Necati Doğru: Yargılanacaklar!..

Necati DOĞRU-1Korkular atıldı. Suskunluk bitti. Eskiden susmak, konuşmaya tercih ediliyordu. Tersi oldu. Konuşan Türkiye var.
En korkak, sinmiş onlardı.
Şimdi işadamı da korkmuyor.
Gidişi değiştirelim.
Gidiş kötü diyorlar.
Türkiye’yi harabeye çevirebilir.
Kendini kurtarmak isteyebilir.
Meclis’te grubu olan üç muhalefet partisi, bir araya gelmeden, birbirinden ayrı uyarı yapmaktalar. CHP, MHP, BDP, “iktidar kışkırtma ve kaos peşinde. Yurttaşlar sakın ola ki, provokasyona gelmesin” demekteler.
Yine gençler öldürülüyor.
Evlere saldırı olabilir.
Parti binaları yakılabilir.
Mitinglere kurşun atılabilir.
Uyanık olunsun.
Kimsenin tırnağı kanamasın.
Sandığa koşa koşa gitmeliyiz ve Türkiye demokratik yollardan kendini yönetecekleri seçmeli. Seçimle getirdiğini, seçimle göndermeli.
Türkiye iyilik arıyor.
* * *
Barolar Birliği, “Cumhuriyet Hukuku Savunmasız Değildir” diye tam sayfa duyurular yaparak; “Temiz toplum, dürüst ve demokratik yönetim Türkiye’de yaşayanların en doğal hakkıdır. Özgürlük, eşitlik, bağımsızlık ve aydınlanma değerlerinin ürettiği adalet anlayışı, büyük ölçüde zarar gören hukuk düzenini yeniden ayağa kaldıracaktır” umudunu yeşertiyor.
Türkiye hukukunu arıyor.
Kişiye göre yasa yapıldı.
Olaya bağlı kanun çıktı.
Yargı bağımsızlığını yitirdi.
Hakim tarafsızlığını kaybetti.
Savcı, savcılığını köreltti.
Türkiye bunu kaldırmaz.
Kaldırmayacak.
Bugüne kadar, hukuki yorumlarında iktidara karşı hiçbir zaman köşeli, keskin olmamış, zaman zaman Başbakan ile kadrosunun yaptıklarını da anlamaya çalışmış hukukçulardan Yargıtay eski Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk bugün “suçları büyük ölçüde sabit olmuştur. Yargılanacaklar. Hepsi mahkum olacak” diyor.
* * * *
Yargılanacaklar!
Çünkü yolsuzluğun önünü kapatmak için yargıyı esir alma, yargıç ile savcıya zincir vurma yolunu seçtiler.
Savcı, kutuda dolarlar buldu.
Anormal çok para.
Savcı buna el koydu.
O savcıyı yerinden ettiler.
Telefon konuşmaları olmuş. Başbakan oğluna; bakanlar çocuklarına evlerindeki anormal paraları saklayıp sıfırlamalarını öğütlemişler. Savcı bu telefon konuşmalarına da el koydu. El koymak zorundaydı. O savcıyı da görevinden sürdüler. Bu savcıları, “paralel yapının adamları, hükümete darbe yapacaklardı” diye damgaladılar.
Savcılar, Fethullah’ın!
Para kutuları iktidarın.
Para kasaları oğlanların.
* * * *
Türkiye hukukunu bulacak.
Para kutuları ile para kasalarının sahiplerini, onların babalarını, rüşvet verenlerini mutlaka yargılayacak.
Türkiye hukuksuzlukla kirlendi.
Dindarlık yolsuzlukla vidalandı.
Yargılanacaklar.
Hukuksuzluğun hesabını verecekler.
Türkiye hukukuna kavuşacak.
Dindarlık yolsuzluktan arınacak.
Bağnazlık bitecek.
Yolsuzluk mahkum olacak.
Diktatör hevesler silinecek.
Hoş geldin Bekir!
Gurbette çalışmaya gönderilmiş kardeşimizdin. Gözlerimiz yoldaydı. Gönüllerimiz sendeydi. Evde, sokakta, toplantıda kime rastlasam “Bekir ne zaman geliyor?” diye bana soruyorlardı. Gurbetten döndün geldin. Bekir Coşkun hoş geldin. Gazete yazısına lezzet aşılayan kalem. Gazeteciliğe aynı gazetede (Günaydın) birlikte başladık. Sonra aramıza hayat girdi. Farklı gazetelere dağıldık. Aramıza ayrılık sokmadık. Ayrı gazetelerde fakat aynı çizgide yürüdük. Yazıya leke olacak hiçbir çamura batmadık. 40 yıl sonra aynı gazetede buluştuk. Bekir, iyi oldu geldin.

Leave a Reply

Your email address will not be published.