Türk Ulusu’nun yazdığı şanlı öykü…
Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyet’in nasıl bir demokrasi yolculuğu olduğunu anlatıyordu:
Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir. (1933)
Fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibarıyla Cumhuriyet büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur. (1936)
Cumhuriyet düşünce serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz. (1923)
“Ne Mutlu Türküm diyene”
Tarih: 28 Ekim 1923… Ulu Önder, çalışma arkadaşlarına, “Yarın Cumhuriyeti ilan ediyoruz” müjdesini verdi. Meclis, bu yeni yönetimi “Yaşasın” nidalarıyla kabul etti.
Ulu Önder Atatürk liderliğindeki Türk Milleti’nin, 19 Mayıs 1919’da başlayan kurtuluş mücadelesi zafere ulaştı… Sıra, yeni kurulan ülkenin yönetim şeklini belirlemeye geldi… Atatürk, cumhuriyeti, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözüyle müjdeledi… İşte, tek adamın yönetimindeki padişahlıktan, milletin kendi kendini yönettiği cumhuriyete geçişin öyküsü:
‘Egemenlik milletindir’
Kurtuluş mücadelesi, 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal’in Samsun’a ayak basmasıyla başladı. Atatürk, halkı, “Milletin egemenliğini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” sözü etrafında bir araya getirdi. Bir yanda askeri mücadele sürerken bir yanda da Ankara’da ilk Meclis’i toplamak için çalışma başlatıldı. Yurdun dört bir yanından temsilciler, Ankara’ya geldi. 23 Nisan 1920’de, ilk Meclis toplandı ve 1921’de ilk anayasa hazırlandı. Anayasa’nın birinci maddesi, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” oldu. Bu, yeni rejiminin habercisiydi. Ancak, cumhuriyetin ilanı için iki yıl geçmesi gerekti…
Önce masadakiler öğrendi
Tarih: 27 Ekim 1923… Savaştan zaferle çıkmış, tüm düşmanlarını bozguna uğratmış genç Türkiye, bir hükümet kriziyle karşı karşıya kaldı. Bakanlar Kurulu istifa etti. Atatürk, siyasi bunalım üzerine cumhuriyetin ilanı için zamanın geldiğine karar verdi… 28 Ekim akşamı, yakın çalışma arkadaşlarını Çankaya Köşkü’nde akşam yemeğine davet etti. Masanın etrafında, İsmet Paşa (İnönü), Fethi Bey (Okyar), Kazım Paşa (Özalp), Kemalettin Sami Paşa, Halit Paşa, Fuat ve Ruşen Eşref Bey vardı. Mustafa Kemal, o akşam yemeğinde hükümet krizinden kurtulma yolunu gösterdi: “Yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz.”
101 pare top atışı
Yemekten sonra Mustafa Kemal ve İsmet İnönü, Meclis’e sunulacak olan kanun taslağı üzerinde çalışmaya başladı. 1921 Anayasası’nın ilk maddesine “Türkiye Devletinin şekli hükümeti cumhuriyettir” cümlesi eklendi. Anayasa’da buna uygun değişiklikler yapıldı. Halk Fırkası, 29 Ekim’de yaptığı toplantıda, Mustafa Kemal’i hükümet bunalımını çözmekle görevlendirdi. Mustafa Kemal de cumhuriyetin ilanına yönelik anayasa değişikliği önergesini açıkladı. TBMM Genel Kurulu’nda, Anayasanın 1’inci, 2’nci, 10’uncu, 11’inci ve 12’nci maddelerinin değiştirilmesinin kabul edilmesiyle “Cumhuriyet” resmen ilan edildi. “Yaşasın Cumhuriyet!” nidaları, TBMM Genel Kurulu’nun duvarlarında yankılandı. Cumhuriyetin ilanı, 101 pare top atışıyla kutlandı. 1924 yılında ise 29 Ekim günü şenlikler düzenlendi.
İlk kutlama 1924 yılında düzenlendi…
Cumhuriyetin ilanı edilişi, 101 pare top atışıyla kutlandı. Büyük devrimin birinci yıldönümü için ise tüm yurtta şenlikler düzenlendi. Gazi Mustafa Kemal önderliğinde yazılan kurtuluş destanının en önemli halkası cumhuriyet, 1925 yılında çıkan bir kanunla bayram olarak kutlanmaya başlandı…. Kutlamalardaki coşku her yıl bir kat daha arttı.