Saygı Öztürk: “Çetenin hakimi, savcısı” diye diye…

Saygı ÖZTÜRK-1“Balyoz”, “Ergenekon”, “Askeri Casusluk” gibi isimli davalarda yaşanan hukuksuzluklar için Başbakan’ın, bakanların, danışmanların “kumpas”tan, çeteden, paralel devletten söz etmesine bakmayın. Davanın belki bu hale gelmesinin baş sorumluları, bu hukuksuzluklara göz yumanlar, o dönem hukuksuzluğu ortaya koyanları cezalandıranlardır.

Sincan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz, Telekominikasyon İletişim Başkanlığı’nda, Yargıtay’ın yasadışı dinlendiğinin ortaya çıkarılmasını sağlayan arama kararını verdiği için cezalandırıldı.

Yasadışı arama ve el koymalarla ilgili olarak emniyet mensupları hakkında soruşturma başlatan Cumhuriyet Savcısı Abbas Özden‘e de bu yüzden disiplin cezası verildi. Daha ileri gidilip Balyoz sanıkları hakkında tutuklama kararı vermeyen ya da tutuklu olanları serbest bırakan hakimlere dönemin bakanı Nihat Ergün “Çetenin hakimi, darbecilerin destekçisi” yakıştırması yapıyor, diğerleri de bundan geri kalmıyordu.

Kahramanlar, şimdi paralelci…

İşçi Partisi, Ulusal Kanal’da yapılan arama kararı ve aramanın hukuksuz olduğu öne sürülüp şikayette bulunuluyor. Olayı soruşturma görevi Savcı Abbas Özden‘e veriliyor. Savcı, Ankara ve İstanbul Terörle Mücadele Şubeleri’nin amir ve memurları hakkında iddianame hazırlıyor, İstanbul’daki görevlilerin dosyasını ayırıp dava açıyor. Savcı Öz ve arama kararı veren hakim hakkında da görevlerini kötüye kullandıkları gerekçesiyle dosya Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderiliyor.

Emniyet mensupları hakkında Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 25 Aralık 2010 tarihli kararında şöyle deniliyor:

“…arama kararında bilgisayarlarda, bilgisayar programlarında kütüklerde arama yapılacağı ve el konulabileceği hususunda bir izin olmadığı halde, sanıkların arama sırasında bilgisayarlarda arama yapıp incelenmek üzere el konulmuştur. Arama çok sayıda güvenlik görevlisi tarafından yapılmış, arama yapılan her odada aranacak yerlerin sahibi veya avukatı bulundurulmamıştır. İşçi Partisi Genel Başkanı, Ulusal Kanal ve Aydınlık Gazetesi sahibi olan tanık Doğu Perinçek de arama yapılırken Emniyet’e götürülmüştür.”

Yargıtay: Yasaya aykırı

Yapılan işlemin yasalara aykırı olduğu belirtiliyor ancak suç işlemek kasıtlarının yokluğundan söz edilip, beraat kararı veriliyor.

Kararın temyizi üzerine, Yargıtay Başsavcılığı’nca düzenlenen tebliğnamede; “sanıklara isnat olunan görevi kötüye kullanma suçunun unsurları itibarıyla oluştuğu, bu nedenle sanıkların cezalandırılması yerine beraatlarına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu”belirtiliyor ve mahkemenin beraat kararının bozulması isteniyor.

Ancak, Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin yeni oluşturulan heyeti, mahkeme kararındaki beraat gerekçesini de değiştirip 24 Ocak 2013’te “onama kararı” veriyor. Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşü, mahkemenin gerekçeli kararı, Yargıtay Başsavcılığı’nın tebliğnamesi, Savcı Abbas Özden‘in açtığı davanın mevzuata uygunluğunu ortaya koydu. O günlerde kol kola yürüyen cemaat ve iktidar yanlısı basın “Ergenekon soruşturmasını engellemek” iddiasıyla Savcı Abbas Özden‘i yalan ve iftira bombardımanına tutuyordu.

O savcı, şimdi şunları soruyor

Başbakan, bakanlar, AKP sözcüleri yolsuzluk, rüşvet iddialarını gölgelemek için ısrarla “Devletin içerisinde emniyet ve yargı mensuplarının da olduğu paralel yapılanma var. Bunlar, bugüne kadar haksız ve hukuksuz uygulamalar yaptı. Balyoz ve Ergenekon davalarında olduğu gibi, bir kısım davalar kurgudan ibarettir. Bir kısım meslek mensuplarına ‘Kumpas’ kurulmuştur. Bu nedenle devlet içerisindeki paralel yapılanmanın temizlenmesi gerekir”diyorlar.

Emniyet mensupları hakkında dava açan, Savcı Zekeriya Öz hakkında da suç duyurusunda bulunan Savcı Abbas Özden şimdi şunları söylüyor:

“Eğer bu sözlerinde ciddi ve samimi iseler bugün bu paralel yapılanmanın içerisinde oldukları, haksız ve hukuksuz uygulamalar yaptıkları gerekçesiyle savcı ve emniyet mensuplarının görev yerleri değiştiriliyor. Benim haklarında dava açtığım kişilerle, bugün görevden alınanlar aynı kişiler.

Haksız ve hukuksuz uygulamalar nedeniyle, benim yıllar önce yaptığım soruşturma ve suç ihbarlarına bağlı olarak muhatap kaldığım idari tahkikat sonucu aldığım bu disiplin cezasını nasıl izah edecekler. Hem de yeni göreve başlayan Adalet Bakanı ile Bakanlık Müsteşarı’nın katıldığı 15 Ocak 2014 tarihli ilk genel kurulda onların oyuyla ve oy çokluğuyla alınan bu kararı izah etmelerini istiyorum. Yoksa asıl amaç, bu türden içi boş söylemlerle ve bu söylemlere dayanılarak yapılan tasarruflarla bir yerlere kadar uzanan yolsuzluk soruşturmalarının önünü kapatmak mıdır?”

Hadi bakalım, verin cevabı da öğrenelim. Ama veremezsiniz…

SÖZCÜ

Leave a Reply

Your email address will not be published.