Eski bir gazete patronu ile uzun bir sohbet yaptım.
Onun fikirlerine her zaman saygı duymuşumdur.
Sağduyulu, yurtsever bir insandır.
Kendisinden izin almadığım için adını açıklamıyorum.
Ülkenin durumunu çok vahim bularak dedi ki:
* * *
“Bak, ben artık emekli bir gazete sahibi olarak, olayları tüm vatandaşlar gibi uzaktan izliyorum.
Gördüğüm tablo üzücüdür!
Sizleri okuyorum…
CHP’yi, MHP’yi ve hatta HDP’yi eleştirmekte bile bence yanlış yapıyorsunuz.”
Dayanamayıp sözünü keserek sordum:
“CHP ve MHP’yi eleştirmeye ben de sıcak bakmıyorum. Çünkü, birçok hataları, kusurları olsa bile memleketin umudu o partiler… Başka seçeneğimiz yok ki… Fakat HDP’ye gelince durum değişiyor. Ülkeyi bölmeyi amaçlayan o partiyi neden eleştirmeyelim?”
Patron, hafifçe tebessüm ederek cevap verdi:
“Durum öyle değil… Evet, HDP bölücü bir parti olarak görünüyor ama ne yaparsa yapsın, Türkiye’yi bölmeye gücü yetmez. Bırakın onu bunu… Şimdi bu ülkenin vatanseverlerinin bir tek hedefi olmalıdır.”
“Nedir o?”
“Düşünelim, ne istiyoruz biz? Şu anda iktidarda olan AKP’yi devirmek! Evet, tüm yurtseverlerin ilk hedefi AKP’den kurtulmak olmalı. O zaman ülke de kurtulur. Bu da o kadar kolay değil tabii ki…
Muhalefete muhalefet yapmak anlamsızdır. O partilerden korkmayın. CHP de, MHP de hizaya getirilir. HDP’den kurtulmak da zor değildir.
Esas olan AKP’yi etkisiz hale getirmektir. Yoksa ülke elden gidecek. Cumhuriyet ilkeleri ve laikliğin teklikede olduğu net olarak görülüyor. Şimdi güç birliği yapıp AKP’ye karşı mücadele etme zamanıdır. Ben böyle düşünüyorum.”
* * *
Düşündüm, bunları söyleyen o eski gazete patronuna hak
verdim.
CHP yıpranırsa kim kazanacak? AKP.
MHP yıpranırsa kim kazanacak? AKP.
HDP barajı aşamazsa kim
kazanacak? AKP.
Yani, bütün yollar AKP’ye
çıkıyor…
Biz ne istiyoruz? AKP’den
kurtulmak!
O halde akıllı olalım, AKP’nin rakibi olan hiçbir partiyi yıpratmayalım…
Aksi halde, kendi kenimize tokat atmış ya da Nasreddin Hoca gibi kendi bindiğimiz dalı kesmiş oluruz!
“Vatan, ekmek,
namus için”
Kader seçimine 41 gün kaldı ve MHP hariç bütün
iddialı partiler seçim bildirgelerini açıkladı.
AKP’nin “Başkanlık Sistemi”nden başka söylediği yeni bir şey yok! Başbakan Davutoğlu, kendi işini bitirecek olan başkanlığı beyannameye bizzat kendisi yazmış!
CHP bildirgesi ekonomi ağırlıklı. Halka çok cazip vaatler var.
Yüzde 10 barajını geçmesi bile şüpheli olan HDP ise emeklilere CHP’den de fazla maaş ve ikramiye vermeyi vaat ediyor.
* * *
…Ve hafta içinde Vatan Partisi de seçim bildirgesini açıkladı:
“Halkı ezen zorba devlete geçit yok!” diyor ve herkese adalet, bağımsız ve tarafsız yargı vaat ederek, AKP yönetiminde suçlu olanların adalete sevk edileceğini söylüyor.
Her şeyin, “Vatan-Ekmek-Namus için olduğu” vurgulanan ve “Saltanat düşkünlerinin devri bitmiştir. Başı dik, halk iktidarı çağına giriyoruz.” denilen bildirgede Vatan Partisi’nin üç önemli
sloganı şunlar:
* Birleşen Türkiye * Üreten Türkiye * Aydınlık Türkiye.
İddialı partiler arasında sona kalan MHP, seçim bildirgesini haftaya açıklayacak.
Tebessüm
Futbolcu ve telekız!
Para kazanıp hayatını değiştirmek için önce Brezilya’ya giden, fakat orayı sevmeyen Temel, Amerika’ya gider.
New York kentinde günlerce iş aradıktan sonra nihayet, Karadenizli bir işadamının sahip olduğu bir süpermarket bulur. Çok sevinen Temel, patronun hemşerisi olduğu için hemen içeri dalıp müdüre kendisini tanıtır ve “Biz Karadenizliler, birbirmizi çok
tutarız” der.
Amerikalı olan süpermarketin müdürü sorar:
“En son nerede çalıştın?”
“Brezilya’da efendim…”
“Amerika’ya niye geldin? Orada mutlu değil miydin?”
“Brezilya cazip bir yer değil efendim. Fazla iş yok, iyi para da vermiyorlar. Orada insanlar ya telekız, ya da futbolcu oluyor!”
Müdür bozulur gibi olarak konuşuyor:
“Biliyor musun, benim karım da Brezilyalı.”
“Yaaa, öyle mi efendim? Karınız hangi takımda futbol oynuyor acaba?”
Günün Sözü
Kanunlar kılıca benziyor.
Sivri ucu güçsüzün göğsünde, sapı ise güçlünün elinde!
SÖZCÜ