Yazının bugünkü başlığı da uzun oldu. Kısa anlatımı kucaklayacak iki üç kelimelik; “Yuh artık…” diyecek başlık bulamadım.
Bir havuz hikayesi var.
Başbakan emir verdi.
Bakan koordinatör oldu.
Bir havuz oluşturuldu.
17 Aralık’tan buyana 53 gün geçti. 53 gündür hemen her gün gazetelerde okuyor, TV haberlerinde duyuyor, sitelerde, sosyal medyalarda görüyorsunuzdur. Devletten iş alan, başbakanın göz bebeği, AKP döneminin yeni zengini müteahhitler bulundu. Bir araya getirildiler. Bu havuzu oluştururken aralarında “Milletin a….’a koyacağız” konuşmaları yaptıklarını bütün dünya duydu. Devletin bankası Ziraat’ten bu müteahhitlere havuzu yeterince doldursunlar diye 200 milyon dolar yeni kredi de pompalandı. Başbakan ile oğlu Bilal’in sızdırılan telefon konuşmalarında da bu havuzla ilgili olarak; “paranın o bölümünü Çalık’a gönderdik…” cümleleri de geçti.
Çalık, Sabah’ın eski sahibi.
* * *
Havuzda 630 milyon dolar birikti.
Eski sahip Çalık’a verilecek.
Sabah’a yeni sahip bulunacak.
ATV de bu yeni sahibin olacak.
Allem, kallem başardılar. Havuzda biriken para ile Zirve Holding diye bir alıcı bulundu. Sabah ile ATV’nin yeni sahibi Zirve Holding oldu. Şekil şartına böyle oturtuldu. Zirve Holding’in sahibinin de havuza para koyanlardan olan devlet müteahhidi Kalyon İnşaat’ın patronu olduğu ortaya çıktı.
Millet merak etti.
Anlamaya çalıştı.
Bu ne iştir?
“Millet’in a….’a koyacağız” diyen bu müteahhitler niçin “Havuz oluşturun Sabah’ı Çalık’tan alın…” emriyle hareket ediyorlar? Ne çıkarları var?
* * *
Havuz ilk meyvesini verdi.
Elazığ şehrinin İçme Suyu İhalesi’ni Sabah Gazetesi’nin havuzcu yeni sahibi(!) Kalyon İnşaat kazandı. Elazığ’a içme suyu getirme projesinin muhammen bedeli 189 milyon 564 milyon liraydı. Sabah’ın yeni sahibi Kalyon İnşaat yüzde 46 daha yüksek 276 milyon 656 bin lira teklif sunmuştu.
İhale Kalyon’a verildi.
İhale şikeydi.
Adrese teslim yapılmıştı.
Elazığ İçme Suyu Projesi’nde kullanılacak borular sade düktil boru (dökme demir) olacaktır diye şart konulmuştu.
Oysa çelik boru da kullanılabilirdi. Çelik Boru kullanılsa bu içme suyu hatta yarı yarıya ucuza mal edilebilecekti.
Türkiye Çelik Boru Üreticileri Derneği, DSİ Genel Müdürü’ne, DSİ’nin bağlı olduğu Su İşleri Bakanı’na ve Elazığ Belediyesi’ne gittiler ve “çelik boru, duktil borudan daha dayanıklı, daha ucuzdur. Bütün dünya su projelerinde bizim ürettiğimiz çelik boruları kullanıyor. Elazığ projesinde borular Çin’den getirilirse 67 milyon dolar ödenecek.
Yerli çelik boru kullanılırsa maliyet 37 milyon dolar” dediler.
* * *
Fakat şartname değişmedi.
Türkiye’nin kendi fabrikalarında üretilen ve ucuz olan yerli çelik boru kullanımı ihale dışı bırakıldı. İhaleyi, Çin’den ithal edilecek dökme demir boru (düktil) kullanacak olan Kalyon İnşaat, 276 milyon 656 bin lira karşılığında kazandı. Oysa çelik boru kullanımına da izin veren bir rekabet ortamı yaratılarak ihaleye çıkılsaydı Elazığ’ın içme suyu 150 milyon liraya yapılabilecekti. Şimdi halkın vergilerinden 126 milyon lira daha fazla ödenerek Sabah’ın yeni sahibinin havuzuna Elazığ içe suyu bağlanmış oldu.
Son bir merak:
Çin borusunun Türkiye temsilcisi kim?
Bir bakanın yakını mı?
Ne kadar yakını? Karısı mı?
Kalyon İnşaat’ın patronu Sabah ile ATV’nin yeni sahibi yapıldıktan sonra ATV Başbakan Erdoğan ile açık oturum yaptı. Araya reklam almadılar. 2 saat sürdü. Başbakan’a soru sorsun diye seçilen Sabah’ın Genel Yayın Müdürü Erdal Şafak ile Başyazarı Mehmet Barlas’ın aklına Elazığ içme suyu ihalesinin yeni patronlarına nasıl verildiğini sormak gelmedi. Başbakan’a “ne yiyorsunuz da bu kadar enerjik ve dinç kalıyorsunuz?” diye sordular. Başbakan da “bal ve kaymak yiyorum” dedi. Mehmet Barlas ile Erdal Şafak Başbakan’a hayran ve aç gözlerle baktılar.

SÖZCÜ