Tarih bizi af etmez! | Yusuf Cinal

Sevgili okurlar;
Türkiye´nin her fırsatta önüne sürülen ve adeta suni bir sorun haline getirilen ´ sözde Ermeni soykırım´ iddiaları ile ilgili olarak, Fransız Parlamentosu´nun aldığı karar hepimizi üzdü..
Bu yeni olmayan ´suç atma, suçlu ad etme, suçlu gösterme´ iddiaları elbette yeni değil..Biz bir tarihçi değiliz..Tarihi bir analiz de yapmayacağız.. Ancak her fırsatta Türkiye´nin yükselişe geçtiği dönemlerde, önüne getirilen bu iddialar,´artık sıktı´ dediğimiz anlarda bile ´can sıkıcı´ gelişmelere tanıklık ediyoruz..
Türkiye´nin başına sorun olan bu konu, sadece Diaspora(Dışarıdaki) Ermenilerin isteği ile gerçekleşmiyor.. Osmanlı döneminde olduğu gibi onlara arka çıkanlar var..Akıl hocaları var.. Türkiye karşıtlarının koro halinde karşı safa geçtiği şu günlerde, Türkiye dostunu, düşmanını iyi seçmeli..
Benim akranlarım hatırlarlar.. Lise döneminde konu ile bilgilendiriliyorduk.. Ama bilgiler yeterli değildi.. Kıyısından, köşesinden Ermenilerin, Osmanlı´nın ´ has evladı´ olduğunu öğrendik.. Sonra kültürel olarak iç içe olduğumuz vurgulandı..Aynı ortak kültürü paylaştığımız anlatıldı.. Daha neler, neler..
Ermenilerin bir devleti yoktu, devletleri oldu..
Ama Türk öfkeleri dinmedi..
Hem hedefe Türkiye kondu, hem de Azerbaycan ve diğer Türkler..
Türk olan her şeye öfke duyuldu, düşman ilan edildi..
Bu uğurda ASALA adlı bir terör örgütleri bile oldu..
Ne hikmetse, demokrasi havarisi kesilen ülkeler, bu ASALA terörünü çabuk unuttu.. Hasıraltı etti..
Diplomatlarımızı şehit eden, geride acılı eşler, yetim çocuklar bırakan bu terör örgütünün yerini kanlı terör örgütü PKK aldı..
Sorun daha da katmerleşti..
Türkiye´yi yönetenler, bu konuda hep kem-küm ile vatandaşı oyaladılar..
Liderlerimiz maçlara gitti, birbirlerine iltifatlar ettiler, ama sorun yine çözülmedi..
Ermeniler, Rus işbirliğinde Karabağa´a saldırdı..Hocalı katliamı gerçekleştirildi..
Yine dünya bu gelişmeleri umursamadı..
Türkiye içinde, sözde aydınlar;´ A canım adamları kestik´ diye nara atmaya başladılar..
Kimi daha ileri gitti, Nobel´den ödül aldı..
Şu sıralar, bu çatlak sesler meclis içinden de geliyor..
Şimdi bu durumda, içeridekileri ikna edemeyen Türkiye, dışarıdaki, Taşnak, Hınçak militanlarını nasıl ikna edecek?
Türkiye´de insanımızın, etnik temelde ayrıştırıldığı şu günlerde Ermeni soykırım iddialarının tekrar hortlatılması tesadüf olamaz..
Fransız Devlet Başkanı Sarkozi..´Bay Sarkozyan´,
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül´ün telefonlarına çıkmamış!
Ne acı değil mi? Ne acı?
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk olsaydı ne derdi acaba?
Ya da o Muhteşem Süleyman!
Ne dediklerini çok iyi biliyoruz da, biz bu cılız söylemlerle nereye varacağız ki?
Son sığınağımız olan Türkiye Cumhuriyeti topraklarını bize çok görenler var!..
Velehasıl adamlar boş durmuyor..
Biz oyunda oynaştayken, adamlar 50 milletvekilli toplantılarda Türkiye aleyhine kararlar alıyorlar..
