Saygı Öztürk: Türkiye’nin savaş planı, Yunanın elinde

Saygı ÖZTÜRK-1YAZARLAR-Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen içeride olduğunu söyleyen MHP’li vekil, “Sebahat Tuncel tahliye ediliyor ben ise hapisteyim. Adalete bak” dedi
Uzun bir ara­dan son­ra emek­li kor­ge­ne­ral MHP Mil­let­ve­ki­li En­gin Ala­n’­ı ce­za­evin­de zi­ya­ret edi­yo­rum. Ka­lo­ri­fer­le­ri ne ka­dar yan­sa da de­mir ka­pı­lar, kör pen­ce­re­ler ar­ka­sın­da­ki oda­la­rı ısıt­ma­sı zor olu­yor. Açık gö­rüş yap­tı­ğı­mız sa­lon­da, ka­lo­ri­fe­rin di­bi­ne otur­duk.
Sa­lon­da sa­de­ce o ma­sa­nın üze­rin­de ör­tü ve plas­tik çi­çek var­dı. Mus­ta­fa Bal­ba­y’­ın tah­li­ye­si­ne, En­gin Pa­şa hay­li se­vin­miş. Kut­la­mak ve ça­lış­ma­la­rın­da ba­şa­rı di­lek­le­rin­de bu­lun­mak üze­re da­nış­ma­nı Mu­am­mer Be­y’­i zi­ya­re­ti­ne gön­der­miş. Ken­di­si­ne “Si­zin du­ru­mu­nuz ne ola­cak?” di­ye sor­du­ğum­da, her za­man­ki gi­bi “U­mu­rum­da de­ğil” ha­va­sın­da. Is­rar­lı ay­nı so­ru­yu so­ru­yo­rum. Şun­la­rı söy­lü­yor:
237 Drey­fus ya­ra­tıl­dı
Avu­ka­tım Ya­kup Ak­yüz, be­nim için tah­li­ye ta­le­bin­de bu­lun­du. O gö­re­vi­ni ya­pı­yor. Ama açık söy­lü­yo­rum ne olup ne ol­ma­ya­ca­ğı da be­ni çok il­gi­len­dir­mi­yor. Çün­kü be­nim yüz­ler­ce ar­ka­da­şım ena­yi da­va­lar­la ce­za­ev­le­rin­de. ‘Bal­yoz Dar­be Pla­nı­’ di­ye bir şey yok. İn­san­lar is­ter inan­sın, is­ter inan­ma­sın ger­çek du­rum bu. Türk yar­gı­sı 237 Drey­fus ya­rat­tı. 1894’te Fran­sa­’da Yüz­ba­şı Drey­fus yar­gı­lan­dı. Tür­ki­ye­’de ise or­ge­ne­ral­den baş­la­ya­rak 237 Drey­fus var.
Ge­ne­ral­ler, ami­ral­ler var.
Ya­şa­nan­la­ra ta­nık ol­duk­ça ül­ke­miz­de hu­kuk, ada­let duy­gu­mu ta­ma­men kay­bet­tim. Ya­şa­dık­la­rım­dan son­ra be­nim böy­le hu­kuk, ada­let duy­gum kal­ma­dı. Ana­ya­sa Mah­ke­me­si Baş­ka­nı ‘12 Ha­zi­ran 2011’den ya­ni mil­let­ve­ki­li se­çi­mi ya­pıl­dı­ğı ta­rih­ten bu ya­na ce­za­evin­de tu­tul­mak­la hak ih­la­li­nin baş­la­dı­ğı­nı söy­le­di. Bu hak ih­la­li 30 ay son­ra mı fark edil­di? Cum­hur­baş­ka­nı, TBMM Baş­ka­nı, ana mu­ha­le­fet par­ti­si ve mu­ha­le­fet par­ti­le­ri­nin ge­nel baş­kan­la­rı, hu­kuk­çu­lar bu­nu söy­lü­yor­lar. Tüm bun­la­ra rağ­men pe­ki ni­çin bir şey ya­pıl­ma­mış? Böy­le bir şey dün­ya­nın ne­re­sin­de ola­bi­lir? Tüm olan­lar­dan son­ra ben­den hu­ku­ka inan­ma­mı kim­se bek­le­me­sin.
Tah­li­ye edil­mem ko­nu­sun­da hiç­bir ma­ka­ma ke­sin­lik­le bir baş­vu­rum ol­ma­ya­cak. Her­han­gi bir gi­ri­şim­de as­la bu­lun­ma­ya­ca­ğım. Çün­kü, içer­ide be­ni hak­sız-hu­kuk­suz ye­re şim­di­ye ka­dar ya­tır­dık­la­rı için baş­vur­ma­ya­ca­ğım. Ben öy­le şey­ler gör­düm ki, bun­lar be­nim ada­le­te olan gü­ve­ni­mi de yok et­ti.
