Erhan Yurdayüksel: Açlık ve yoksulluk dramı…

Birleşmiş Milletler (BM), Güney Afrika Bölgesi ülkelerinde 45 milyon kişinin 6 ay içinde kıtlık riskiyle karşı karşıya kalacağını bildirdi.

Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD) ve Dünya Gıda Programı (WFP) yaptıkları ortak açıklamada Afrika’daki iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmek ve muhtemel kıtlığı önlemek amacıyla “acil yardım” çağrısı yaptı.

İklim değişikliğinin Güney Afrika’nın yoksul ülkelerinde adeta yıkıma yol açtığının vurgulandığı açıklamada yaklaşık 11 milyon kişinin hali hazırda gıda güvensizliği yaşadığı ve 6 ay içinde 45 milyon kişinin kıtlık riskiyle karşı karşıya kalacağı ve risk altındaki toplumlarda yetersiz beslenme düzeyinin kötüleştiği kaydedildi.

Uluslararası İklim Değişikliği Paneli’ne göre Güney Afrika’nın sıcaklıkları küresel ortalamanın 2 katına yükselirken; bölgede önümüzdeki yıllarda olumsuz hava koşullarından 9 Afrika ülkesinden 6’sı etkilenecek.

Pakistan’ın en yoksul kenti Tharparkar’da Ocak-Ekim döneminde 703 çocuğun yetersiz beslenme ve hastalıktan öldüğü bildirildi.

Sindh eyaleti Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre eyaletin Tharparkar Şehri’ndeki devlete bağlı sağlık kurumlarında bu yılın Ocak-Ekim döneminde 703 çocuğun çoğu yetersiz beslenmeye ve çeşitli hastalıklara bağlı olarak yaşamını yitirdi.

Tharparkar’da geçen sene 505 çocuğun öldüğü duyurulmuş, bu rakamın son 4 yılın en yüksek sayısı olduğu ifade edilmişti.

Hergün üzülerek çaresizce okumak zorunda kaldığımız haberlerden bazıları bunlar…

Yoksulluk gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kendisini farklı şekillerde göstermektedir. Açlık, salgın hastalıklar, çocuk işçiliği, bunların sonucunda vuku bulan ölümler, yoksulluğun farklılaşan yüzleri arasındadır.

Bireylerin günlük temel ihtiyaçlarını karşılayacak ekonomik, coğrafi, siyasi yeterliliğe sahip olmama hali de yoksulluğun bir başka boyutudur.

Doğal afetler, iklim değişikliği, çevre katliamı, çölleşme, ülke yönetimlerindeki yozlaşmaların getirdiği eksik ve yanlış politikalar, işsizlik, hızlı nüfus artışı, beyin göçü gibi değişen şartlar, ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar, farklılaşan coğrafi koşullar, yoksulluğun sebeplerini oluşturmaktadır.

Doğu’dan Batı’ya dünyadaki bütün ülkeleri alarma geçiren çocuk yoksulluğunun etkileri ne yazık ki kalıcıdır. Dünya’daki yoksulların neredeyse yarısını çocuklar oluşturmaktadır.

Dünya üzerinden örnekler verirken ‘Acaba ülkemizdeki durum nedir?’ dersek…

Türkiye’de 16 milyondan fazla kişinin açlık sınırında olduğu, 48 milyondan fazla kişinin de yoksulluk sınırının altında yaşam mücadelesi verdiği bilinmektedir.

Yılda yüzlerce kişinin de Afrika’nın geri kalmış ülkelerinde görüldüğü gibi beslenme ve vitamin yetersizliğinden yani ‘açlıktan’ öldüğü bilinmektedir.

TÜİK verilerine göre, 2018 yılında Türkiye’de ölümle sonuçlanan intihar vakası 3 bin 151 kişi omuştur. Diğer bir ifadeyle 2018 yılında her yüz bin kişiden yaklaşık 4’ü intihar etti. Peki, bu 3 bin 151 kişiyi ölüme götüren de mi açlık ve yoksulluktu?

Malesef bir zamanlar ‘aç mezarı yok’ diye övündüğümüz ülkemizde yaşanan intihar vakalarının çoğunda da karşımıza açlık-yoksulluk sorunları çıkmaktadır.

İsrafı Haram kabul eden toplumumuzdan geriye;

Çöplerden çocuklarının karnını doyurmaya çalışan zavallılarla,

Açlık ve yoksulluğun dramı mı kaldı?..

19.11.2019

Erhan Yurdayüksel