Yusuf Cinal: Nasıl geçti habersiz, o güzelim yıllarım!?

yusufcinalYAZARLAR-Sevgili okurlar,
Bir yılı daha geride bırakıyoruz..Yani şurada yılbaşına ne kaldı ki? İnsan ister istemez, o eski şarkıyı hatırlıyor;’ Nasıl geçti habersiz, o güzelim yıllarım!’
Gerçekten şarkıdaki gibi bir durum söz konusu..
1963’lü, 1964’lü yıllarda gelenlerin hikayeleri ile avunduğumuz şu günlerde, yılların ne çabuk geçtiği bir gerçek..
Evet, adını bile haritada bulamadıkları ülke,Belçika’ya gelenler..
Birçoğu Allah’ın rahmetine kavuştu..Allah mekanlarını cennet eylesin!
Onlar karda ilk iz yapanlardı..
Belçika-Türk dostluğunun mayasını ilk atanlar..
Belçika’yı ikinci vatan belleyenler..
Burada kalmaya karar verenler..
Belçika’yı çok sevenler..
Nereden, nereye?
Yıl 1963, bugün 2013..
Anlatılacak ne kadar çok hikayemiz var, bir bilseniz..
Ne kadar çok..
Nasıl geçti habersiz, o güzelim yıllarım!..
2014 Yılında nemi görüyorum?
* * *
Sevgili okurlar,
1985 Yılında ‘gazeteci’ olarak geldiğim Belçika’da kalanlardan, yani burayı ‘ikinci vatan’ olarak belleyenlerden biriyim..
İlk geldiğim günlerde bayağı tedirgin idim..Ama sonra uyum sağlamakta pek sıkıntı çekmedim..Mesleğimi Tercüman gazetesinde icra etmeye başladım..Tercümanlı yıllar bir başkaydı..Sonra Hürriyetli yıllar başladı..Ve kendi yayın organlarım, Gurbet, Çark Europe, Hasret, Beltürk, Yenihaber ve Belgotürk..
Nereden nereye?
Ne çok habere imza attık..
Belçika’da gitmediğimiz köşe-bucak kalmadı..
Ve resimlerini çektiğimiz binlerce insan hafızamızda..
İşin özü, acı, tatlı olaylara tanıklık ettik..
İnsanımızın başarıları ile sevindik..
Acılarına ortak olduk..
Nasıl geçti habersiz, o güzelim yıllarım!..
Böyle olsun mu?
* * *
Sevgili okurlar,
Geri dönüp baktığımda, Belçika’da olmaktan yana bir sıkıntım yok..
Hani derler ya,’ Kuşu altın kafese koymuşlar,ah vatan’ demiş..
Artık değişen dünyada, ‘vatan’ kavramı da değişiyor..
İnsanın karnının doyduğu yer, pek ala ‘vatan’ olarak kabulleniyor..
Siz kabul etmeseniz bile, kızınız, oğlunuz, torununuz, yeğeniniz buraların insanı olarak karşınıza çıkıyor..
Belçika Türk Toplumu, 50 yılda büyük başarılara imza attı..
50 Yılın ardında kalan başarı öyküleri..
* * *
Sevgili okurlar,
Dünden bugüne medya algıları da çok değişti. Artık eline bir fotoğraf makinesi alan,kendi vebsitesini kuruyor ve ‘gazeteciyim’ diye meydana çıkıyor.. Çat kapı ilanlar topluyor, havalar basıyor, olmaz tehditler savuruyor ve insanları zarara uğrattığı gibi tedirginlik yaratıyor,yaratabiliyor..Kimi de kendi ikbali için ‘gazetecilik’ mesleğini merdiven olarak kullanıyor,bu yönde grup, küme, parti,derneklerle dirsek temasında bulunuyor..
Gazeteci, habercidir..Bir haberi bir kaynaktan, bir kaynağa aktarandır..
Bunu,yansız,tarafsız bir şekilde yapan ve işi bu olana, ‘gazeteci’ denir.. Gazetecinin birinci organı basılı yayındır..Bu basıla yayına ‘gazete’diyoruz..Daha sonra gazeteciler,radyo yayınlarında,televizyon haberciliğinde ve programlarında görev alır oldular.. Günümüzde ise işsiz kalan gazeteci arkadaşlar,kendi web-sitelerini oluşturup sanal ortamda gazetecilik mesleğini sürdürmeye özen gösterdiler..
Yani değişen dünya koşullarında işsiz kalanların yeni meşguliyet alanı sanal ortam oldu..Günümüzde bu devre ‘Veb-Site’ gazetecilik devri demek daha doğru olur..
