Rahmi Turan: Helâl olsun İzmir

Rahmi-Turan-2013-2Ben İstanbulluyum ama İzmir’i ve İzmirlileri, İstanbul ve İstanbullulardan daha çok severim.
İzmir ve Bodrum başta olmak üzere tüm Ege Bölgesi Türkiye’nin aydınlık yüzüdür.
Bütün ülke ne zaman İzmir ve Bodrum seviyesine gelirse, Türkiye o zaman tam anlamıyla Avrupalı oldu demektir. Türkiye’nin kurtuluşu böyle olur.
Tabii ki bunun için, köprülerin altından çook sular akması gerekiyor!
Önceki gün İzmirlileri daha da çok sevdim.
Neden?
Tayyip Erdoğan’a ders verdiler de ondan.
Gelin o haberi beraber okuyalım:
* * *
“Erdoğan’ın İzmir Atatürk Stadı’nda yaptığı sözde ‘Toplu açılış töreni’ mitingi fiyaskoyla sonuçlandı.
Yapılan tüm çağrılara, kamu kurumu yönetcilerine yönelik baskılara rağmen, 70-80 bin kişilik büyük stadın ancak 10 bini doldurulabildi, stadın 60-70 bin kişik bölümü boş kaldı.
Bu duruma sinirlendiği gözlenen Erdoğan, görevlilere, tribünlerde ayrı ayrı oturan yurttaşların sahada toplanması talimatını verdi. Ancak bu da görüntüyü kurtarmaya yetmedi.
Bu fiyasko nedeniyle Erdoğan’ın, görevlilere çok sinirlendiği görüldü.”
* * * *
İzmir ve İzmirliler böyle işte… Dedim ya, Türkiye’nin aydınlık yüzü onlar…
Gazeteci dostumuz, CHP İzmir milletvekili adayı Mustafa Balbay fiyasko olayını şöyle anlatıyor:
“İzmir’de 80 bin kişilik Atatürk Stadı’nı, Erdoğan emretti diye doldurma telaşı vardı. Bütün kamu kuruluşlarına yazı yazıldı. Bir kopyası elimizde bulunan bu yazıya göre, herkesin elinde bayrakla, Atatürk resmi ile hazır bulunması, katılımcıların coşkulu olması isteniyordu.
Kendisine parmak kaldıracak 400 milletvekili istediği partinin oy kaybetmekte olduğunu görünce, yine her zamanki gibi bütün kuralları altüst edip, miting alanlarına koşan Erdoğan, Doğu’da Kuran’ı, Batı’da Atatürk’ü kürsüye taşıdı.”
Fakat bütün bunlar İzmir fiyaskosunu önleyemedi.
Selam olsun tüm İzmirlilere…
“Zehir zıkkım olsun!”
CHP’li Gürsel Tekin’in, TRT hakkındaki düşüncelerine bir çok okurum aynen katılıyor.
TRT’nin partizanlık yapıp CHP’nin alkışlı reklamını geri çevirmesi üzerine, elektirik faturalarında TRT’ye ödenen payı hatırlartan Gürsel Tekin şöyle demişti:
“Dün elektrik parası ödedim. En azından kendi adıma söylüyorum. Ödediğim o her kuruşu haram ediyorum onlara… Zehir ve zıkkım olsun! Başka hiçbir şey demiyorum.”
* * *
Gürsel Tekin böyle sert tepki göstermekte haksız mıydı? Aradan geçen günler içinde, okurlarımın tepkisinden anlıyorum ki, haksız değil!
Gelen mesajlarda “Biz TRT’yi seyretmiyoruz.
Çünkü sadece iktidar yandaşlığı yapıyor. Ayıptır, yazıktır, günahtır! TRT, bizim verdiğimiz paralarla yayın yapıyor ama ne yazık ki, tarafsız olamıyor. Türkiye’nin televizyonu olması gereken TRT, sadece AKP’nin televizyonu oldu”
deniliyor.
Fikirtepe kurbanları!
Kadıköy Fikirtepe’de sosyal bir dram yaşanıyor.
İktidar, bu bölgeyi “Kentsel dönüşüm” kapsamına aldı. 8 adadaki konut sahipleri riskli binaları boşaltarak başka semtlere taşındı. Kiracısı olanlar da kiracılarını çıkardı. Aradan yıllar geçti ama “Tık” yok!
Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu tüm sorumluluğun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nda olduğunu belirterek:
“Bizim hiçbir yetkimiz yok. Eğer yetki bizde olsaydı, emin olun 3 yılda bütün konutlar bitmiş, vatandaş da şimdi evlerinde oturuyor olurdu. Bakanlık binlerce vatandaşı mağdur etti. Aileler, firmaların insafına terk edildi. Burada sosyal bir yara var ve giderek kangren haline dönüşüyor.” dedi.
Ey Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce! Neredesin? Neden bu zulme seyirci kalıyorsun, söylesene!
Te­bes­süm
Ördeklerden bir filo!
Bugün, TEBESSÜM köşesini, sevdiğim gazeteci büyüğüm Cüneyt Arcayürek’e ayırıyorum. İlginç hicivleri var. Okuyalım:
“Hayliden hayli kalınlaştı yobazlık yeniden,
Sofulukta zorlu anırtı aldı yürüdü,
Kara bir kinle, taassup pusudan çıktı yine,
Yurdu şahane cehalet, yeni baştan bürüdü.”
* * * *
Durumu özetleyen diğer bir hiciv de şöyle:
“İşte size bir tablo,
Görse şaşar Anibal,
Ördeklerden bir filo,
Bir de kazdan amiral…”
Gü­nün Sö­zü
Mezarlıklar, vazgeçilmez insanlarla doludur!
SÖZCÜ

Leave a Reply

Your email address will not be published.