İstanbul Boğazı’nın Avrupa Yakası’ndaki bir lokantada yemek yerken, karşıda, Anadolu Yakası’ndaki muhteşem manzaralı tepelerde yapılan görkemli inşaatları görerek sordum:
“Yahu, hani Boğaz sırtlarına çivi bile çakılmazdı? Bunlar çivi değil saray çakıyorlar.”
Arkadaşım “Kimse ‘gık’ diyemez, çünkü o binalar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için yapılıyor” cevabını verdi.
Tayyip Bey’in Ankara’da Atatürk Orman Çiftliği’nde binlerce ağacı yok ederek yaptırttığı bin odalı ‘Ak Saray’dan sonra, Boğaz sırtlarında yeni saraylar inşa ediliyor.
* * * * * *
Ankara’da, mahkeme “Yürütmeyi durdurma kararı” vermesine rağmen, inşaat devam etmiş ve o dönemde Başbakan olan Tayyip Bey “Gücü yeten varsa gelsin yıksın bakalım” gibi sözlerle herkese meydan okumuştu!
Rusya’daki Kremlin, Amerika’daki Beyaz Saray, İngiltere’deki Buckingham Sarayı’ndan daha büyük olan Tayyip Bey’in Ak Saray’ı 350 milyon dolara mal olmuştu.
Bu yetmedi, sıkıntı içinde yaşayan bu milletin verdiği vergilerle 200 milyon dolarlık bir “Başkanlık uçağı” alındı.
* * * * * *
Şunu da belirtelim ki, İngiltere Kraliçesi’nin bile böyle bir uçağı yok. Oysa İngiltere bizim ülkemizden on kat daha zengin…
İşçilerimizin güvenliğini sağlayamıyoruz, madenler çöküyor, kömür ocaklarını sular basıyor, çalışanlar ölüyor. Çalışma güvenliği yok!
Batı ülkelerinden aldığımız borçlarla yaşıyoruz ama, Cumhurbaşkanı’mızın muhteşem çalışma sarayları, süper lüks özel uçakları, zırhlı araçları ve kalabalık bir koruma ordusu var!
Millet ise Allah’a emanet!
* * * * * *
Dünya basını Tayyip Bey’in hem cumhurbaşkanlığı, hem başbakanlık yaptığı konusunda hemfikir. Bu yüzden, Başbakan Davutoğlu’ndan fazla bahsetmiyorlar.
Ülkemizde hukukun üstünlüğü, demokrasi iddiaları sadece birer lâf…
Eğer hukukun üstünlüğü olsaydı, (yürütmeyi durdurma kararlarına rağmen) göz göre göre kaçak saraylar yapılabilir miydi?
Savurganlığın sonu yok!
Dünyaca ünlü New York Times Gazetesi, Tayyip Erdoğan için “Çatışmaları kullanarak siyasi gücünü pekiştiren lider”
diyor.
Gazete, Rusya Devlet Başkanı Putin gibi başbakanlıkla cumhurbaşkanlığı arasında salınan ve cumhurbaşkanı seçildiğinden beri başbakanlığın yetki ve ayrıcalıklarını da kullanan Tayyip Erdoğan’ın elindeki gücün büyüdüğünü belirtiyor.
* * * * * *
ABD Dış İlişkiler Konseyi üyesi Steven A. Cook, “Erdoğan’ın aslında iki makamı var!” diyerek onun hiçbir devlet başkanında olmayan lüksünü sayıyor:
“1000 odalı, tünel sistemli, anti-casus teknolojili…
350 milyon dolarlık ve mahkeme kararına göre inşaatı yasa dışı olan yeni başkanlık sarayı…
Beyaz Saray’dan, Kremlin ve Buckingham saraylarından daha büyük…
200 milyon dolarlık son teknoloji ürünü jeti ve…
Boğaz’a nazır restore edilen yeni ofisini de unutmamak
lâzım.”
* * * * * *
Yabancıların en çok şaşırdığı durum nedir dersiniz?
600 milyar dolardan fazla iç ve dış borcu olan…
Bütçesi ayda 4 küsur milyar, yılda yaklaşık 50 milyar dolar açık veren…
Halkını geçindirebilmek için yabancı ülkelerden her yıl en az 50 milyar dolar yeni borç bulmak zorunda olan…
Dünyanın en borçlu devletleri arasında bulunan…
Başka ülkelere faiz ödeyerek fakirleşen…
Ekonomisi riskler taşıyan bir devleti yönetenlerin bu kadar lüks içinde yaşamaları!
Tüm ekonomistler “Böyle hesapsız harcamaların sonu hiç iyi olmaz” diyor.
Öyledir ama… Halkımız onları seçerek bu savurganlığı onaylıyor, biz ne diyelim?
Tebessüm
Türk Rakısı’nın kerameti!
İki Alman, İstanbul’a geliyor. Bir akşam geç vakit iki kadeh atacak bir birahane arıyorlar… Açık bir bar bulamayınca, Boğaz’da lokantaya giriyorlar.
Lokantada bira yok, Türkler hep rakı içiyorlar…
Hans ile Müller:
“Öyleyse bize de raki verin” diyorlar.
Masa mezelerle donatılıyor. 70’lik bir şişe rakı getiriliyor. Müzik setinde arabesk şarkılar, türküler…
Rakı şişesi yarıya geldiği sırada kafayı bulan Hans, arkadaşına dönüyor ve içini çekerek:
“Yahu” diyor “Söyle Allah aşkına, ne olacak bu memleketin hali?”

Günün Sözü
İki tavşan kovalayan
ikisini de kaçırır!