Bu alanda büyük başarılara,haberciliğe imza atan binlerce veb-sitemiz oldu..Olacak ta..
Belçika’ya gelecek olursak, Belçika’da da bu alanda başaralı çalışmalara tanık oluyoruz..Sıkıntılar yok mu? Her ülkede,her kentte olduğu gibi burada sıkıntılar var..Ancak, meslek,zaman bu işin de çarklarının doğru dönmesine katkı yapacaktır..
Burada siyaseten, fikir bazında ayrılıklarda söz konusu..Ötekileştirme her alana maalesef olumsuz yansıyor..
İnşallah bunlarda aşılır..
Biz İnter-Media Bruxelles yayınları olarak,haber vermeye, bilgilendirmeye büyük özen gösteriyoruz. İmkanlarımız bu kadar..
Yazar arkadaşlarımız; Erhan Yurdayüksel, Dr. Tunay Akoğlu, Yaşar Tümbaş, Ahmet Göksan ve diğer yazar dostlarımız yanında, Adnan Çağan Yurdayüksel, Şahin Bingöl(İstanbul), Güner Sağırkaya(Charleroi), Fedai İbicek(Anvers) ile 2014 yılında yolumuza devam ediyoruz..
Belçika Altın Rehber 2014 hazırlıklarını ise arkadaşımız Atakan Yalım sürdürüyor. Bu isimlerin dışında kalanların İnter-Media Bruxelles yayınları ile uzaktan yakından ilgisi yoktur..
Bu vesile ile okurlarımızın, iş adamlarının,sponsor firmaların bu hususa dikkat etmelerini rica ediyorum..
2014 Yılında İnter-Media Bruxelles yayınları olarak yeni yapılanmaya büyük özen göstereceğiz..Zira yayınlarımıza radyo ve televizyon konularını da ekliyoruz..Bu vesile ile Brüksel, Gent, Limburg, Liege bölgelerinden bize destek verecek, bize katkı sunacak, gazetecilik mesleğini seven, yapabilecek arkadaşlara ihtiyacımız var..
Bu bölgelerde gazetecilik yapabilecek arkadaşların başvurularını bekliyoruz..
Vay be bana yine mama yok!
* * *
Sevgili okurlar,
Türkiye’de olup bitenlerin Brüksel yansımaları can sıkıyor..İnsan ister istemez utanıyor, sıkılıyor ve üzülüyor..
Dün olduğu gibi insanımız, bugünde palavralar ile avutuluyor!..Yukarıda söylediğim gibi yıllar gelip, geçiyor.. Taş üstüne taş koyanları elbette alkışlayacağız..Takdir edeceğiz..
Ama şu yolsuzlukları, bu Brüksel’e yansıyan yolsuzluk, rüşvet, iltimas, torpil haberlerini nereye koyacağız..
Kendimizi nasıl anlatacağız?
Elaleme ne diyeceğiz?
‘İç güçler, dış güçler’ diye hırsızlığa, rüşvete, iltimasa, torpile bahane mi uyduracağız!?..
Adam gibi sorgulamak, yargılamak ne güne duruyor?
Bu görevden almalar da ne oluyor? Hangi demokratik sistemde böyle topyekün görevden alma var?
Biri çıkıp izah etsin!?
Bu çirkin kavganın biteceği yok!..Siyasetçiler kendilerini sorgulamalılar..’Milli İradeyi’ arkalarına alanlar, bunun hesabını vermeliler..Asla denetimden kaçmamalıdırlar..Demokrasiler bunu gerektiriyor, bunu işaret ediyor..Herkes kendi istediği gibi bir sistem, bir düzen kuramaz..
Kanun önünde herkesin eşitliği sağlanmalı..Sadece kanunlar yetmez, iş dağıtımında, milli gelir dağılımında, bölge ve zümre farkı gözetmeksizin adil olunmalıdır..
Adapazarı merkeze taşınan yığınlar, kalabalıklar gerçeklerin ne kadar farkında?
Bindirildiler otobüslere getirildiler Adapazarı’na..
Ünlü merhum sanatçı Cem Karaca’nın o şarkıda söylediği gibi,’ Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete’ diyordu!..Onun gibi!..
Allah sonumuzu hayır etsin!..
Bu vesile ile yeni yılın sizlere, ailenize, sevdiklerinize sağlıklı güzellikler getirmesini temenni eder, yeni yılınızı en kalbi duygularımız ile kutlarız..
Saygılarımla..

Leave a Reply

Your email address will not be published.