Turgut Özal’ın aramızdan ayrılışının üzerinden 28 yıl geçti…

Türkiye’nin serbest piyasa ekonomisine geçmesini sağlayan Turgut Özal, otoyol ve altyapı yatırımlarına önem verdi. ‘Çankaya’nın Şişmanı’ diye eleştirilse de yüzbinler tarafından ‘Tonton’ olarak uğurlandı.

Türkiye’nin en az 10 yılına damga vurdu. Reformcu politikaları ile pek çok yeniliğin öncüsü oldu. 13 Ekim 1927 günü Malatya’da doğan ve 17 Nisan 1993’te Ankara’da hayata veda eden Turgut Özal’ın aramızdan ayrılışının üzerinden 28 yıl geçti.

Banka memuru bir baba ve ilkokul öğretmeni bir annenin oğlu olan Özal’ın çocukluğu ‘Pilot olma’ hayali ile geçti. Ama eşeğin üzerinden düşüp, kolundan sakatlanınca, bir kolu diğerine göre daha kısa kaldı ve bu hayali sona erdi. İTÜ’den Elektrik Mühendisi olarak mezun oldu.

DPT’DE YILDIZI PARLADI

Bürokrasi hayatı Ankara’da Elektrik İşleri Etüt İdaresi’nde başladı. İş arkadaşı Semra Yeğinmen’in daktilosunu bozup, sonra da tamir ederek kurduğu yakınlığı, evlilik ile noktalandı.

ABD’de aldığı ekonomi eğitiminin ardından 1967’de Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) müsteşarı oldu. Basamakları hızlı tırmandı.

1977’de Milli Selamet Partisi’nden İzmir milletvekili adayıydı ama seçilemedi. Başbakanlık müsteşarı oldu ve ‘24 Ocak Kararları’nı hazırladı. 12 Eylül sonrası ise Bülend Ulusu kabinesinde ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı görevini üstlendi.

4 EĞİLİMİ BİRLEŞTİRDİ

20 Mayıs 1983’te Anavatan Partisi’ni kurdu, muhafazakar, liberal, ülkücü ve sosyal demokrat 4 eğilimi birleştirip, tek başına iktidar oldu. 6 yıl Başbakanlık, 4 yıl Cumhurbaşkanlığı yaptı.

31 Ekim 1989’da muhalefetin katılmadığı 3. tur oylamasında Özal, 263 oy alarak Türkiye Cumhuriyeti’nin 8. Cumhurbaşkanı oldu.

Suikast girişimine uğradı, prostat kanseri oldu, kalp ameliyatı geçirdi ve 66 yaşında hayata veda etti. Ekonomide serbest piyasa oluşturan Özal, cebinde dolar taşıyanın hapse atıldığı günlerden, serbest döneme geçti. Evine telefon bağlatmak için yıllarca beklenen bir ülkede, telekomünikasyon devrimi yaptı.

DEMOKRAT TAVRINI KORUDU

Otoyollar ve altyapı yatırımlarına önem verdi. Bedelli askerlik bile onun fikriydi. İlçeleri il, beldeleri ilçe yaptı. Genelkurmay Başkanı’nı emekliye sevk etti. Yolsuzluğa karışan bakanını Yüce Divan’a gönderdi, yeğenini bakanlıktan azletti. 17 Nisan 1993’te Türki Cumhuriyetleri gezisinden dönüşte hayatını kaybetti.

Ölümü kuşkuluydu ama bir kanıt bulunamadı.

Turgut Özal, “Cabbar” ismini verdiği papağanı yanından ayırmıyordu.

Eleştirilen yönü çok olsa da, ‘Çankaya’nın Şişmanı’ deseler de, aleyhinde her gün yazılar yazılıp, karikatürler çizilse de, demokrat tavrını her zaman korudu. Yüzbinler tarafından ‘Tonton’ olarak uğurlandı.

Unutulmayan sözleri

■ Semra Hanım, koy bir kaset neşemizi bulalım.

■ Benim memurum işini bilir.

■ Bizim hayallerimize bile yetişemezsiniz.

■ Bir koyup, üç alalım.

■ Seçimden önce zam yapacak kadar enayi miyim?

■ Türkiye köşeyi dönecek.

■ Orta direk kalkınacak, çağ atlayacağız.

■ Fifty fifty kardeşim.

Zor sinirlenirdi
Turgut Özal, “Muz pahalı, çocuklar yiyemiyor” diyerek muz ithalatını serbest bırakan bir ufka sahipti. Sanatçılarla ‘’Arım Balım Peteğim” şarkısını söyler, “Semra Hanım koy bir kaset neşemizi bulalım” diyerek araba kullanır, zor sinirlenir ama kızdığı kişiye de, ‘Gözüm’ diyerek ipini çekerdi.

Cemil ÇİÇEK (TBMM eski Başkanı-ANAP Kurucusu):

İdeolojik saplantıları yoktu
“Yakın tarihimizin en önemli devlet ve siyaset adamıydı. Milletin sorunlarını çözme ve algılama yeteneğine sahipti, bürokratik tecrübesi vardı. Bugün sahip olduğumuz pek çok imkân ve açılım onun sayesindedir. İfade, düşünce, inanç ve teşebbüs özgürlüğünden yanaydı. En önemli özelliği hoşgörüsüydü. ‘Çuvalı arabadan patlatmadan indirmek lazım’ derdi. Sorun çözerken solcu, sağcı diye bakmaz, işi ehline teslim ederdi. İdeolojik saplantıları yoktu, 4 eğilimi birleştirdi. 10 yıl birlikte olduk. Ben elimi yumruk yapmamayı, onun hoşgörüsü sayesinde öğrendim. Rahmet-
le anıyorum.”

Can PULAK (Başdanışman):

Atatürkçü bir devlet adamıydı
“Turgut Özal, çok önemli reformlarla, hayalleri gerçeğe dönüştürüp Türkiye’yi dünyaya taşıdı. Demokrasi aşığıydı, ifade ve basın özgürlüğüne saygılıydı. Sosyal ve ekonomik dönüşümün mimarıydı. Serbest pazar ekonomisi, sermaye piyasası, modern bankacılık, enerji ve altyapı yatırımları, telekomünikasyon, ihracat, döviz darboğazının aşılması, renkli TV hep onun eseriydi. Büyük bir vizyoner, demokrat, özgürlükçü, inançlı ve Atatürkçü bir devlet adamıydı. Millet ona boşuna ‘Tonton’ demedi. Büyük bir özlem ve hasretle anıyorum.”

Fikri SAĞLAR (Eski Bakan-SHP-CHP Milletvekili):

Kendisiyle barışık biriydi
“Biz muhalefet olarak Turgut Özal ve partisiyle çok uğraştık. Çankaya’ya çıkınca ‘Alışamadık’ kampanyası yaptık, güldü ve ‘Alışırsınız’ dedi. O da bizi eleştirdi ama hoşgörü sınırları dışına çıkmadı. Kültür Bakanı iken beni Marmaris Okluk Koyu’ndaki mütevazı konuta davet etti. Semra Hanım ile birlikte ütü yapıyordu, sohbet ettik. TBMM’de muhalefet kulisine gelir ve sert eleştirilerimizi doğrudan yüzüne yapardık. Gülümseyerek yanıtlardı. Kendisiyle barışık, ülkesine ve ülke menfaatlerine bağlıydı. ‘Anayasa’yı bir kez delmekten bir şey olmaz’ dedi ama yasalara saygılıydı. Vatandaşıyla da hiç kavga etmedi.