30 Mart’taki yerel seçimlere iki buçuk ay kaldı, CHP hâlâ ilçe belediye başkan adaylarını belirleyemedi.
Sorun nedir, neden böyle rehavet içindeler bilemiyorum ama zaman hızla kısalıyor.
Adaylar nasıl çalışma yapacaklar, seçimi CHP’ye nasıl kazandıracaklar?
Koca partide bunu düşünen yok galiba!
* * *
Belediye başkan adaylarından söz edilince aklıma Aylin Kotil geldi.
Daha önce de onun için “Beyoğlu’nun en güzel ablası” diye bir yazı yazmıştım.
CHP’ye Beyoğlu Belediyesi’ni kazandırabilecek tek aday Aylin Kotil’dir.
Diğer aday adaylarının AKP karşısında hiç şansı yok!
CHP yönetimi bunu bilmez mi? Elbette ki bilir ama (duyduğuma göre) tereddüt içindelermiş!
Bu garip tereddüt gerçekleşirse, CHP havlu attı, İstanbul’un kalbi sayılan Beyoğlu’nu AKP’ye ikram etti demektir. Orada seçime hiç girmese de olur artık…
* * *
Kulağıma gelen dedikodulara göre bütün tereddüt, Aylin Kotil’in, CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül’ün eski eşi olmasından kaynaklanıyormuş.
Aylin Kotil, Mustafa Sarıgül’den 6 yıl önce boşandı, kendisine başka bir hayat kurdu.
Ayrıca, Mustafa Sarıgül’ün de onun adaylığına karşı çıkmayacağına eminim.
Aylin Kotil, bir başka adayın eski eşi olduğu için kadro dışı bırakılır mı?
Böyle bir davranış, hakkaniyete, adalete, siyaset anlayışına sığar mı?
CHP yanlış adım atıp, kendi ayağına kurşun sıkmasın!
* * *
Gelelim yapılan anketlere…
Türkiye’nin önde gelen kamuoyu araştırmacılarından Adil Gür, Konsensus ve Gezici gibi önemli şirketler anketler yap-mış… Açık ara ile Aylin Kotil bütün aday adaylarının önünde…
Bu anket sonuçları CHP Genel Merkezi’nde de var… O halde tereddüt niye? Hani, anketlerde önde olan aday seçilecekti, ne oldu?
Ayrıca Aylin Kotil, Beyoğlu bölgesinde aylardır mahalle mahalle, ev ev dolaşarak çalışıyor.
“Beyoğlu’nun en güzel ablası” adı verilen Aylin Kotil, ayak oyununa gelip harcanırsa, CHP, kendi bindiği dalı kesmiş olacak!
“Türk olmak zor!”
İlginç bir arkadaşım var… Gerçek bir yurtsever…
Togan Yayınları’nın sahibi İsmail Arlı…
Aslında hukukçu ama dört yıl önce kendisini emekliye ayırıp ortağı olduğu Togan Yayıncılık’ın başına geçti, o güne kadar 24 eser yayınlayan kitabevinin eser sayısını dört yılda 134’e yükseltti.
İsmail Arlı’nın kaleme aldığı “Emperyalizmin Türkiye Ajandası” adlı kitap Türkiye’nin en önemli güncel sorunlarını inceliyor. İsmail Arlı ilginç eserinde diyor ki:
* * *
“Gafletle ihanet arasındaki ince çizgiyi herkes iyi ayırt etmelidir.
Bu zamanda Türk olmak, her şeyden ve herkesten daha zordur.
Eğer Türk’seniz, yalnızsınızdır koca dünyada…
Tüm gerçekleri görüp, tüm yanlış yönlendirmelere karşı, dünyanın farklı farklı yerlerinde ezilen, katledilen ulusların yanında Türk’ü savunmak o kadar zordur ki…”
* * *
“Amerikalı Amerikalı’nın, İsrailli İsrailli’nin, Alman Alman’ın, İngiliz İngiliz’in hakkını her yerde, her ortamda savunacak, ama siz, dünyanın dört bir yanına dağılmış durumda olan Türkler’i savunamayacaksınız. Olacak şey mi bu?
Artık kendimize gelmemiz lâzım. İhtiyacımız olan tek şey, damarlarımızdaki asil Türk kanının beynimize ulaşması ve geleceği anlayabilecek birikimlerle kendimizi yetiştirmemizdir.” (Togan Yayıncılık 0 212 542 02 97)
Tebessüm
Ruslar neden 3 defa öper?
Rusya’nın eski Ankara Büyükelçisi Albert Çernişev, Türkçe’yi çok iyi konuşan, nüktedan bir diplomattı…
Bir gün, bir vakıf, insan hakları üzerine toplantı düzenledi. Toplantı sonunda güzel sunucu, bir şükran plaketi takdim etmek üzere Çernişev’i sahneye davet etti.
Çernişev, plaketi aldıktan sonra teşekkür ederek güzel sunucuyu üç defa öptü. Sonra da dinleyicilere dönüp şöyle dedi:
“Efendim biz Ruslar, bayanları üç kez öperiz. Eğer sesleri çıkmazsa devam ederiz!”
Günün Sözü
Ahmaklıktan başka her şeyin çaresi vardır.
SÖZCÜ