Sevgili okuyucularım önce hemen belirteyim, bu haber ve fotoğrafı Odatv internet sitesinden aldım.
Bu duyuru ilanları İstanbul’da Sabiha Gökçen Havalimanı tuvaletlerine aynen asılmış ki, erkekler ayakta işemesin!
Peygamberimizin böyle bir sözü olup olmadığını bilemem ama olduğunu hiç sanmam.
Eğer varsa, bilimsel geçerliği yoktur.
Belki de o devirde entari giyen Arap erkeklerinin çiş yaparken üzerlerine sıçratmaları, yani onların pisliği üzerine söylenmiştir.
Ancak o dönemde prostat, iltihap, mesane taşı gibi kavramlar bilinmiyordu.
Havalimanı keneflerine peygamberimizin adını kullanarak böyle zırvalar asmak, AKP kafasının son ürünüdür.
Dinimize ve peygamberimize yapılan en büyük saygısızlıktır.
* * * *
SOL gazetesi muhabiri bu duyuruyu havalimanı yetkilisine sormuş.
“Bu levhalar oraya (tuvaletlere) havalimanı yetkilileri tarafından mı asıldı?” diye soran gazeteci arkadaşımıza verilen yanıt tarihe geçecek nitelikte:
“Peygamber efendimizin sözü yazılmış oraya, bir sakıncası mı var yani!.. Sağlıkla ilgili bir uyarı yazıyor. Önemli olan insanların bunu öğrenmesi!..”
* * * *
Şimdi bu durumda biz erkekler ne yapmalıyız!.. Çişimizi ayakta yapmaya yıllardır alışmışız. Her seferinde oturarak falan mı yapmamız gerekir!
Bu saatten sonra çok zor.
Bazıları belki diyecektir ki “Bu söz kadınlar için söylenmiştir…”
İyi de, kadınlar bu işi zaten oturarak, ya da çömelerek yapar.
Elleri mahkumdur, ayakta işemeleri mümkün değildir.
Üstelik bu duyuruda prostattan söz ediliyor.
Tıp biliminden pek anlamam ama bildiğim kadarıyla kadın kardeşlerimizin prostatı yoktur.
* * * *
Yine de içime sinmedi, olayı dün bu işin uzmanı bir hekime sormaya karar verdim.
Ülkemizin en saygın tıp fakültelerinden birinde görev yapan üroloji uzmanı profesör doktorun sözlerini özetliyorum:
“Tıp biliminde böyle bir şey yok. Ayakta işemenin mesanede taş oluşturması, iltihap yapması ve prostata kurban olması diye bir şey olamaz. Eğer olsaydı dünya tarihinde gelmiş geçmiş bütün erkeklerin bu sorunlarla boğuşuyor olması gerekirdi… Çünkü erkekler ayakta işer.”
Ya kabir azabı?.. Hocamız ekledi:
“Kabir azabı konusunu bilemem çünkü o işlerin uzmanı biz değiliz!..”
Bunu Diyanet‘e sorsam nasılsa yanıt gelmez, boşver gitsin.
* * * *
Geçmişin ünlü siyasetçilerinden Dışişleri eski Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil çok yönlü ve matrak adamdı. Rivayete göre günün birinde pikniğe gitmiş ve orada bir genç kız görmüş.
Pantolonlu ve elinde bir şişe var.
Çağlayangil hemen oracıkta bir dörtlük döşenmiş:
Ayağında pantolon
Elinde şişe
Marifet pantolon giymekte değil kızım
Erkeksen ayakta işe!
Aradan uzun yıllar geçti, Çağlayangil o şiiri kendisinin yazmadığını, yazanı da bilmediğini savundu…
“İhale benim üzerime kaldı” dedi.
* * * *
İşin mizah boyutunu bir yana bırakıp ciddi tarafına bakalım.
Peygamberimize ait olduğu iddia edilen bu zırvaları ülkemizin en büyük hava limanlarından birinin kenef kapılarına asan AKP kafası, işte budur.
Bunların “Müslümanlık (!)” anlayışı da işte böyledir.
Bunlar İstanbul’da Atatürk Havalimanı’nda deve kurban eden kafalardır.
Onlara sormalı:
“Madem erkeklerin ayakta işemesi hem kabir azabı çektirir, hem de bir sürü hastalığa neden olur, acaba sizin cumhurbaşkanı, başbakan, padişah, sadrazam, Diyanet başkanı vesaire bu konuda nasıl davranıyor? Onlar bu işi ayakta mı yapıyor, yoksa her seferinde oturarak mı?”
Valla benim kafam yine karıştı.
* * * *
İster misiniz şimdi kaçak saraydan ve hükümetten bir açıklama gelsin:
“Kabir azabından kurtulmak ve üzerlerine sıçratmamak için sayın büyüklerimiz sayın çişlerini her seferinde oturarak yapmaktadır. Sayın cumhurbaşkanımız ve başbakanımızın tercihleri de bu doğrultudadır!..”
Ayakta olmasın diye dün birkaç kez bu işi oturup yapmayı denedim ama alışmamışım ki!..
Her seferinde epeyce zahmet çektim.
Varsın uyarı levhalarında “Ayakta yapma” desin, her şeyi göze alıp bundan sonra da mecburen ayakta yapacağım.
Başka çare bulamadım, sonuçlarına katlanırım!
SÖZCÜ