Rahmi Turan: Sarıgül, Tayyip Erdoğan’a karşı!

Rahmi Turan-2013-1Gö­rü­nen o ki, Mus­ta­fa Sa­rı­gül iyi gi­di­yor…
Fo­toğ­raf­lar, te­le­viz­yon­la­ra, ga­ze­te­le­re yan­sı­yor. Seç­me­nin il­gi­si çok faz­la…
İs­tan­bu­l’­un her ye­rin­de bü­yük ka­la­ba­lık­lar top­lu­yor.
Mü­ca­de­le Sa­rı­gül ile Ka­dir Top­baş ara­sın­da de­ğil, Mus­ta­fa Sa­rı­gül ile Tay­yip Er­do­ğan arasın­da ge­çi­yor.
Ka­dir Top­baş or­ta­da yok gi­bi…
Sa­rı­gül ka­za­nır­sa, Tay­yip Er­do­ğa­n’­ı yen­miş ola­cak.
İşin il­ginç ya­nı, Baş­ba­kan Er­do­ğan, Mus­ta­fa Sa­rı­gül için ye­ni bir şey söy­le­ye­mi­yor. 9 yıl ön­ce De­niz Bay­ka­l’­ın ta­li­ma­tıy­la ha­zır­la­nan id­di­ala­rı tek­rar­lı­yor, o ka­dar!
* * * *
O ta­rih­te CHP Ge­nel Baş­ka­nı olan De­niz Bay­kal, ra­kip ola­rak kar­şı­sı­na çı­kan Mus­ta­fa
Sa­rı­gü­l’­ü par­ti­den at­tır­mak için o dos­ya­yı ha­zır­lat­mış­tı. An­cak, id­di­alar fos çık­mış­tı…
Şim­di Tay­yip Bey, boş id­di­ala­ra sa­rı­lı­yor!
İşin il­ginç ya­nı, Mus­ta­fa Sa­rı­gül, Baş­ba­kan Er­do­ğa­n’­ın suç­la­ma­la­rı­na ge­re­ken ce­va­bı ve­rir­ken,
si­ya­sî ne­za­ket öl­çü­le­ri için­de kal­ma­ya özen gös­te­ri­yor.
Tay­yip Bey, ağır söz­ler­le hü­cum eder­ken, Mus­ta­fa Sa­rı­gü­l’­ün, po­li­tik za­ra­fe­ti­ni boz­ma­ma­sı, onun le­hin­de bir pu­an ola­rak gö­rü­lü­yor.
* * * *
Sa­rı­gül, İs­tan­bu­l’­un 39 il­çe­sin­den 22’sin­de ka­za­na­cak­la­rı­nı, 23’ün­cü il­çe­yi de ka­zan­ma­ya ça­lış­tık­la­rı­nı söy­lü­yor…
30 Mar­t’­ta­ki se­çim­ler, ül­ke­nin ge­le­cek­te­ki ka­de­ri­ni de et­ki­le­ye­ce­ği için son de­re­ce önem­li…
Sa­rı­gü­l’­ün İs­tan­bul­lu­la­ra va­at­le­ri il­ginç…
İn­san­la­rın ra­hat ne­fes ala­ca­ğı ye­ni bü­yük park­lar, ge­niş mey­dan­lar, Av­ru­pa kent­le­ri­nin aya­rın­da ge­liş­miş bir met­ro sis­te­mi, hal­ka ce­hen­nem aza­bı çek­ti­ren tra­fik ve ula­şım so­ru­nu­nun çö­zü­mü, vs…
Hay­di ha­yır­lı­sı di­ye­lim… Sa­de­ce üç gün kal­dı… Pa­zar ak­şa­mı, ak mı ka­ra mı, gö­re­ce­ğiz!
Adam gi­bi adam!
CHP li­de­ri Kı­lıç­da­roğ­lu, ön­ce­ki gün Uşak mi­tin­gin­de, Baş­ba­kan Er­do­ğa­n’­ı eleş­tir­dik­ten son­ra, si­ya­set ah­lâ­kı ko­nu­sun­da il­ginç bir ör­nek ver­di…
Bu ör­nek, es­ki baş­ba­kan­lar­dan Su­at Hay­ri Ür­güp­lü (1903-1981) idi… De­di ki:
“Su­at Hay­ri Ür­güp­lü… Adı bir yol­suz­lu­ğa bu­la­şı­yor. Adam gi­bi adam. Der­hal is­ti­fa di­lek­çe­si­ni ve­ri­yor. “Be­ni Yü­ce Di­va­n’­a gön­de­rin, ben ak­lan­ma hak­kı­mı kul­lan­mak is­ti­yo­ru­m” di­yor. Çı­kı­yor Yü­ce Di­va­n’­a, ak­la­nı­yor ve ini­yor aşa­ğı­ya… Çün­kü na­mus­lu adam­dı. Bir de bu­na ba­kın…”
