Mustafa Mutlu: AKP kendisini kurtarmak için tehlikeli işler peşinde…

Mustafa Mutlu-1YAZARLAR-AKP iktidarı, 12 Eylül 2010′da yapılan referandumla yüksek yargıyı ve Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu’nu (HSYK) yapılandırdı.
Bu düzenleme ile yargı, yürütme tarafından tamamen “teslim” alındı.
O güne kadar iktidarın yanlışlarını hiç değilse yılda bir kez gündeme getirip eleştirebilen yüksek yargı kurumlarının başkanları susturuldu.
HSYK’nın yapısı tamamen değiştirilerek, ilk mahkemelere son derece kritik atamalar yapıldı.
Bugün iktidarın başına bela olan cemaatçi savcılar ve yargıçlar; o gün müthiş torpillerle terfi ettirildi.
Ancak ne zaman ki HSYK, son yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda ikinci soruşturmayı başlatan savcıyı savunan bir açıklama yaptı; işte o gün iktidar kanadı büyük bir hayal kırıklığına uğradı.
Çünkü HSYK’nın, cemaatin eline geçtiğini anladı!
Şimdi bu yüzden yeni önlemler aranmaya başlandı.
***
Haberi, Başbakan’ın damadının yönettiği gazeteden öğrendik. Yani; bilgi kesinlikle içeriden sızmıştır ve doğrudur.
***
Yürütmenin, yargıyı ele geçirmek için kurduğu binlerce tezgâh gördük de…
Ne yalan söyleyeyim bu kadar “yüzsüzünü” ve “arsızını” ilk kez duyduk!
Düşünsenize; yargı hem tamamen siyasetin içine çekilecek, hem de yürütmenin ve yasamanın alt kuruluşu haline getirilecek…
Böylece yasama, yürütme, yargı erkleri arasındaki eşitlik ilkesi çöpe atılmış olacak!
HSYK üyesi olmak isteyen yargıçlar ve savcılar parti yöneticilerinin kapısında dolaşır hale getirilecek…
Ve en önemlisi; yargı tamamen kutuplaştırılacak, halkın hukuka ve yargı organlarına olan güveni sıfırlanacak!
***
Nasıl ki Meclis’i ve hükümeti yargıçlar belirleyemezse… Yargı organlarını da yasama ve yürütme belirleyemez!
Bunu aklının ucuna getiren ya demokrat değildir ya da demokrasiden de hukuktan da zerrece haberi yoktur!
ANKARA!
Sekizinci Ankara Kitap Fuarı dün ATO Fuar ve Kongre Merkezi’nde açıldı.
Bu yılki fuarın sürprizi, hiç kuşku yok ki Atatürkçü Düşünce Derneği… Çünkü ADD, fuardaki standında bu yıl onlarca ismi ağırlamaya hazırlanıyor. Ben de bugün 12.00′den sonra son kitabım “Dön Kardeşim”i ADD standında imzalayacağım.
Ayrıca…
Yarın (5 Ocak, Pazar) saat 14.00′te de İstanbul Maltepe’deki Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde olacağım. Önce, hakkında soruşturma açılan “Başlangıç” filminin geniş bir özetini birlikte izleyeceğiz, sonra da ben güncel konularda değerlendirmelerde bulunacağım.
Ankara’daki ve İstanbul’daki dostları bekliyorum.
GÜNÜN SORUSU
İkinci yolsuzluk soruşturması kapsamında şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrılan Başbakan’ın oğlu Bilal Erdoğan, denileni yapmıyor! Sorum İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’na:
Yasanın emrettiğini yapıp, “çıkar amaçlı suç örgütü kurmak”la suçlanan Bilal Erdoğan’ı polis zoruyla Adliye’ye getirmezseniz… Hangi haktan, hangi eşitlikten söz edeceksiniz?
Bize de ver SDP!
Dünkü Hürriyet gazetesinin arka sayfasında Başbakan Erdoğan’ın kocaman bir fotoğrafının olduğu “siyasi” bir ilan yayınlandı. Sivil Dayanışma Platformu’nun (SPD) verdiği bu ilanın başlığı, “Sağlam İrade”ydi…
Hürriyet böyle bir ilanı en az 250-300 bin liraya yayınlıyor. Haydi; Başbakan’ın gül hatırı için yüzde 60 indirim yapılmış olsa bile bu ilan için en az 100 bin lira ödenmiş olması gerekiyor!
İyi de bu platform, böylesine yüklü bir parayı nereden buldu?
Üyeleri, sadece ikisi kadın olmak üzere 132 kişi ve iktidara yakın bazı dernekler ve sendikalar…
Başkanı ise 63 kişilik “Akil İnsanlar” heyetinde Doğu Anadolu Bölge Sekreteri olarak görev yapan Ayhan Oğan…
Peki; Ayhan Bey kimdir, ne yapar, nasıl geçinir? Belli değil!
Çünkü doğru dürüst biyografisi bile yok!
***
Sonuçta körler ile sağırlar artık eskiden olduğu gibi sadece birbirlerini ağırlamıyorlar…
Bir de yüz binlerce liralık paralı ilanlar verip yandaş gazeteleri hoşnut ediyorlar!
Ne diyeyim; inşallah bizim gazeteye de verirler…
Böylece hem gazetemizdeki mizah sayfası eksikliği sorunu çözümlenir; hem de Aydınlık’a yandaş parası girmiş olur!
Günün İsyanı!
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başbakan’dan aldığı onca ayara aldırmadan hâlâ o koltukta oturduğu yetmezmiş gibi, bir de insanların hayatı üzerinden sulu şakalar yapmaya devam ediyor. Suriye’de muhalif güçler tarafından kaçırılan Milliyet fotomuhabiri Bünyamin Aygün için gayet pişkin bir ifadeyle CHP’li vekillere çağrıda bulunarak, “Esad ile görüşüp yan yana fotoğraf çektirdikten sonra bir arkadaşımızı getirdiniz. Bünyamin de orada… Gidin bu arkadaşımızın kurtarılması için elinizden geleni yapın” demiş… İsyanım kendisine:
Siz ne işe yarayacaksınız peki; bostanda korkuluk musunuz?
AYDINLIK

Leave a Reply

Your email address will not be published.