Rahmi Turan: Eşim Emel “Yeni yılda mutlu şeyler yaz!” diye bana çattı!

Rahmi Turan-2013-1YAZARLAR-Eşim Emel iyi bir ressamdır ve aydın bir Türk kadınıdır.
Yazılarımı ilk okuyan odur ve çoğu zaman beni eleştirir. Sadık bir okurumdur.
“Ne olur yeni yıl için mutlu bir şeyler yaz!” der.
Ülkemizin, insanlarımızın, herkesin mutlu olması onun en büyük hayalidir.
“İnsan hayal ettiği sürece yaşar” derler ya…
Emel de, ülkemizin mutlu olması hayaliyle günlerini, aylarını, yıllarını geçirir…
Ben de bunu istiyorum ama… Hani nerede mutluluk?
* * * * *
Bu arada şunu söyleyeyim:
Biz aile olarak çok mutluyuz. Allah’a şükür hiçbir önemli sorunumuz yok.
Üzüntümüz ülkemiz içindir, yoksulluk batağında yaşam savaşı veren insanlarımız içindir…
Eşime dedim ki: “Tamam, mutlu şeyler yazayım. Yazayım da… Söyle bana, ne yazayım?”
Düşündü… Önce umutla, gözleri ışıklar saçarak düşündü ama sonra yüzünü karamsar bir ifade kapladı:
“Bulamadım!”
Durum bu sevgili okurlar…
Eğer iktidar yağdanlığı değilseniz, eğer iktidarın nimetlerinden faydalanan asalak takımından değilseniz, iktidarın sağladığı arpalıklardan, ballı maaşlardan almıyorsanız…
Eğer iktidarın balını tutup, parmağınızı yalamıyorsanız, eğer dürüst, düzgün bir insansanız…
Eğer vicdan sahibi ve Allah inancı içindeyseniz, insanlarımızı mutlu edecek bir şeyler yazamazsınız!
Eğer yazarsanız, yalancısınız demektir. Okurlarınızı alçakça aldatıyor, çıkarınız için milleti satıyorsunuz demektir!
* * * * * *
2014 bugün başladı. Yani yılın ilk günü… Her şeye rağmen bu yıl talihsizlikler zincirini kırmak, ulusça mutlu olmak istiyoruz.
İstiyoruz ama acaba olur muyuz? İşte bütün sorun burada… Bunu da zaman gösterecek tabii…
Hayatın gerçeği şudur:
Umutsuz yaşanmaz!
Umut etmek de bir bakıma mutluluk demektir…
Umut olmasaydı, hayat olmazdı, yaşamak olmazdı…
Dilerim 2014 ülkemize sevinçler, mutluluklar getirir!
“Erdoğan’ın tek derdi!”
Türkiye’deki yolsuzluk skandalları Batı basınında da geniş yer buluyor!
Hemen hemen bütün gazeteler aynı görüşü savunuyor:
“Başbakan Erdoğan zor durumda ve şimdi onun tek derdi siyasi geleceğini kurtarmak!”
Batı basınından kısa bir
örnek:
Alman gazetesi Neue Osnabrücker Zeitung’un yorumu şöyle:
“Başbakan Tayyip Erdoğan yolsuzluk skandallarında köşeye sıkıştırıldığı için panik halinde sağa sola saldırdığı izlenimi uyandırıyor.
Polis ve savcılık üzerindeki muazzam baskı, alelacele yapılan kabine revizyonu ve Brüksel’den gelen eleştirilerin geri çevrilmesi onun iktidarı kaybetme korkusunu gözler önüne seriyor.
Ağırbaşlılıkla, suçlamaların aydınlatılması iradesini gösterip siyasi olgunluk örneği vermek yerine yine sertliğe sığınıp zaafını gözler önüne sermiş oluyor!”
Özetle, tüm Batı basını Erdoğan’ın büyük prestij kaybettiği görüşünde…
Yolsuzluğa prim!
Yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet ve vurgun iddiaları dağ gibi…
İktidar kanadı, bunun altında kalmamak için canhıraş bir şekilde çırpınıyor.
Hep, yolsuzlukları ortaya çıkaranları suçluyorlar…
Aslında üzerinde durulması gereken şu:
Bu hırsızlıklar var mı, yok mu? Siz ondan haber versenize!
AKP, yolsuzluk soruşturması yapacağı yerde, kamuoyu araştırması yaptırmış!
AKP Genel Sekreteri Halûk İpek, partilerine yönelik yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının oylarını daha da arttırdığını söylemiş…
İddia doğruysa, halkımızın yolsuzluk ve vurgunu sevmesi, soyguna prim vermesi anlamına gelir ki, bu çok hüzün verici, acı bir durum olur!
Dilerim iddia yanlıştır. Çünkü böyle bir toplum, ezilmekten, çile ve cefa çekmekten asla kurtulamaz!
SÖZCÜ

Leave a Reply

Your email address will not be published.