Cüneyt Arcayürek: Benzerlik!

Cüneyt Arcayürek-2013-1YAZARLAR-Tarih tekerrür eder mi etmez mi tartışıladursun; kuşku yok, kimi benzer olaylar, kişiler içeriyor.

RTE’nin dört ay yattığı; ne ki on bir yıldır söyleye söyleye bitiremediği hapislik cezasını çektiği Pınarhisar’da önceki günkü konuşmasını ve içeriğini TV’lerden izleyince ister istemez insanın aklına tarihsel kimi benzerlikler takılıyor.

Örneğin Adolf Hitler…

İktidar savaşını yaptığı, toplumsal eylemleri kışkırttığı, katıldığı günlerde tutuklanıp hapse atıldı ve…

… İçeride kaldığı kısa sürede “Kavgam” adlı kitabı yazdı.

Bu kitapta nasyonal sosyalizmin, kısacası Nazizmin iktidara geldiğinde olası uygulamalarını uzun uzadıya anlattı.

1930’larda iktidara geldi.

Basını susturdu.

Muhaliflerini ezdi.

Orduyu ve sermayeyi arkasına aldı…

Yargıçları ve yargıyı Nazizmin uşaklarına teslim etti…

Sonra? Başlattığı İkinci Dünya Savaşı sonunda intihar ederken arkasında yıkılmış bir Almanya bıraktı.

***

Adolf Hitler ile RTE arasında benzerliğe kel alaka denilebilir elbette.

RTE, önceki gün Pınarhisar’da halka yaptğı konuşmada şöyle dedi:

“… Pınarhisar yeni ve büyük Türkiye’nin doğuşunda, Türkiye’nin özüyle, ruhuyla buluşmasında tarihi öneme sahip bir ilçemizdir.

AKP’nin kuruluş planlarını burada Pınarhisar Cezaevi’nde yaptık, orada çalıştım, orada geleceğin planları, programları üzerinde kafa yordum. AKP’nin rotasını, istikametini, felsefesini… Yeni ve büyük Türkiye’nin ilk adımını Pınarhisar’da attık…”

Benzerlik; Tayyip’in, Adolf gibi içeride yattığı kısa sürede iktidara geldiğinde farklı uygulamalarla tasarladığı geleceği kayda geçirmesi…

***

Hitler cezaevinde büyük Almanya tasarladı.

RTE de, Pınarhisar’da yeni ve büyük Türkiye!

Adolf Hitler, Birinci Dünya Savaşı’ndan toplum ve ülke yaşamı yıkılmış bir Almanya’yı, üstün bir devlete dönüştüreceği vaadiyle iktidara geldi…

RTE’nin cezaevinde kurguladığı yeni dediği ve büyük Türkiye diye adlandırdığı Türkiye ise…

… 1923’te kurulan genç Cumhuriyete özgü çağdaş bütün kurumları, kuralları yıkmak ve yerine geçmişe takılı, İslam kural ve geleneklerine koşut yeni dediği ama eski ve büyük dediği itibarı giderek küçülen bir Türkiye!

***

Bugün RTE’nin cezaevinde tasarlayıp 11 yıllık iktidarı süresince ortaya koyduğu tabloyu burada bir baştan özetlemeye gerek yok.

Bugün itiraf ediyor ki; cezaevinde ülkeyi çağdışı kurallarla nasıl dönüştüreceğini ve geriye dönüşe, yeni ve kendi iktidarındaki Türkiye’ye de büyük Türkiye adını vermeyi tasarlamış, uyguluyor.

Bir örnek olay bu yargının özeti.

Demokrasi namı altına kurduğu korku imparatorluğu yalnız medyayı suskun kuşa çevirmedi… Korku giderek ve yavaş yavaş ülkenin hemen bütüm kurumlarına sirayet etti.

Düşünebiliyor musunuz; siyasetten uzak Futbol Federasyonu bile korkunun tutsağı.

Fethiye futbol takımı oyuncuları Fenerbahçe ile yapacakları maça göğüslerinde büyük harflerle“Yüce Atatürk” yazılı formalarla çıktığı için Futbol Federasyonu tarafından neredeyse terörist diye suçlanarak cezalandırılmak amacıyla disiplin kuruluna gönderildi.

Hadi buna kurumsal bir davranış diyelim; pekâlâ ama ya Gaziantep’te Cumhurbaşkanı A. Gül’ün arabası geçerken “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye bağıran genci polisin derhal derdest etmesine ne diyeceğiz?..

Bu hükümet, Gezi eylemlerinin stadyumlardaki silahsız, çatışmasız devamını önlemeye çareler arıyor.

Medyada yeterince yer almıyor; örneğin iktidarın bülbülü TRT, naklen yayımladığı maçlarda 40 bin kişinin tribünlerden “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye haykıran sesin duyulmamasını sağlıyor.

O sırada maç gösteren ekran sessiz!

İşte RTE’nin yeni ve büyük Türkiye’si!

Cumhuriyet

Leave a Reply

Your email address will not be published.