28 Şu­bat Da­va­sı­’n­dan da yar­gı­la­nı­yo­rum. Böy­le bir da­va dün­ya­nın han­gi ül­ke­sin­de ola­bi­lir? Ben 28 Şu­bat dö­ne­min­de yo­ktum. Ku­zey Ira­k’­ta­ydım. Ora­da ol­du­ğu­mu sa­ğır sul­tan bi­li­yor ama ben yar­gı­la­nı­yo­rum. Bal­yo­z’­dan, 28 Şu­ba­t’­tan bi­ri­le­ri ge­lip be­ni çı­kar­tı­yor, bi­ri­le­ri ge­lip ge­ri içe­ri­ye atı­yor.
“Hakkımızı kim verecek”
Mil­let­ve­ki­li se­çil­dik. BDP’­den mil­let­ve­ki­li se­çi­len Se­ba­hat Tun­ce­l’­i mil­let­ve­ki­li se­çil­di­ği için tah­li­ye eden İs­tan­bul Özel Yet­ki­li 10. Ağır Ce­za Mah­ke­me­si­’dir. Ay­nı mah­ke­me, ben mil­let­ve­ki­li se­çil­me­me rağ­men be­ni tah­li­ye et­me­di. Üs­te­lik ka­nun­lar­da da bir de­ği­şik­lik ol­ma­ma­sı­na rağ­men. Ni­çin ada­le­te gü­ven­me­di­ği­mi so­ru­yor­su­nuz. Bu bu ada­le­te na­sıl ina­na­yım, na­sıl gü­ve­ne­yim?
Bu ül­ke­nin Ana­ya­sa Mah­ke­me­si ‘öl­çü­süz yar­gı ih­la­li va­r’ di­yor. Pe­ki bu ka­dar yar­gı ih­la­li var­sa bi­zim hak­kı­mı­zı kim ve­re­cek? Bi­zi se­çen in­san­la­rın hak­kı­nı kim ve­re­cek? İşi­ne ge­lin­ce ‘mil­let ira­de­si­’ kul­la­nı­lı­yor, işi­ne gel­me­yin­ce o ira­de yok sa­yı­lı­yor. Böy­le bir şey ola­bi­lir mi? İş­te o yüz­den kim­se­ye bir şey yaz­mı­yo­rum. Bir ara ge­len mil­let­ve­kil­le­ri­ne dü­şün­ce­le­ri­mi söy­lü­yo­rum Ya­pa­cak baş­ka bir şe­yim yok.
“Esas olan subaydır”
Ba­na ‘ne ol­ma­lı­dır?’ di­ye so­ru­yor­su­nuz. Ya­pıl­ma­sı ge­re­ken bu hak­sız­lık­la­rın gi­de­ril­me­si­dir. Bu­nun na­sı­lı­nı ben bil­mem. Açık söy­lü­yo­rum bu iş, şu ya­pı­lan­lar bu ül­ke­ye ha­yır ge­tir­mez. Bu coğ­raf­ya­da içeri­de ve dı­şa­rı­da­ki man­za­ra bu dev­le­tin çok güç­lü bir or­du­ya sa­hip ol­ma­sı­nı ge­rek­ti­ri­yor. Ta­bi­i or­du de­di­ği­miz­de elin­de­ki araç-ge­reç ve si­la­hı kas­tet­mi­yo­rum. Or­du­la­rı li­der­ler, ko­mu­tan­lar yö­ne­tir. Ata­tür­k’­ün de­di­ği gi­bi esas olan za­bit­tir ya­ni su­bay­dır. Ma­ale­sef, bu­gün gel­di­ği­miz nok­ta­da Türk Si­lah­lı Kuv­vet­le­ri­’ne ya­şa­tı­lan­lar, mo­ral ve mo­ti­vas­yon açı­sın­dan, sevk ve ida­re açı­sın­dan askerlerimizi cid­di şe­kil­de sars­mış­tır.
