Emin Çölaşan: Kevgir oldular, kevgir!

Emin Çölaşan-2Sevgili okuyucularım, öyle bir hükümet ve onun başında bir diktatör düşünün ki, artık hiçbir konuda gizlileri saklıları kalmadı. Ağızlarından çıkan her söz kamuya açık!
Özel yaşamlarından evlerindeki milyonlarca dolara, bilumum rüşvetten hırsızlığa kadar neleri varsa bir ölçüde açığa çıktı.
Birileri bunları dinlemiş!.. Ve bu uyanık geçinenler bunun bile farkına varamamış. Biz yolsuzluk-rüşvet kasetlerine razıydık da, son çıkan dinleme kayıtları hepsinin üzerine tuz biber ekti.
Meğer en gizli toplantıları bile dinlenir ve banda alınırken, bu arkadaşlar ayakta uyuyormuş.
Son çıkan kaydı baştan sona izledim. Dışişleri Bakanı ve onun Müsteşarı, MİT Müsteşarı ve Genelkurmay 2. Başkanı Suriye’ye girme planları yapıyor. Gerekirse oraya adam gönderip Türk topraklarına füze attıracaklar. Suriye’de Esad’a karşı savaşan muhaliflere silah ve mühimmat yardımı yapılıyor…
Ötekileri anlarım da, Genelkurmay 2. Başkanı’nın bu tezgaha nasıl alet olduğunu aklım mantığım almaz.
Şimdi rezalet ortaya çıktıktan sonra bağırıp çağırıyorlar:
“Bu vatana ihanettir, casusluktur… En gizli sırlarımız sızdırıldı…”
Tayyip kısık sesiyle -bu kez bağıramadan- konuştu:
“Ahlaksızlık, namussuzluk, adilik, alçaklık…”
* * * *
Devlet makamları ağlaşma ve birilerine hakaret etme yeri değildir. Orada gizli toplantı yapıyorlar ve birileri bunları şakır şakır dinleyip dışarıya servis ediyor.
Kabahat tamamen kendilerinde. Dinlemeye karşı önlem bile alamayan bu acizlerde! Keşke o toplantıyı televizyonda canlı yayın yapsalardı, hiç değilse gizlice dinlenmezdi.
Kim dinlediyse ortaya çıkarıp hesap sorsunlar. Ama esas hesap vermesi gereken kendileridir…
Devlet sırlarının ortaya saçılması o sorumsuzların sorumluluk alanına girer. Demek ki bunların bütün gizli toplantıları izlendi ve dinlendi. Bütün devlet sırları, bu aymazlar sayesinde başkalarının eline geçti.
Bu dörtlü toplantıda konuşulanları ağzım açık, şaşkınlıkla dinledim. Birbirlerinin sözünü kesiyorlar, her kafadan bir ses çıkıyor…
Demek ki devlet böyle yönetiliyor!..Vallaha helal olsun!
Demek ki bunlar Suriye’ye böyle girecek! Allah sonumuzu hayırlara vesile kılsın.
“Şeyini şey ettiğimin şeyi” Bülent Arınç’ın dün dediği gibi, “Allah dinleyenlerin canını alsın.”
Amin amin!
Bunlar kevgire dönmüş, üzerlerinde hiçbir şey durmuyor… Devlet işte böyle yönetiliyor!
Seçim öncesinde son uyarı
Ey benim ahlaklı, milliyetçi, muhafazakar, inançlı, dindar, yurtsever insanım… Bak, topraklarımızda Kürdistan kurulmak üzere. Güneydoğu’da Kürtçü adaylar artık açık açık bağırıyor “Bu seçimde belediyenizi değil hükümetinizi seçeceksiniz” diye.
Özerklik ilan etmelerine çok az kaldı.
Hiç düşünüyor musun bu gelişmelere bu hükümetin yol verdiğini? Apo ile kim pazarlık masalarına oturuyor? Güneydoğu’da ve büyük kentlerimizde Apo posterleri, Kürt bayrakları asılırken kim göz yumuyor, el altından teşvik ediyor? Bu hükümet değil mi?
Diyarbakır’a Barzani denilen soysuzu getirip miting düzenleyen, senin iline ilçene geldiğinde ise “Tek bayrak tek millet” diyen Tayyip’in seni nasıl kandırdığını görmüyor musun?
“Türk” sözcüğünü ağzına alamayan, “Türk Milleti” diyemeyenlere mi oy vereceksin?
Senin ulusal bayramları kutlamanı kimler yasakladı?
Kamu kurumlarının başındaki “Türkiye Cumhuriyeti” ibaresi ortadan nasıl kaldırıldı, kim kaldırdı?
