BT KÜLTÜR-SANAT Emre Pekşen, geçtiğimiz hafta sanatsal araştırma ve inceleme amaçlı gerçekleştirdiği Avrupa turunun son etabı olan Belçika’nın; Man Ray, Picasso, Dali, Chagall, Ernst, Cesar, Magritte, Delvaux gibi sanatçıları ağırlamış ve ilham kaynağı olmuş, ayrıca casinosuyla da ün yapmış sahil kenti Knokke’da sunduğu dinletiyle sanatseverlere unutulmayacak anlar yaşattı.
O bir Tenor
Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin en genç üyesi.
Gerek sesi, gerek yorumu ve karizması ile ileride adından çok fazla söz ettirecek olan büyük bir yetenek. Gerçek anlamda Leyla Gencer hayranı. Türk opera sanatında çok önemli yeri olan Leyla Gencer’in yolundan gitmeyi hedef alan Pekşen, kendisini sanat otoritelerine henüz genç yaşta ispatlamış.
Türkiye’nin yurtdışı tanıtımında klasik müzik
Şu anda dünyanın her yerinde büyük bir klasik müzik esintisi yaşanmakta olduğuna ve Türkiye’nin yurtdışı tanıtımının en etkili şekilde müzikle yapılabileceğine inanıyor. Birçok genç Türk opera sanatçısının da bu arenada boy göstermeye başladığını ifade eden Emre Pekşen, Avrupa’daki opera sahnelerinin ve dinleyicisinin oldukça fazla olmasının yanı sıra, klasik müzik ve opera kayıtlarına olan rağbetin çokluğunu da belirtmeden geçemiyor.
Klasik müziğin herkese hitap edebilmekte olduğunun altını çizen Pekşen, operanın sadece orta yaş üstündekilere ve elit sınıfa hitap ettiğini düşünenlere ise karşı çıkıyor.
Bu arada Avrupa’dan almış olduğu önemli birkaç teklif üzerinde de düşüneceğini belirten Emre Pekşen, çalışmalarına ve araştırmalarına yurtdışında devam etmeyi düşündüğünü, bu nedenle Avrupa ülkelerinde sanatıyla ilgili bir süredir gözlem ve araştırmalarda bulunduğunu belirtti.
Ayrıca bir sahne sanatçısı için düzenli yaşamın çok büyük önemi olduğunu ve özellikle opera sanatçısının enstrümanının kendi bedeni olması nedeniyle kendine çok iyi bakmakla yükümlü olduğunu da vurguladı.
Sanatını daha da iyi yapabilmek adına kendisini daima geliştirmeye çalıştığını ve müzik dünyasında olup bitenleri yakından izlemeye devam edeceğini belirten Emre Pekşen, Avrupa’nın birçok bölgesinde temsiller izlediğini ve yenilikleri daima yakından takip ettiğini dile getirdi.
Pekşen, iyi bir müzisyenin sadece müzikle ilgilenmesinin yeterli olamayacağını, aynı zamanda sanatın tüm dallarını da yakından takip etmesi gerektiğini de sözlerine ilave etti.
Müzik otoritelerinin dikkatini çok genç yaşta çekmeyi başaran ve yakın gelecekte adından oldukça fazla söz ettireceğini şimdiden hissettiren Türk opera sanatçısı tenor Emre Pekşen; sesi, yorumu, enerjisi, ışığı, sempatisi ve başarılarıyla sanatında hızlı adımlarla ilerlemeye devam ediyor.
Knokke, ayakta alkışladı
Geçtiğimiz hafta gerçekleştirdikleri sanatsal araştırma ve inceleme amaçlı Avrupa turunun son etabı olan Belçika’nın; Man Ray, Picasso, Dali, Chagall, Ernst, Cesar, Magritte, Delvaux gibi sanatçıları ağırlamış ve ilham kaynağı olmuş ayrıca casinosuyla da ün yapmış sahil kenti Knokke’da, Nevra Güçlü ile birlikte sundukları küçük dinletileriyle sanatseverlere unutulmayacak anlar yaşattılar.
Kuzey Denizi’nin dalgaları eşliğinde yükselen büyüleyici arya sesleriyle çok sayıda kişi tarafından ilgiyle dinlenen sanatçılar, büyük beğeni ve tezahüratla birlikte müthiş ilgi gördü ve ayakta alkışlandı.
Plajda Opera, canlı performansa dönüştü
Brüksel La Monnaie’nin Knokke’da düzenlediği ‘Opera on the Beach’ (Plajda Opera) organizasyonunda dev ekranlarda Jules Massenet’den Cendrillon (Külkedisi), Antonin Dvorak’tan Rusalka, George Frideric Handel’in Orlando’su, Giuseppe Verdi’nin Il Trovatore operalarını yaz boyunca plajdan izleme imkanı bulan Belçikalı sanatseverler, Emre Pekşen’in canlı performansına büyük ilgi gösterdi.
SEVENHILL’de Opera Şöleni
Belçika’dan gelen özel davet ile Kasterlee’nin son zamanlarda yerli ve yabancı ünlülerin de buluşma noktası haline gelen gözde mekanlanlarından SevenHill’de Polonyalı piyanist ve opera sanatçısı Peter Matt Simon Woytasevitsch ile birlikte kesitler halinde ayrı ayrı seslendirdikleri müzik dinletisinin ardından son olarak, “Opera’daki Hayalet” operasından bir bölümü beraberce seslendirmeleri kendilerini dinleme şansı yakalayanların yoğun beğenisini topladı.
EMRE PEKŞEN KİMDİR?
2004 yılında Ankara Gazi Universitesi’nin Müzik Bölümü’ne yüksek dereceyle girdi.
Müzik eğitimine ve keman çalışmalarına burada devam etti.
Ahter Destan yönetimindeki Ankapella korosuna seçilerek yurt içinde ve yurt dışında sayısız konserler verdi, katıldığı yarışmalardan ödüllerle döndü.
İlk profesyonel şan çalışmalarına Ankara Devlet Opera Ve Balesi Solist Sanatçısı Oylun Erdayı ile başladı.
Hemen ardından Ankara Devlet Opera ve Balesi’ne seçildi.
İlk solo performansına , Cem Sultan Operası’ndaki Konyalı rolünün dünya prömiyerini gerçekleştirerek başladı.
Yerli ve yabancı tanınmış birçok önemli rejisörlerle birlikte sahne çalışmalarını sürdüren ve halen Ankara Devlet Opera ve Balesinde koro ve solo rollerde yer almakta olan Emre Pekşen, Oylun Erdayı ile birlikte teknik ve yorum çalışmalarına da devam etmekte, bir yandan da çeşitli opera festivallerine katılmaktadır.