Sandık hiçbir seçimde bu kadar önemli olmamıştı…

“Yetmez ama evet!” diyen liberallerin dolduruşu ve “penguenci” haber kanallarının propaganda bombardımanı sonucu onaylanan 12 Eylül 2010 Anayasa referandumu öncesinde, Çeşme’de tatildeydik.
Hem oyumuzu kullanabilmek, hem de Star TV’de yapacağımız referandum canlı yayınının hazırlıkları için eylül başında İstanbul’a geldik.

Referandum günü erkenden sandığa gidip, oyumuzu attık.

Televizyonda yayın saatini beklerken Çeşme’nin en büyük otelini arayıp durumu sordum. Konuştuğum görevli “Oy kullanmak için ayrılanlar var ama, doluluk oranımız yüzde 60 civarında…” dedi.

Merak edip, diğer ünlü otelleri de aradım.

Cevaplar aynıydı:

“Ayrılanlar var ama doluluk oranımız yüzde 60 civarında…”

Demek ki toplumun belirli bir kesimi tatil keyfini kesip, vatandaşlık görevini yerine getirmeye, yani oy vermeye gitmemişti.

Nitekim referanduma katılım oranı yüzde 73.71’de kaldı.

Tarafsız uzmanlara göre sandığa gitmeyenlerin büyük çoğunluğu, tatillerine devam eden“hayır”cılardı!

Eğer “hayır”cılar zahmet edip oylarını kullanmış olsalar, Türkiye bugünkü faşizan baskıları yaşamak zorunda kalmayacaktı!..

* * *

Dün Gezici Araştırma Şirketi’nin sahibi Murat Gezici ile konuştum.

Yaptığı son ankette toplumun yüzde 12’lik bir kesimi, yaklaşan yerel seçimlerde sandığa gitmeyeceğini söylemiş.
Murat Gezici, “oy vermeyeceğini” belirtenlerin yüzde 60”ını, CHP’lilerin oluşturduğunu öne sürüyor.
Ona göre AKP seçmeni sandığa koşa koşa gidip, kendisine yapılan para, erzak ve kömür yardımlarının karşılığını veriyor. Gitmeyenlerin oranı ise yüzde 10’da kalıyor.

Anketler, AKP seçmeninin yüzde 75’inin, sosyal yardımlar nedeniyle bu partiyi desteklediğini gösteriyor.

* * *

Resmi rakamlar da düşündürücü mesajlar içeriyor.

Örneğin 2009 Yerel Yönetim Seçimleri’nde halkın yüzde 83.2’si sandığa gitmiş.

O seçimlerde 9 milyon seçmen oy kullanmamış.

2011 Milletvekili Genel Seçimleri’nde ise yaklaşık 6,5 milyon seçmen oy vermemiş.

Dediğim gibi, sandığa teveccüh göstermeyen toplum kesiminin büyük çoğunluğunu CHP’liler oluşturuyor.

* * *

Oysa Yerel Yönetim Seçimleri bazen kıl payı farkla kazanılıp kaybedilebiliyor.

Hemen 2009 seçimlerinden bazı çarpıcı sonuçlar aktarayım.

Aydın’da CHP’li Özlem Çerçioğlu, AKP adayından sadece 501 oy fazla alarak seçimi kazanmış. Daha sonra da başarılı hizmetler yaparak, bu seçimler için banko favori olmuş.

Adana’da da MHP adayı Aytaç Durak, 1.387 oyla AKP’li rakibini geride bırakmış.

Gelelim İstanbul’a…

Çekmeköy’de AKP’li aday CHP’li rakibini 761 oyla geçebilmiş.

Sarıyer’de ise CHP, 8.354 oy daha fazla alıp yarışı önde bitirmiş.

* * *

Sevgili okurlarım,

Türkiye Cumhuriyet tarihinin en kritik seçimlerinden birine doğru koşuyor.

Sandık, demokrasi tarihimizde hiçbir seçimle kıyaslanmayacak kadar önem taşıyor.

Faşizme “dur” diyebilmek için mutlaka sandığa gitmek, hatta bununla da yetinmeyip, sandığa gitmeyeceğini söyleyenleri de ikna etmek gerekiyor.

Haydi Türkiye!

Çağdaş, demokratik ve laik hukuk devletini yeniden hayata geçirebilmek için sandık başına…

SÖZCÜ