Biz ise Sümela´yı, Akdamar´ı ve yine kiliseleri ibadete açmakla meşgulüz!..
ABD 2. Başkanı ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´dan sonra, Bizans, Roma patriklerini ziyaret ediyor!..
Bu ne gaflet, bu ne dalalettir!?
Paris´te ise Türk´e kefen biçme hazırlığı var!
Ve içimizdekiler ise ´Verelim canım! Adamları kesmedik mi? Bu bizim kültürümüzde var!´ çıkışlarında..
İnanılacak gibi değil!..
Öte yanda ise Türk´ün şanlı diriliş, varoluş destanı ayaklar altında..
Vay be! Ergenekon destanımız bile suçlu, şaibeli bir destan haline nasıl da getirildi!?
Neyi anlatalım, neyi savunalım, neyi yazalım?..
Paris´te bu yasa tasarısı görüşülürken, oradaydım..
Benim saf, temiz, yüreği vatan sevgisi ile millet sevgisi ile dolu insanım, bayrağını alıp olay yerine gelmiş..
Hem de sabahın köründe..
Kimi Paris´ten, kimi yakın çevre kentlerden, kimi de uzaklardan Paris´e akmış..
Birer akıncı gibi..
´Dedelerimiz katil değildir!´diye haykıran vatandaşlarımın, hala ´Kırmızı Çizgileri´var!..
´Ne mutlu Türk´üm´ diye haykıran insanımız, moral kaynağımız oldu..Umudumuz oldu, geleceğimiz oldu!
Bu cevher Türk insanının damarlarında var..
Eğer biz Türkler isteseydik, bugün Balkanlar´da, Afrika´da, Kafkaslar´da, diğer topraklarda yaşayanlar, hep bir ağızdan Türkçe konuşurlardı..
30 Yıl Cezayir´de kalan Fransızların yaptığı ortada.. Oradaki insanların dilini, kültürünü ve hatta dinini biz değiştirmedik!..Orada insanları biz kıtır, kıtır kesmedik!..
Türkler, Ermenileri kesmek için 900 yıl niye bekledi ki?
Böyle bir şey olsaydı, Türk topraklarında Ermeni mi kalırdı?
Ermenilerin bu tarihi öfkelerini anlamak için, PKK terörünü iyi anlamak gerek..
İyi ki bu oyuna Kürt vatandaşlarımız gelmedi..
Fransa´ya öfke kusanların, birazda bu öfkelerini Fransa´yı NATO´nun Askeri kanadına alanlara kusmalarını bekliyorum..
Fransa´yı NATO Askeri Kanadına niye aldık ki?
Türkiye bu nedenle dış politikasını yeniden gözden geçirmeli ve yeniden düzenlemelidir..Bunda zaruret değil, mecburiyet olduğu aşikardır..
Bu alınan kararlarda başta siyasilerimizin, yöneticilerimizin olduğu kadar hepimizin de suçu var..
Ermeni iddiaları karşısında kardeş Devlet Azerbaycan kadar ciddi ve kararlılığımız yok..
Bu gidişle bizi tarih bile af etmez..
Büyüklerimiz boşuna söylememişler;´Su uyur,düşman uyumaz´ diye!..
Paris´te birliktelik edenlere selam olsun!..
yusufcinal@gmail.com
GÜNÜN SÖZÜ
Köpek bile yal yediği kaba pislemez..
İnsan kendisine yarar sağlayan kimselere karşı saygılı ve hoşgörülü davranmalıdır.Geçimini sağladığı yeri temiz tutmalıdır,korumalıdır..
Yaşadığımız ülkenin kıymetini bilelim..Karnımızın doyduğu,huzur ve refah içinde olduğumuz bu ülkeye kötülük etmek bize yaraşmaz.. Tarihte bu hatayı yapanlardan ders alalım.. Yaşadıkları ülkeye ihanet edenler,bedelini fazlası ile öderler..

Leave a Reply

Your email address will not be published.