10 Kasım 193∞ İzinde sonsuza kadar…

“Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.” Mustafa Kemal Atatürk…

Ulu Önder Atatürk’ün 10 Kasım 1938’de ebediyete intikal edişi şüphesiz ki Türk milletini derin bir üzüntüye boğdu. Ancak bugün bize düşen; onun da “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.” sözünde ifade ettiği gibi, Ulu Önder’in fikirlerini, ilke ve inkılaplarını yeni nesillere aktarmak ve Cumhuriyet’i ilelebet yaşatmaktır.

O’nun Türk milletine en büyük armağanı Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmak olmuştur.

Gerçekleştirdiği devrimler ile Türk milletine çağ atlatmış, Türkiye Cumhuriyeti’nin dünya ülkeleri arasında saygın bir hale gelmesini sağlamıştır.

Atatürk inkılapları ile çağdaş bir devlet niteliğine kavuştuk. Dünyada saygınlığımız arttı. Yabancı uyruklulara tanınan kapitülasyon ayrıcalıkları kaldırıldı.Tarımın modernleşmesinde devlet öncü oldu. Bankalar, fabrikalar kuruldu. Sonunda ülkemiz bayındır oldu. Ulusumuz zenginleşti. Böylece, Türk Milleti için, güzel ve aydınlık günlere doğru yeni bir adım atılmış oldu. Bu yüzden Büyük Lider Mustafa Kemal Atatürk’ün fikirlerine ve de O’nun gerçekleştirdiği inkılaplara sahip çıkmak hepimizin görevi…

“İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal… İkinci Mustafa Kemal, onu “ben” kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!” Atatürk…

O’nun ülkemize ve geleceğimize bıraktıklarını aktarmadan Atatürk’ü anmak elbette olmaz. Yukarıdaki sözünden de anlaşıldığı gibi O’nu bir ulusun kahramanı yapan, her zaman kendinden önce insanlık için yaşamasıydı…