Türkiye Barolar Birliği operasyon yönetmeliğine dava açtı

Turkiye-Barolar-Birliginin-Baskani-Metin-Feyzioglu-1Türkiye Barolar Birliği, soruşturma yetkilerinin mülki amirlerle paylaşılması yoluyla “yürütmenin yargı alanına müdahalesine imkan sağlayan” yönetmeliği Danıştay’a taşıdı.

PLUS-Türkiye Barolar Birliği, soruşturma yetkilerinin mülki amirlerle paylaşılması yoluyla, “yürütmenin yargı alanına müdahalesine imkan sağlayan” Adlî Kolluk Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğe karşı yürütmenin durdurulması istemi ile Danıştay’a iptal davası açtı.

Dava dilekçesinde 21 Aralık 2013 tarih ve 28858 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Adli Kolluk Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in 2. maddesinde yer alan “c) En üst dereceli kolluk amiri adli olayları, suç işlenmesini önlemek, kamu düzen ve güvenini korumakla ve bu konuda gerekli tedbirleri almakla görevli ve yetkili olan mülki idare amirine derhal bildirir.”, 3. maddesinde yer alan “ve en üst dereceli kolluk amirine” ve “Ceza Muhakemesi Kanununun 135 inci maddesinin altıncı fıkrasında sayılan suçlar nedeniyle yapılan soruşturmaların aşamaları hakkında Cumhuriyet savcısı tarafından doğrudan veya varsa ilgili Cumhuriyet başsavcı vekili aracılığıyla Cumhuriyet başsavcısına yazılı olarak bilgi verilmesi zorunludur. Bu bildirim yazıları görüldü şerhinden sonra soruşturma dosyasında muhafaza edilir.” hükümlerinin iptaline ve iptali talep edilen düzenlemeler ile ilgili olarak dava sonuna kadar yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi istendi.

“KUVVETLER AYRILIĞI İLKESİ İHLAL EDİLMEKTEDİR”
TBB, adli kolluk görevlilerinin, adli kolluk sorumlusu ve en üst dereceli kolluk amiri, idari yönden mülki idare amirine karşı sorumlu iken, adli soruşturmalar bir başka anlatımla adli kolluk görevi çerçevesinde ise Cumhuriyet savcılarına bağlı olduğuna dikkat çekerken, mülki idare amirlerinin adli soruşturmaların yürütülmesi bakımından herhangi bir hak ve yetkilerinin bulunmadığını aktardı.

Mülki idare amirlerinin Cumhuriyet savcılarına herhangi bir şekilde emir ve talimat veremeyeceğine, bu bağlamda adli işlemlere ve derdest soruşturma dosyasına müdahale edemeyeceğine işaret eden TBB, “Bilindiği üzere; yönetmelik ile getirilen bildirme yükümlülüğü kapsamındaki adli olaylar ceza soruşturmasına konu olup yargılama faaliyeti içerisinde değerlendirilmektedir. Getirilen bu düzenleme yargı yetkisinin yürütmede yer alan bir aktör ile paylaşılması sonucunu doğurmakta dolayısıyla kuvvetler ayrılığı ilkesi ihlal edilmektedir. En üst dereceli kolluk amirinin, adli kolluk görevi yürütüldüğü sırada görev sebebiyle sahip olduğu bilgileri mülki idare amiri ile paylaşmasına dair
düzenleme, Anayasa’nın 9. maddesinde hüküm altına alınan ‘yargı yetkisinin bağımsız mahkemelerce kullanılacağı’ ilkesine de aykırılık oluşturmaktadır” dedi.

BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANI FEYZİOĞLU: YARGIYI BAĞIMSIZ KILACAK ÇALIŞMALAR BAŞLAMALI

TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, twitter üzerinden de operasyon konusundaki görüşlerini paylaştı. Feyzioğlu, “Gerçekten demokrasiye inananlar Yargıyı tarafsız, siyasi iktidardan ve her türlü yapıdan bağımsız kılacak çalışmalara derhal başlamalı” dedi.
Metin Feyzioğlu’nun “Asrın yolsuzluğunda düşüncelerimi tekrarlıyorum” başlığıyla attığı mesajlar şöyle;
* Bakanlar derhal istifa etmeli.
* Hükümet soruşturmaya müdahalelere son vermeli.
* Başbakan ve iktidar, paralel devletten şikayet ederken sorumluyu dışarıda aramaktan vazgeçmeli, “biz ne yaptık” demeli
* Paralel devlet yapılanmasının normal olmadığı unutulmamalı, bu durum kanıksanmamalı
* Demokraside seçimin esas olduğu unutulmamalı; yargı üzerinden siyasi beklentiye girilmemeli; siyaset halk için halkın içinde yapılmalı.
* Gerçekten demokrasiye inananlar Yargıyı tarafsız, siyasi iktidardan ve her türlü yapıdan bağımsız kılacak çalışmalara derhal başlamalı.
* Asrın yolsuzluk soruşturmasını sulandıran, ayakkabı kutularındaki dolarları dış güçlere bağlayanlar itibar yitireceklerini bilmeli
* Balyoz ve Ergenekon davalarında gazetecilere, kahraman subaylara, düşünen yazan aydınlara eziyet edenlere, kahraman muamelesi yapılmamalı
* İktidarın bu vesileyle hatırladığı hakların, sahte delillerle, gizli tanıklıklarla zindana atılanların da hakkı olduğu hep hatırlatılmalı
* Demokraside tek formülün halk için çalışmak olduğu unutulmadan, bu kaosun içinden insanı temel değer alan temiz bir sistem kurulmalı
* En önemlisi seçeneklerin (a) ve (b)den ibaret olmadığını, işin kolayına kaçıp halkı görmezden gelenlerin yüzüne vurmaktan vazgeçmemeli”

AJANSLAR

Leave a Reply

Your email address will not be published.