFKAN ALA DA İŞGALCİ ÇIKTI!
Dün öğrendik ki Abdullah Gül’den sonra İçişleri eski Bakanı Efkan Ala da “işgalci” çıkmış…
Görevden ayrılmasının üzerinden 1 ay 3 hafta geçtiği halde kendisine tahsis edilen Çankaya Köşkü’nün hemen yanındaki resmi konutu boşaltmamış…
Bu devlet çok şey gördü ama AKP’liler gibi siyasetçi görmedi!
İşgal ettikleri binaların hepsi milyonlarca lira değerinde…
“Çıkacağım” diyorlar, çıkmıyorlar…
Görevleri bitiyor; lüks ve şatafat düşkünlükleri bitmiyor.
Adam halkın kesesinden saltanat sürüyor; sonra da utanmadan o meydan senin bu meydan dolaşıp “fakir fukara edebiyatı” yapıyor…
***
Ah; Abdullah Bey, ah!
Yaptığın kötülüğün başımıza açtığı ve açacağı işlerin tamamının sorumlusu sensin!
Çünkü malum…
İmam fısıldarsa… Cemaat bağırır!
(156+8)
On Birinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül:
Bu dünyadan hesap vermeden gitmek kimseye nasip olmadı bugüne kadar!
Belli ki kendini ayrıcalıklı, dokunulmaz ve yasalar üstü görüyorsun!
Ancak bilmelisin ki bu sadece bir “devr-i saadet…”
Çok yakında senin de süngün düşecek, ayakların yere basacak…
Ve o zaman mahkemede vereceksin sorularımın yanıtını:
“Kendi evim” dediğin 20 milyon lira değerindeki evi hangi parayla aldığını bülbül gibi şakıyacaksın…
Huber’de oturduğun süre boyunca yapılan masraflar için kaç lira ödediğini açıklayıp makbuzları (varsa tabii) göstereceksin!
Zaman daralıyor Abdullah Bey, devr-i saadet bitiyor…
Hazırlığını yapsan iyi olur!
GÜNÜN İSYANI!
KaçAk Saray için Hollanda’dan 60 TIR dolusu pahalı çiçek getirilmiş… Bunun için yaklaşık 1,4 milyon Euro harcanmış… İsyanım ortaya:
!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
(Not: Yazarımızın isyanını, onun ve gazetemizin esenliği için sansürlemek ve ünlem işareti koymak zorunda kaldık. Özür dileriz. Mehmet Sabuncu Genel Yayın Yönetmeni)
Aydınlık