Sen ayın sonunu getiremezken, iş arayıp da bulamazken, namerde muhtaç olurken, kimlerin evlerinden milyonlarca dolar fışkırdı? Bakanlar ve çocukları nasıl rüşvetler aldı? Lağım patlayınca bazı bakanlar niçin istifa etmek zorunda kaldı?
Kayıtları herhalde kendi seslerinden dinlediniz. Hiçbirini inkar edemediler. Bu rezaletin, yolsuzlukların, bu pisliğin, aldıkları bu inanılmaz rüşvetlerin, gemiciklerin hesabını yoksa sormayacak mısın?
Kutsal dinimizi oy devşirmek için sömürenler bu haram servetlere nasıl ulaştı? Helal kazanca eyvallah ama bunların hırsızlığının Müslümanlıkla bağdaşan tarafı var mıdır?
* * * *
Ey benim polis kardeşim, Türkiye’de en çok sömürülen kesimin sizler olduğunu herhalde biliyorsun. Olay çıkar 12-12, seçim olur 12-12… Yani günlerce 12 saat çalışıp 12 saat dinleneceksin… İnsanlık dışı bir olaydır.
Ve karşılığında sana bir kuruş fazla mesai ücreti ödenmez. İstersen sana gülerler, üstelik sürgün yersin.
Uğradığın haksızlıkların haddi hesabı yok. Yukarı kademelerde olay olur, sürgün edilen sen olursun. Hiçbir hakkın yoktur, hak aramana bile izin verilmez.
Sen oyunu bunlara, seni dibine kadar sömürenlere verecek misin?
* * * *
Esnaf kardeşim, işlerin herhalde çok iyidir! Kazandığın paraları evde ayakkabı kutusunda istiflediğini tahmin ederim!
Senin üzerine vergilerle, akıl almaz harçlarla gelip mahvederler. Çaren yoktur. Gün gelir siftah edemezsin, gün gelir kazancının tamamını vergilere harçlara yatırır, icralarla boğuşursun. Seni dinleyen, halinden anlayan yoktur. Sen sadece vergi memuru ve belediye görevlisi ile muhatap kılınırsın.
Verecek misin bunlara oyunu?
* * * *
Çiftçi kardeşim, hani diktatöre “Anamız ağlıyor” demiştin de, sana hiç utanıp sıkılmadan “Ananı da al git lan” demişti. O sözü aslında bütün çiftçilere söylemişti.
Dünyanın en pahalı mazotunu, tarım ilaçlarını, tohumunu, banka kredisini sen kullanıyorsun.
Ürünün bazen tarlada kalıyor, derdini anlatacak kimsen yok.
* * * *
Ey benim taksici kardeşim, her gün taksiye binen bir kardeşiniz olarak sorunlarınızı biliyorum. Devlet bütçesindeki açıkları kapamak için bula bula sizi bulduklarının farkında mısın? Her gün haberin bile olmadan ceza yiyorsun. İtiraz etme hakkın yok. O cezaları sen nasıl ödeyeceksin? Kullandığın gaza inanılmaz zamlar yaparken sana mı sormuşlardı!
* * * *
Ey benim işsiz kardeşlerim, bakanlıktan veya bunların milletvekillerinden torpil bulmadığın sürece sana iş var mı? Bulsan da asgari ücretle, taşeron şirkette başlarsın, 24 saat eşek gibi çalıştırılırsın. Bu düzene sen razı mısın?
Ey benim emekli kardeşlerim, amcalarım, teyzelerim… Sizin durumunuza hiç değinmiyorum çünkü aldığınız para yeterli! Tahmin ediyorum ki ayın sonunu rahatça getirmektesiniz! Ayakkabı kutularınızda yeterli para olduğunu düşünüyorum!
Aman bu şakayı ciddiye alıp bana gönül koymayın. Sizler en çok ezilen kesimsiniz. Ay sonunu getiremeyen sizler bunlara yarın oylarınızla bir tokat vurmayacak mısınız? Sizi adam yerine bile koymayan bu hükümete bir ders vermeyecek misiniz?
Ey burada kısaca ismini geçirdiğim veya geçirmediğim kesimlerdeki kardeşlerim, yarın bunlara sandık başında oylarınızla ders verin, hesap sorun. Hırsızların, rüşvetçilerin, namussuzların yargı önünde verecekleri hesapların önünü siz oylarınızla açın.
Seçimden hemen sonra patlayacak elektrik, doğalgaz zamlarını falan da sineye çekmeye şimdiden hazırlıklı olun.
Hepinize kolay gelsin, aman oyları bölmeyin.

SÖZCÜ

Leave a Reply

Your email address will not be published.