* * * *
Kı­lıç­da­roğ­lu­’nun ver­di­ği ör­nek, dü­rüst bir si­ya­set ada­mı­nın soy­lu dav­ra­nı­şı­nı an­lat­mak­ta­dır.
Ben Su­at Hay­ri Ür­güp­lü­’yü, 1965 yı­lın­da Baş­ba­kan ol­du­ğu za­man ta­nı­dım. Za­rif bir in­san­dı.
1946 yı­lın­da Güm­rük ve Te­kel Ba­ka­nı iken “kah­ve it­ha­la­tı­” ko­nu­sun­da de­di­ko­du­lar çı­kın­ca, ör­nek bir dav­ra­nış­ta bu­lun­muş ve şöy­le bir mek­tup ya­za­rak ba­kan­lık­tan is­ti­fa et­miş­ti:
“A­dı­mın da ka­rış­tı­ğı kah­ve yol­suz­lu­ğuy­la il­gi­li, ba­kan­lı­ğı­mız­da bir ko­mis­yon ku­rul­muş­tur. Bu tef­tiş he­ye­ti­nin se­la­met­le ça­lı­şa­bil­me­si için be­nim bu ba­kan­lık kol­tu­ğun­dan ay­rıl­mam ge­re­kir. Ak­si hal­de ko­mis­yo­nu et­ki­le­rim, sağ­lık­lı bir ka­rar oluş­maz. O ne­den­le si­ya­si ah­lak ge­re­ği, ba­kan­lık­tan is­ti­fa edi­yo­rum.”
Su­at Hay­ri Ür­güp­lü, da­ha son­ra Yü­ce Di­va­n’­da yar­gı­lan­dı ve ak­lan­dı,
Ara­dan 19 yıl geç­tik­ten son­ra, dü­rüst­lü­ğü­nün mü­kâ­fa­tı­nı gör­dü ve 1965 yıl­ın­da ku­ru­lan 29’un­cu Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti Hü­kü­me­ti­’nin Baş­ba­ka­nı ol­du.
Bu olay si­ya­set okul­la­rın­da­ki İda­re Hu­ku­ku ders­le­rin­de hâ­lâ oku­tu­lu­yor.
“İk­ti­dar de­ğil iti­bar önem­li­”
Su­at Hay­ri Ür­güp­lü­’den son­ra bir de, Baş­ba­kan Er­do­ğa­n’­ın sık sık hü­cum et­ti­ği İs­met İnö­nü­’den kü­çük bir ör­nek ve­re­lim:
1950 yı­lı… Tür­ki­ye çok par­ti­li ilk de­mok­ra­tik se­çim­le­re ha­zır­la­nı­yor. Se­çim ka­ra­rı­nı, o ta­rih­te Cum­hur­baş­ka­nı olan İs­met İnö­nü, ül­ke­de de­mok­ra­si­yi te­sis et­mek için ver­miş­tir.
Çan­ka­ya Köş­kü­’n­de İs­met İnö­nü, li­se ça­ğın­da­ki kı­zı Öz­den Ha­nı­m’­a şöy­le der:
“Kı­zım, Ma­yıs ayın­da se­çim var. Bu se­çi­mi ve ik­ti­da­rı kay­be­de­bi­li­riz. Ama unut­ma, si­ya­set­te ve ha­yat­ta önem­li olan ik­ti­dar de­ğil, iti­bar­dır!”
14 Ma­yıs 1950 gü­nü se­çim­ler ya­pı­lır, CHP ik­ti­da­rı kay­be­der. İnö­nü ai­le­si Çan­ka­ya­’yı terk eder.
İs­met İnö­nü tüm iti­ba­rıy­la, tüm say­gın­lı­ğıy­la si­ya­se­te de­vam eder ve 1961 se­çim­le­rin­den son­ra da, Baş­ba­kan ola­rak tek­rar ik­ti­da­ra ge­lir.
Şim­di öy­le ter­te­miz si­ya­si­ler ner­de?

Gü­nün Sö­zü
Kö­tü işin en ya­kın ta­nı­ğı vic­da­nı­mız­dır!

Hırsız-2014-4

Leave a Reply

Your email address will not be published.