İtalyan ekonomi profesöründen tasarruf paketine eleştiri

İtalya’nın en önemli üniversitelerinden La Sapienza’nın İstatistik Bilimleri Fakültesi profesörlerinden Luigi Ventura, ülkesini etkisi altına alan borç krizine yönelik çıkarılan son tasarruf paketinin, İtalya’nın içinde bulunduğu duruma uygun olmadığını söyledi.
Prof. Dr. Luigi Ventura, Avro Bölgesi ülkelerini oldukça uğraştıran ve İtalya’yı da etkisi altına borç krizine ilişkin, son olarak Mario Monti hükümetinin hazırlayıp, geçen haftada Cumhuriyet Senatosu’ndan onay alarak yasalaşan 33 milyar Avro değerindeki kemer sıkma tedbirlerini, AA muhabirine değerlendirdi.
Tedbirlere genel hatlarıyla eleştirel bir bakış sergileyen Prof. Ventura, “Enteresan noktalara temas eden bir tedbir paketi, ancak ne yazık ki, içinde bulunduğumuz duruma uygun olduğunu düşünmüyorum” dedi. Bunun sadece kendi fikri olmadığını dile getiren Luigi Ventura, pek çok ekonomistin, Amerikalıların ve Anglo-Sakson dünyasının da paketin İtalya’ya uygun olmadığı görüşünde olduğunu ifade etti.
“Pakette büyük bir yenilik görmüyorum, ekonomik büyümedense daha çok vergilendirmelerle borcu kapatmaya yönelik” diyen Prof. Ventura, yeni kaynaklar bulunması gerekliliğinin altını çizdi ve şunları kaydetti:
“Vergilendirme odaklı daraltıcı bir maliye politikası tedbir paketi olarak, zaten vergi yükü nedeniyle resesyon içerisindeki bir ekonomiyi, ileri resesyonlara taşıması muhtemeldir. Bu nedenle borç krizinin üstesinden gelmek için ek önlemler gerekebilir. Bu paket, aslında içinde bulunulan şartlara uygun değil. Önlemler, reel piyasalardan çok, finans piyasalarının durumunu düzeltici nitelikte olmalıydı. İkinci aşama gelecek diyorlar; (hükümet, ikinci aşama daha çok kalkınmaya, iş dünyasına yönelik olacak) diyor.”
2013 yılına kadar bütçeyi denklemek için son aylarda çıkarılan iki ekonomik paketin vergilendirme üzerine olduğunu hatırlatan Luigi Ventura, daha önceden bir mali kriz planını yapılmış olsaydı, böylesine vergilendirmelerin çok güçlü olduğu bir başka pakete gerek kalmayacağını savundu.
-Avro’nun geleceği-
İtalya’nın buna benzer bir durumla ilk kez karşılaşmadığını belirten Ventura, 90’larda da faiz giderleri nedeniyle buna benzer durumla karşı karşıya kaldıklarını ancak o dönem para politikalarını kendileri belirleyebildikleri için durumu, daha kolay idare edilebildiklerini, şimdi ise Avro’dan ötürü Avrupa’ya bağlı olunduğunu ifade etti.
İçinden geçtikleri süreci ”karışık” olarak tanımlayan La Sapienza Üniversitesi İstatistik Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Ventura, “Karışık çünkü, Avrupa’da öne çıkan oyuncular karışık. Biz ön cephede birincil aktörler, Sarkozy ve Merkel’i görüyoruz ama onların arkasında çıkarları olan insanlar var. Sadece Sarkozy ve Merkel yok. Bu iki kişi diğerleri için değerleri korumaya çalışıyorlar” dedi.
Luigi Ventura, 2001-2011 arasındaki 10 yıllık süreçte, çok büyük krizler yaşanmadığını, şu anki krizin de 2008’de ABD’de yaşanan ekonomik krizden kaynaklandığını bildirerek, Avro’nun bu döneme kadar iyi idare ettiğini, şu sözlerle anlattı:
“Kendi para birimi olmayan bir ülkenin bu denli stresli ve büyük krize karşı koyması beklenemez. Bir ülkenin bir para birimi ve bir vergi sistemi olur. Bu doğru. Bu kadar yıl boyunca, bu kadar farklı siyasi vergi sistemi ve tek bir para birimi iyi gitti, büyümeye de bağlı olarak. Bu konuda meşhur Maastricht kriterleri var belirli yollar izlemesine dair. Üye ülke devlet borçlarının GSYİH’na oranı yüzde 60’ı geçmemeli, üye ülke bütçe açığının GSYİH’na oranı yüzde 3’ü geçmemelidir gibi herkesin uymasının beklendiği ama kimsenin uymadığı, bir mit haline gelen kurallar var. Bugüne kadar böyle gitti. Ancak bu durum daha böyle gitmez.”
-”Son borç sağlayıcısı” sistemi olmadan olmaz-
Böylesine bir krize karşı Amerikan federal sistemine benzer bir yapılanmaya ihtiyaç olduğunu öne süren Luigi Ventura, “Son Borç Sağlayıcısı (Lender of last resort/Son kredi merci). Bu sistemle herhangi bir kısıtlama olmaksızın, izinsiz piyasaların sakinleşmesi için müdahale etme şansınız var. Amerikalı ekonomi uzmanları başından beri söylüyorlardı eğer ‘Son Borç Sağlayıcısı’ yoksa tek bir para birimini yönetemez, sahip olamazsanız. Doğru da… Sadece bu da değil bunun yanında aynı zamanda vergi birliği de olmadan olmaz diyorlardı” şeklinde konuştu.
Avrupa Birliği’nde pek çok ülkenin olduğunu bu ülkeler arasında sınırlar olmasa da coğrafik ve kültürel farklılıklar bulunması sebebiyle tek bir vergi sisteminden söz edilemediğini aktaran Ventura, “Bugüne kadar böyle gitti. Ancak bu durum daha böyle gitmez, böyle götüremezler. Avrupa Merkez Bankası (ECB), müdahale edebilir diyorlar ama ederse bu çok zayıf ölçüde olur. (ECB müdahale ediyoruz) diyor ama birincil piyasalara değil. İkincil piyasalardan tahvil satın alabiliyor. Birincilden almasını engelleyen kriter var” dedi.
Prof. Luigi Ventura’nın sözünü ettiği ‘Son Borç Sağlayıcısı’ sistemine göre, iflas eşiğindeki bankaların ya da finans kuruluşların, kötü sondan kaçınmasını sağlamak adına genellikle ülkelerin merkez bankaları gibi kredi verebilecek kurumlara başvurabilmesini öngörüyor.
Ekonomik tedbirlerin aileler üzerindeki etkisinin de harcamaların kısılmasına bağlı olarak tüketimin azalması ve ekonomiye olan güvensizliğin artması şeklinde olacağını ifade eden Prof. Ventura, insanların çocuklarının geleceklerini görmediğini ve daha da fakirleşeceklerini sözlerine ekledi.

Leave a Reply

Your email address will not be published.