Yeni koronavirüs (Covid-19) sadece hastaların akciğerlerini etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda tehlikeli kan pıhtılarına da neden olabileceğini gösteriyor.
Leuven’deki üniversite hastanesinde görevli prof. Dr.Geert Meyfroidt yaptığı açıklamada; “Yeni bulguların hastaları daha iyi tedavi etmek için kullanılıyor. Başlangıçta bunu beklemiyorduk. dünya çapında otopsi raporları, koronavirüs kurbanlarının yüzde 30 ila 40’ının kan pıhtılarından öldüğünü gösteriyor.
Otopsi ile sadece viral pnömoni durumunu değil, aynı zamanda küçük arterlerdeki pıhtıları da görüyoruz. Esas olarak akciğerlerde ve atar damarlardalar. Sonuç olarak, ciğerleri sulamak zorunda olan kalbimizin sağ tarafın da zorlamalar.
Hollanda da bir hastanenin yoğun bakım ünitesindeki koronavirüs hastalarının yüzde 38’inde, anormal pıhtılaşan kan vardı ve ABD’de doktorlar kan pıhtılaşması oranlarını hastaların yüzde 20 ila 40’ında olduğundan bahsediyor.
Sadece çok tehlikeli olabilecek ve acil sorunlara neden olabilecek büyük pıhtılar değil, aynı zamanda çok küçük kan damarlarında küçük pıhtılar da görülüyor.
Kan pıhtısı alma riski olan kişiler fazla kilolu, diyabet veya kardiyovasküler hastalığı olan kişilerdir.
Bu yüzden virüsle yoğun bakımda olan ve diğer koşullar da olan birçok hastada pıhtılaşma olduğunu düşünüyoruz.
Bununla birlikte, bu bulgular otopsilerden, diğer bir deyişle, ölümle sonuçlanan en şiddetli vakalardan tesbit ediliyor.
Hasta sadece hafif semptomlar gösterdiğinde kanın etkilenip etkilenmediğinin belirsiz olduğunu hayatta kalan birine akciğer biyopsisi yaptıkları görmedim. Tabii ki, bu tehlikeli bir prosedür.
Genellikle hem akciğer vezikülleri hem de kan koronavirüsten etkilenir. Ancak başlangıçta, klasik viral pnömonide olduğu gibi sadece akciğer veziküllerini etkilemeyi, kanda böyle yoğun bir pıhtılaşma görmeyi beklemiyorduk.
Bu yeni bulguları dikkate aldıktan sonra, yoğun bakımın hastalara şimdi farklı şekilde tedavi uygulamaya çalışıyor.
Solunum cihazları üzerindeki baskının da çok yüksek olması ihtimali üzerinde duruluyor.
Hem ulusal hem de uluslararası virüs üzerinde araştırma yapan bilim adamları bulgularını birbirleriyle çok hızlı bir şekilde paylaşıyorlar.
Koronavirüs (COVİD-19)birçok yönden şimdiye kadar en hızlı çalışılan hastalık olacak.
Her şeyi aynı anda tek bir merkezde yapamayız, Edacco kriz merkezi tarafından iletişimle ilgili çok sayıda proje kurulmuş. Bu yüzden iletişime öncelik vermeli ve birlikte çalışmalıyız. Bunu nasıl yapabileceğimizi görmek güzel.”diye sözlerini tamamladı.
Het Nieuwsblad Ghent’teki üniversite hastanesinde yoğun bakım koordinatörü Pieter Depuydt yaptığı açıklamada; “Covid-19 hastalarının kan pıhtılaşması riski taşıdığını biliyoruz. Pıhtıları önlemek için hazırlıklıyız ve zaten artan dozda kan inceltici verdik” dedi.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), corona virüsü belirtileri listesine altı yeni semptom daha eklediğini açıkladı.
Covid-19 hastalığının semptomları listesine üşüme, üşüyerek sürekli titreme, kas ağrısı, baş ağrısı, boğaz ağrısı ve tat ya da koku duyusunun kaybolması da eklendi. Listede daha önce ateş, öksürük ve nefes darlığı olmak üzere üç semptom yer alıyordu.
CDC’nin yaptığı değişiklikler, Covid-19 hastalarını tedavi eden doktorların gözlemlerini yansıtıyor. Doktorlar ve araştırmacılar, hastalığı ağır geçirenlerin ortak özelliğinin solunum yolların sıkıntı yaşaması olduğunu belirtirken, diğer semptomların ise kişiden kişiye farklılık gösterdiğine dikkat çekiyor.
KOKU VE TAT DUYGUSUNU KAYBEDENLER ARTIYOR
BBC Türkçe’de yer alan habere göre, son dönemde, ABD’de hastanelerde tedavi gören bazı hastaların ateşinin yükselmediği ya da zaman içerisinde düşerek, yerini titreyerek üşümeye bıraktığı gözlemlendi. Ayrıca, koku ve tat duygusunu kaybettiğini söyleyen hastaların sayısı da artış gösteriyor.
DSÖ’YE GÖRE EN BELİRGİN SEMPTOMLAR: ATEŞ, KURU ÖKSÜRÜK, BİTKİNLİK
CDC’nin hazırladığı yeni liste, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre farklılık içeriyor. DSÖ’nün web sitesinde Covid-19 hastalığının en belirgin semptomları ateş, kuru öksürük ve bitkinlik olarak sıralanıyor.
DSÖ, konuyla ilgili “Bazı hastalarda ağrı, burun tıkanıklığı, boğaz ağrısı veya ishal gibi durumlarda görülebiliyor. Bu semptomlar genellikle hafif ve kademeli olarak artış gösteriyor” diyor.