Enayi davalarla tasfiye
Ba­na gö­re, dün­ya­nın en de­ğer­li ami­ral­le­ri, ge­ne­ral­le­ri bu ena­yi da­va­lar­la tas­fi­ye edil­miş, yok edil­miş­tir. TSK, bu ka­yıp­la­rı uzun yıl­lar te­la­fi ede­me­ye­cek­tir. Si­ya­set­çi­si, med­ya­sı, TSK’­yı yal­nız mah­ke­me­ler­de sü­rün­dür­mek­le kal­ma­dı, ba­zı sı­fat­lar ya­kış­tır­dı. Ya­kış­tı­rı­lan sı­fat­lar ara­sın­da ‘dar­be­ci­’, ‘te­rö­ris­t’, ‘ca­su­s’, ‘fu­huş­çu­’, ‘sui­kast­çı­’ ve di­ğer­le­ri yer al­dı. So­ru­yo­rum dün­ya­nın han­gi ül­ke­sin­de as­ke­ri­niz için bun­la­rı söy­ler­si­niz? Bu hak­sız­lık­lar gi­de­ril­mez­se, TSK’­dan da ha­yır gel­me­ye­cek. İçe­ri­de PKK ile ne ola­ca­ğı bel­li de­ğil. Su­ri­ye­’de, Ira­k’­ta ne olup bi­te­ce­ği be­lir­siz. Sen, ya­ra­lı, be­re­li, ko­lu-ka­na­dı kı­rıl­mış bir TSK ya­rat­mış­sın. Bu ki­me ha­yır ge­ti­rir? Bu­nu ya­pan­la­ra, bu oyu­nun, tez­ga­hın için­de olan­la­ra da ha­yır ge­tir­me­ye­ce­ği­ni bu­nu ya­pan­lar da bil­sin. Biz­le­ri ce­za­evin­de ya­tır­dık­la­rı yer ne­re­si? F Ti­pi Ce­za­evi. Bu­ra­ya kim­le­ri ko­yar­lar? Te­rö­rist­le­ri. Bu­ra­da te­rör ör­güt­le­ri­nin men­sup­la­rı ney­se biz de oyuz. Türk su­ba­yı­nı böy­le gö­rü­yor­lar. Bi­ze han­gi göz­le ba­kıl­dı­ğı or­ta­da. Böy­le bir mil­let ya­şa­ya­bi­lir mi?
Plan­lar Yu­na­nis­ta­n’­da
2004’te MGK’­nın Fet­hul­lah Gü­len ce­ma­atiy­le il­gi­li ka­ra­rı ba­sın­da yer al­dı di­ye ba­vul­cu­yu mah­ke­me­ye ve­ri­yor­lar. Ge­rek­çe; dev­le­tin gü­ven­li­ği­ni teh­li­ke­ye at­mak olarak gös­te­ri­li­yor. Pe­ki çok giz­li sa­vaş plan­la­rı ya­yın­lan­dı­ğı za­man Tür­ki­ye­’nin gü­ven­li­ği teh­li­ke­ye gir­me­di mi? ‘E­ge­men Ha­re­kat Pla­nı­’ ga­ze­te say­fa­la­rın­da, te-­le­viz­yon ek­ran­la­rın­da, mah­ke­mede, si­ne­viz­yon­lar­da gös­te­ri­le­rek Tür­ki­ye­’nin mil­li gü­ven­li­ği teh­li­ke­ye gir­me­di mi? Şim­di o plan­lar, Yu­na­nis­tan Ge­nel­kur­may Baş­ka­nı­’nın ma­sa­sın­da du­ru­yor. Böy­le bir şey ola­bi­lir mi? Bu bel­ge ger­çek.
Dijital belgeler delil mi?
Ama Bal­yo­z’­da tam bin 857 sah­te­kar­lık or­ta­ya çı­kı­yor. Pa­zar gü­nü SÖZ­CÜ­’de yaz­dı­nız, Yar­gı­tay C. Baş­sav­cı­lı­ğı, Bal­yoz Da­va­sı­’n­da­ki di­ji­tal bel­ge­le­ri de­lil ola­rak ka­bul edi­yor, ay­nı sav­cı­lık As­ke­ri Ca­sus­luk İd­di­asıy­la açı­lan da­va­da di­ji­tal ve­ri­le­rin de­lil ola­rak ka­bul edi­le­me­ye­ce­ği­ni be­lir­ti­yor. Ha­di ge­lin de bu ada­le­te gü­ve­nin. Ana­ya­sa Mah­ke­me­si ka­ra­rı­na gö­re mil­let­ve­ki­li se­çi­len­le­rin, uzun sü­re­dir tu­tuk­lu olan­la­rın tah­li­ye edil­me­si ge­re­ki­yor. Tah­li­ye ko­nu­sun­da söz bit­miş­tir. Ba­zı­la­rı tah­li­ye edi­li­yor, ba­zı­la­rı edil­mi­yor. Bu­nun hu­ku­ki bir iza­hı var mı? Bal­yo­z’­dan tah­li­ye edi­len­ler­le, tutukluların du­rum­u ay­nı. Onun için ada­le­te gü­ven­mi­yo­rum, ül­ke­de hu­ku­kun ol­ma­dı­ğı­nı söy­lü­yo­rum.

SÖZCÜ

Leave a Reply

Your email address will not be published.