Beste Serim Erbak – Amasya

AMASYA 28-30 Aralık 2012

İzmir’den Amasya’ya ulaşmak… Eğer otobüsle giderseniz on beş saatlik bir sürede varabiliyorsunuz. Biz uçağı tercih ettik. Zaman kısıtlı olunca en iyisi. Türk Hava Yollarının İstanbul aktarmalı uçağı Merzifon Havalimanına iniyor. İstanbullular bu açıdan şanslı. İstanbul Merzifon arası bir buçuk saat sürüyor, ama pilotlar ısrarla bir saat on dakika diyorlar. Uçak biletleri pahalı. Başka seçeneğiniz de yok maalesef. Gece 00.30 da Merzifon’a indik. Havaalanı küçük. Bizi Amasyalı bir taşıma şirketinin otobüsü karşıladı. Türk Hava Yolları ile anlaşmalı.10 lira karşılığında biniyorsunuz. Merzifon, Amasya arası yaklaşık 50 km. Gece karanlığında Amasya Ulu Camiinde indik. Aslında II. Beyazıt Camii olduğunu daha sonradan öğrendik. Bu yapı daha ziyade bir Külliye. Gecenin o saatinde elde bavul Camiinin içinden geçerken ürpermedik değil. Kalacağımız otel Yeşilırmak’ın öbür kıyısında. Demir bir köprüden geçtik. Yeşilırmak üzerinde karşı kıyıya geçebilmek için köprüler var. Bizim geçtiğimiz köprünün adı “Eski Köprüymüş”. Ters akan Yeşilırmak, hiç de küçümsenecek bir nehir değil.

O ıssızlıkta başımızı kaldırınca kayalık dağlara sırtını yaslayan eski şehrin tepesinde dağlara oyulmuş ve aydınlatılmış Kral Mezarlarını görüyoruz. Pontus kral kaya mezarları Helenistik dönemden kalma. Amasya o zamanlar başkentmiş. Muhteşem bir görüntü. Biz Emin Efendi Konağında kalacağız. Köprüden geçtikten hemen sonra dar bir yoldan döner dönmez bizi otelden bir görevli karşıladı. Ahşap malzemenin bolca kullanıldığı içinde antik eşyaların bulunduğu çok güzel bir otel. Odamız Yeşilırmak manzaralı.
Bu arada söylemeyi unuttum. Hava son derece soğuk. Hele İzmir’den sonra. İçerisinin sıcağı iyi geldi. Daha sonra aldığımız bilgilere göre Emin Efendiye ait olan bu konağı şimdi torunu işletiyormuş. Oğlu eşi Gül Hanım ile birlikte işletmenin başındaymış. Resepsiyonda duran Yusuf Beyden bize bu konuda bilgi verdi.Onun dediğine göre Amasyalılar en çok pancar, soğan ekerlermiş. Ayrıca şehrin dışı ormanlarla kaplı. Buradan nasıl yararlanıyorlar bilmem.

Amasya Misket Elması ile tanınıyor. Hakikaten çok leziz. Otelde ziyaretçi defterinde dünyanın dört bir yanından gelen turistlerin yazdıklarını okudum. Ne güzel. Amasya birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. Ayrıca tarihte ün salmış kişilerin yaşadığı bir kent. Bunların arasında Lokman Hekim, dünyanın ilk coğrafyacısı Strabon, ilk kadın divan şairi Mihri Hatun, hattatlar piri Şeyh Hamdullah… Ferhat ile Şirin’i de unutmamak gerekir. Yusuf Bey bize halkın şivesi hakkında da bazı bilgiler verdi. Hatta bu konuda bir yazı bile bastırmışlar. Benim dikkatimi düzgün Türkçesi çekince o da aslında deyip sözcükleri söyledi.
En fazla Heri kullanıyorlarmış.( Aman canım sende!) anlamına geliyormuş.
Aman heri (Aman be!)
Bırak heri( Yapma bırak sende!)
Merdiven ( Badal)
Sıkıntı(Bun)
Civciv ( Cücük)
Lokma (Dıkım)
Meyve yendikten sonra elde kalan pislik( Şilepe)


Ertesi gün Amasya’yı gezmek zor olmadı. Küçük bir şehir. Ama yaklaşık 7500 senedir varlığını sürdürmekte. Üç yüz bin civarında bir nüfusu var. Amasya öğretmenevi de nehre bakıyor. Çok eski olmasa da tarihi evlerin dokusuna uygun inşa edilmiş. Eski şehrin sokakları dar. Sağlı sollu tarihi evler dizilmişler.Henüz restore edilmemiş olanları bir hayli fazla. Evlerin Yeşil ırmağa bakan yüzleri tahta kolonlarla duvara bağlanmış. Hazerfanlar Konağı. Amasya Kalesi en yüksek noktada. Hemen kayaların altında bir tren yolu geçiyor. Siz sokak aralarında ilerlerken tren de hemen yanı başınızda beliriyor. Eski bir ahşap köprüden geçince Öğretmenevinin yanında Amasya Saat Kulesini görüyorsunuz. Aslında bu yıkılan eski saat kulesinin mimarisine uygun olarak daha sonra yaptırılmış.350 yıl boyunca Osmanlı Şehzadeleri burada yaşamış. Yeşil ırmağın kıyısında Şehzadeler yolu diye bir yürüyüş yolu yapılmış. Burada birçok şehzadenin heykelini görebilirsiniz. Yolun sonunda Selağzı Meydanı var. Amasya zengin bir mutfağa sahip. Yöresel yemekler yapan restoranlar ”Baklavalı Dolma” “Toyga Çorbası ”gibi tatlar. Dar sokaklarda turistik eşyalar satılıyor. Taksiler pahalı. Az olmasından mı kaynaklanıyor bilmiyorum. Amasya için üç gün ayırmak yeterli olur diye düşünüyorum.